Muhammed Bouazizi’nin kendisini protesto için yakmasının 8. yılında Tunus

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

17 Aralık 2010’da Tunus’ta protesto için kendisini yakan, Bouazizi Arap Baharını başlatmıştı.Ölümünün 8. Yılında ülkesi Tunus’un ne durumda olduğuna bakmak istedim. Manzara iç açıcı değil…

17 Aralık 2010’da Tunus’lu seyyar satıcı Bouazizi’nin protesto için kendisini yakması “Arap Baharı”nın başlangıcı olarak kabul edilir. Bu protesto sonrası Arap Baharı bölgedeki bazı ülkelere sıçramasının ardından zamanla sönümlendi. Bu protestonun 8. yılında Arap Baharı’nın çıktığı Tunus’ta durumun ne olduğuna bakalım.

11 milyon nüfuslu sanayinin olmadığı, az miktardaki fosfatı tükenmiş olan ülkede varsa/yoksa turizme bel bağlanmış durumda. Ülke yılda 5.5 milyon turisti ağırlıyor. Sektörde 200 bin yatak bulunuyor ve 400 bin insan çalışıyor. Ülkede 50 milyar dolar gelir üretiliyor. Kişi başına milligelir 4 bin 300 dolar. Ortalama ücret 375 dolar o da iş bulunlar için. Ülkede işsizlik oranı yüzde 15, yetişkin genç işsizliği ise yüzde 30. Dünya Bankası’nın ülke için 2018 yılı büyüme tahmini yüzde 2.7.Enflasyon oranı ise yüzde 7.

Turizm sektöründe işler biraz iyi görünüyor. Ama bu sektör dışına çıkıp bakıldığında tablo iç açıcı değil.Sektörün milli gelire katkısı yüzde 5, turist başına gelir ise 500 dolar.”Herşey dahil” ağırlıklı “Yığın turizmi” geçerli. 5 yıldızlı otelde kalarak, gidiş-geliş ulaşımı dahil bir hafta 300 dolara kalmak mümkün. Bu durumda turist sayısı iki katına çıkıp, toplam nüfus seviyesine ulaşsa bile ülkenin turizmle belini doğrultması mümkün değil. Çünkü sayı arttıkça, turist operatörlerinin gücü artıyor ve fiyat kırıyorlar.

Tunus bu açmazdan çıkmak için “Ultra Lüks tesislerde” sağlık turizmini denemek istemiş, bu konudaki projesine engel,”Yabancı sermaye silahların gölgesinde yatırım yapmak istemiyor!” olmuş.

Çünkü, 10 yılda 4 Hükümet değişmesine karşın, bunlar gölgelerinden korkarak, güvenlik harcamalarını artırıp, ülkede “polis devletini” hakim kılmışlar.

Başkentin ana caddesi Cumhuriyet Bulvarırda güvenrlik elemanı sayısı vatardaştan fazla olunca, yabahcı sermaye gelir gibi yapsa da, ayak sürüyor…

Oysa. Ülkede kadınların yaşam içinde olması da, genç/yaşlı, varsıl/yoksul nüfusun büyük çoğunluğunun Fransızca bilmesi turizm için ideal katkı sağlayablecek bir durum.

Arap Baharı sonrası 2014’te ülke yeni bir Anayasa yapıldı. Son 10 yılda onca ayaklanma olan, insan kanı akan,canı kıyılan ülkede, 4 Hükümet görev almış durumda. 8 Mayıs 2018’deki yerel seçimlerde katılmım yüzde 33’lerde çok düşük kalmış.Müsmümanların sesi olarak tanmlanabilecek Enahda partisi yüzde 28 oy alırken,kendisini demokratların sesi olarak niteleyen Nidaa Partisinin oyu yüzde 20 olmuş.

Tunusun bu tablosu, Arap Baharı’nın yaşanmasının Ben Ali’nin iktidardan gidişi ile sınırlı kaldığını gösteriyor. Rahmetli Yüksel Ülken Hoca Yüksel Ülken Hoca bu tür zayıf ülke performanslarını tanımlarken, “Nasrettin Hoca’nın eşeğini semerine ters binmesi hali”derdi. Tunus bana Ülken Hoca’nın bu sözünü hatırlattı…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar