“Re-Shoring” çip tedarik zincirinden başladı

Cem KÜTÜK
Cem KÜTÜK Tersi Düzü cem.kutuk@dunya.com

Dünya ekonomisini izlemenin ve gelecek için çıkarımlarda bulunmanın etkili yollarından biri de tedarik zincirlerindeki kritik akışları izlemektir: Para, enerji kaynakları, emtia, silah ve yetişmiş iş gücü. Son 20 yılda sanayide dijitalleşme ve tüketici elektroniğinin hızlı büyümesi, çipleri/mikroişlemcileri de bu kritik akışlara ekledi. Dünyada çip ticaretinin ulaştığı boyut dikkat çekici. Örneğin dünyanın en büyük petrol ithalatçısı Çin’in çip ithalatı (301 milyar dolar) 2019’dan bu yana petrol ithalatını geçti.

Biz onları bilgisayarlar ile düşünsek de çipler, elektrikle çalışan alet ve makinelerin neredeyse tamamında yer alıyor. Çipler sadece karmaşık hesaplamalar için kullanılmıyor, modem ve sensör gibi uygulamalarda iletişimi/etkileşimi de mümkün kılıyor. Bugünlerde özellikle otomotiv sektöründe yaşadığımız gibi, üretim için yeterli çip yok ise nihai ürün de yok.

Çipleri, hafıza, mantık, mikro, analog, optoelektronik, ayrık ve sensörler olarak yedi grupta sınıflandırmak mümkün. Her bir çip sınıfında yer alan ürünlerin tasarım ve üretimi farklı uzmanlıklar gerektiriyor ve bu nedenle çip sektörü farklı uzmanlıklara sahip çok sayıda üreticinin yer aldığı, konsolidasyonun kolay olmadığı bir alan. Çiplerin tasarım ve üretimi, diğer temel girdilere oranla çok daha karmaşık ve yüksek teknoloji gerektiriyor. Çip tedarik zincirinin çok çeşitli alanlarda farklı uzmanlıklara sahip çok sayıda şirketin rol alması, hiçbir ülkenin ve şirketin çip konusunda kendi kendine yeterli olmaması sonucunu doğuruyor. Çip hammaddesi olan silikon, ağırlıklı olarak Çin ve Rusya’da üretilirken, silikonu işleme sürecinde Japon kimya firmaları, çip tasarım sürecinde, ağırlıklı olarak İngiltere merkezli (ancak Japon Softbank şirketine ait) Arm Group’un işlemci mimarisi kullanılıyor. Arm’ın tasarım mimarisini kullanarak kendi çiplerini geliştiren şirketlerin (Nvidia, AMD, Samsung, Apple vd) çoğunluğu üretimi bu konuda uzmanlığı ve kapasitesi olan Tayvanlı TSMC ve Koreli Samsung’a yaptırmakta. Üretimde kullanılan ekipmanlar Hollandalı ASML ve Japon (Tokyo Electron vd.) şirketlerince üretiliyor. Üretimi takiben çiplerin test edilmesi, birleştirilmesi ve paketlenmesi aşamalarında, bu konuda uzmanlığı bulunan başka şirketler rol alıyor. Tasarım mimarisi dahil tüm üretim süreçlerini kendi başına yapabilen yegâne şirket ise ABD’li Intel.

Dijitalleşme ve nesnelerin interneti gibi gelişmeler, çeşitli ürünlerde çip kullanımını ve kullanılan çiplerin teknolojik karmaşıklığını artırıyor. Son yıllarda elektrikli otomobillerin yaygınlaşması, giderek “akıllı” hale gelen elektronik ürünler, online iletişim ve ticaret ile artan veri merkezleri gereksinimi çip talebinin üretimin ötesinde artmasını sağladı.

Pandemi döneminde tedarik zincirinde ortaya çıkan sıkıntılar ve üretim kesintileri nedeniyle manşetlere çıkan çip tedariki sıkıntısı tüketicilerin kimi ürünlere ulaşmasını engelledi. Pandemi geride kalmış olsa da çip sektöründe sipariş teslim süreleri 1 yılı geçmiş durumda. Otomobillerde sıra beklenmesinin önemli bir nedeni de bu uzun tedarik süreleri.

Arz eksikliği fiyatları artırırken, sektöre yeni yatırımları da tetikledi. Tayvan gerginliği, dünyada kullanılan çiplerin çoğunun Tayvan’da üretildiği gerçeğinden hareketle çip konusunda arz güvenliği endişelerini gündeme getirdi. Çipler, tıpkı petrol ve diğer enerji kaynakları gibi, ülkeler ve yönetimler için stratejik (ve böylece politik) bir konu haline gelmiş oldu.

2022 Şubat ayında Avrupa Komisyonu (“Avrupa Çip Yasası”), Ağustos ayında ise ABD Senatosu (“Çip ve Bilim Yasası”) kendi sınırları içerisinde yapılacak çip tasarım ve üretim faaliyetlerine sırasıyla 43 milyar euro ve 50 milyar dolar düzeyinde teşvik sağlamayı taahhüt etti. Ekim ayında ise ABD Senatosu, kendi teknolojisi ile üretilen ileri teknoloji içeren karmaşık çiplerin ve üretiminde kullanılan ekipmanların Rusya ve Çin’e ihracına kısıtlama getirdi.

ABD’de teşviklerin ilk meyvesi Tayvanlı TSMC’nin Aralık ayında Arizona’da temelini attığı 12 milyar dolarlık çip fabrikası yatırımı oldu. Intel ise Almanya’da kuracağı çip üretim tesisi için federal hükümetten 6.2 milyar Euro tutarında teşvik aldı. Pandemi süresince yaşanan tedarik zinciri kesintileri ve ABD ile Çin arasındaki ekonomik mücadele, üretimin düşük maliyet saikiyle (başta Çin olmak üzere) deniz aşırı ülkelerde yaptırılmasına dayanan küresel iş bölümünün aleyhine, tekrar (tedricen) ulusal sınırlar içine çekilmesini (“Re-Shoring”) gündeme getirdi. Çip sektöründe hızla ilerleyen sürecin, 2030’a dek emtia başta olmak üzere diğer sektörlere yayılması şaşırtıcı olmayacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Şubattan gözükenler 13 Şubat 2024
Dört soru, bir fıkra 19 Aralık 2023
Kasımın getirdikleri 21 Kasım 2023