Renault-Nissan-Mitsubishi Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Ghosn’un suçu ne?

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Bugün Nissan’ın 1999’da krizdeyken başlayan Renault ile iş birliğinin ortaklıkla gelişimini, Mitsubishi’nin satın alınmasıyla 2017’de dünyada sektörün lideri olmasını ve “vergi kaçırdığı” savıyla şirketin CEO’su Carlos Ghosn’u tutuklatmasını ele aldım. Henüz bitmeyen bir hikayede bugüne kadar ki gelişmelere değindim.

Dev otomotiv ortaklığının hikayesi 1999 yılında zordaki Nissan’ın kurtarılması operasyonunda Renault-Nissan beraberliğiyle başlıyor. Nissan kurtuluyor. Kurtarıcısı ise Carlos Ghosn oluyor.

Şimdi o günden bu yana Ghons’un tutuklanmasına kadar geçen olayları ele alalım:

2002 yılında Renault-Nissan Amsterdam merkezli bir şirket kuruyorlar. Şirketin Ceo’luğuna Ghosn getiriliyor. 2017 yılında ise bizim ticaret hukukumuzda olmayan hak ortaklığı (allianz) oluşturuluyor. Bu ortaklıkta Renault Nissan’da yüzde 43 paya sahip olurken, Nissan’ın Renault’taki payı yüzde 15 oluyor. Renault yönetimde oy hakkına sahip olurken, Nissan’ın oy hakkı bulunmuyor.

Nissan, aynı yıl Mitsubishi’yi satın alınca stratejik ortaklık 500 bin çalışanlı dünya şirketi halini alıyor. Bu ortaklık 2017 yılında 11 milyon araç satarak sektörün “dünya lideri” oluyor. Sermaye yoğun projede Renault ve Nissan iki şirket ortak çalışıyorlar. Sıfır karbon gaz emisyonlu araç projesine 1.4 milyar euro harcıyorlar. Bunun sonucunda Nissan’ın elektrikli aracı “en çok satan" olmakla kalmıyor, bu sinerjiyle yılda 1.5 milyar euro maliyet avantajı elde ediliyor. Bu durumda iyi yürüyen işbirliğinin 2022’ye uzatılması kararı alınıyor. İş birliğinde kazancın yılda 10 milyar euroya çıkması hedefleniyor. Yıllık 14 milyon adet araç satışı ve 240 milyon dolarla dünya liderliğinin süreceği hesaplanıyor.

Kasım sonlarında bu dünya liderliğini yaratan adam Ghosn Nissan’ın “vergi kaçakçılığı” iddiasıyla tutuklandı. Şimdi hücresinde günü belli olmayan duruşmasını bekliyor. Suçlama “vergi kaçakçılığı” olmakla birlikte yılda 16 milyon euro ücret alan CEO vergilerini ödüyor olmalı ki dış denetim raporlarının tümü temiz çıkmış, ödemeler genel kurullarda ibra edilmiş durumda.

Kamuya vergi kaçakçılığı açıklaması yapılmasına karşılık, savcılık iddiası, “kayda değer oranda şirket kaynağını şahsi amaçla kullanma” diye suçluyor.

Bundan sonra ne beklenmeli?

Hemen ortaklığın dağılması söz konusu olmasa da elektrikli araç ar-ge projesinin rafa kalkması bekleniyor. Dünyadaki stratejik iş birliği projelerinin de uzunca bir süre beklemeye alınabileceği söyleniyor.

Economist dergisi bu konuyu, bir tek yöneticiye bağlanmayı ”vazgeçilmezlik sorunu” olarak tanımlıyor. Bu durumdaki şirketlerde tek yöneticinin, şirketin değerini kendisiyle özdeşleştirdiği belirtiliyor.

Ghosn dünyada bu durumdaki tek örnek değil. Dünyanın 20 tepe şirketinin 8'inci Ceo’su böyle tek adam durumunda. S &P’de 500 şirketin yüzde 72’sinin böyle “tek egemenler” tarafından yönetildiğini sürelerinin ortalama 11 yıl olduğunu belirtiyor. Economist’in bu konu ile ilgili önerisi ise bugün bu görevlerde “Son kullanım tarihinin” olması.

Bu tutukluluk hikayesinin sonunu bekleyelim. Ghosn’un tutukluluk hikayesinin ve otomotiv sektörünün bir numarasına oturan ortaklığın ne olacağını zamanla yaşayarak öğrenelim…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar