Şehre bir gün çikolata gelir ve…

Feyzan E. TOP
Feyzan E. TOP KARŞI PENCERE feyzan.ersinan@dunya.com

Hayatımızı güzelleştiren insanlar hep vardır. O insanlar size bir anda bilmediğiniz bir dünyanın kapılarını açar. Yıllardır ahbaplık ettiğim ressam dostum İsmail Acar da benim için bu isimlerden biridir. Çizdikleri, yaratıcılığı bir yana, hayata bakışı ile de beni hep etkilemiştir. Yıllardır süren dostluğumuz sayesinde sanat dünyası dedikoduları, türlü sergiler, restoranlar, gezmeler, oğlum doğduğunda yaptığı üçleme resim, projelerimiz benim için hep farklı bir yerdedir. Son aylarda hayat koşturması içinde görüşememiştik. “Çocukları da alıp Pelit Çikolata Fabrikası’nda buluşalım, çok özel bir yer” dedi. Önce “taa Esenyurt’ta bir pazar günü ne yaparız maaile” diye düşünsek de arabaya doluşup Esenyurt’un yolunu bir pazar günü tuttuk. 

Kocaman bir fabrika binasının önüne arabamızı bırakıp dev bir kapıdan girdik. Işıl ışıl üzerinde “Allah” yazan dev bir avize. Önümüzde bir çikolata çeşmesi, şarıl şarıl musluklardan çikolata akıyor, duvarda ise zamansızlık üzerine yapılmış bir İsmail Acar tablosu dönüyor. Bir an öldük de cennete geldik sandım. Sol bölümde bir Atatürk resmi ve küçük bir Pelit pastanesi. Pazar günleri burada nefis bir brunch da var. Dönerinden su böreğine, menemenine, meyvesine her şey var ve inanın hepsi de çok lezzetli. Önce bir kahvaltı yapıyoruz. Çocuklar oyun yerine oynamaya gidiyor. Oyun yeri deyince yanlış anlamayın, “party house” kadar büyük bir mekandan söz ediyorum. Sonrasında müzeyi geziyoruz. Çocuklar daha önce okulla gelmişlerdi, bizim ilk gelişimiz, çok etkileniyoruz. Nuh’un Gemisi, Sultanahmet Meydanı, Mona Lisa, Atatürk ve daha nice başarılı çikolata çalışması.Yine müzenin bir bölümünde Pelit’in doğumgünü pasta modelleri, kuklalar, harika oyuncaklar, Pamuk Prenses ve nicesi mevcut. Bir çocuk için buradan daha eğitici, eğlenceli bir yer olabilir mi? İsmail Acar’a tüm fabrikanın sanatsal işlerini teslim eden Pelit’in patronu Selahattin Ayan bizi sonra maaile üşenmeden, üzerinde şef önlüğü ile üç saat fabrikayı gezdiriyor. Hem de ne gezdirmek… Hazır yemek bölümünden mutfaklara, tiramisu yapan robotları denemelerden, depolara kadar girip- çıkmadığımız yer kalmıyor. Toplantı odaları, tavan süslemeleri, duvarları süsleyen İsmail Acar tabloları ile ağzımızda büyük bir tat, gözümüz de İsmail’in eserleri harika bir doyum yaşıyoruz. İsmail Acar için fabrikanın bir önemi de kendi eserlerinin duvarları süslemesi. Benim sanatımı sevenler her zaman burada gelip bir tür İsmail Acar eserleri müzesi gibi de gezebilecekler diyor. Türlü davet salonlarını geziyoruz. Beş yıldızlı otellerin salonlarını aratmayan bu devasa salonlarda Cumhurbaşkanı’nın torunlarının bile resmi var. Binlerce çocuk burada eğlenmiş, sevmiş, gülmüş; etkilenmemek imkansız. 

Çikolata müzesi ve turumuzu bitirdikten sonra içimiz-dışımız çikolata olmuş bir biçimde günümüzü sonlandırıyoruz. Saatime baktığımda fark ediyorum ki altı saatimizi orada geçirmişiz. Fabrikanın bahçesinde çocuklar kuzuları besliyor, maymunlar, tavus kuşları, ördekler de çocuklar görsün, sevsin diye bakılıyor. Aman ne güzel bir manzara… Aklıma ister istemez Johnny Depp ve Juliette Binoche’un “Chocolat” filmi geliyor. Monoton kasabaya bir gün çikolata girer ve tüm insanlar değişir… Kimbilir bu mucize bize de uğrar… 

Pelit Çikolata müzesi muhakkak gidilip, görülmesi, övünülmesi gereken bir yer. Pelit Bağdat Caddesi çocukluğumda bir semboldü. Oradan bayramda tatlı, çikolata alınırdı. Şimdi ne çok pastane var, özel olan kalmadı desek de günün sonunda bizlerin çocukları da bu çikolataya aşık adamın aslında Türkiye için ne vizyoner ne farklı ne örnek alınası bir insan oduğunu anlıyor. 

Görünüşünde hayatında hiçbir abartısı olmayan ama sanatı da çikolatayı da seven Selahattin Ayan benzerlerinin aksine Türkiye’nin önde gelen vergi rekortmenlerinden olsa da bugün sadece işini yapıyor ve sırf bu sebeple bile takdiri gönülden hak ediyor… 

Kısa kısa… 

• Çikolata Müzesi, Fabrika binasında tamamı çikolatadan dökme ve sıvama tekniği ile yapılmış İsmail Acar’ın hazırladığı rölyefler ve Pelit tasarım atölyesinin hazırladığı heykel ve enstelasyonlardan oluşan, çocuklara kakao ve çikolata kültürünü öğretebilmek amaçlı hazırlanmış 400 m2 alanda yerleşik bir salondur. 
• Çikolata Müzesi’nin açılışı 15.02.2014 tarihindedir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Veda 11 Ocak 2016
Yeni bir yıl 04 Ocak 2016
Update olmak 28 Aralık 2015
Tedbirsiz iyimserlik 07 Aralık 2015
Osman Bey... 09 Kasım 2015
Biz kimiz? 02 Kasım 2015