Trump’ın “çelik ithalatına sınırlama” kararının Türk çelik sektörüne etkisi ne olur?

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI hilmideveli@gmail.com

Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci ile çelik sektörüne ilişkin sohbetimizin son bölümünde, ÇİB olarak Türk çelik sektörü için çok önemli olarak gördüğümüz ABD Başkanı Donald Trump’ın “Çelik ithalatına sınırlama” getirme kararının yanlışlığını, kararın uygulanması halinde ise Türk çelik sektörüne zararlarını aktarmak istiyorum..

Çelik sektöründe Türkiye-ABD ticari ilişkileri

ABD 78 milyon ton civarında çelik üretimi, 42 milyon ton civarında da çelik ithalatı olan önemli bir ülkedir. Türkiye’nin bu ithalat içerisinde payı yüzde 5-6 civarında olmasına rağmen bizi ısrarla tehdit olarak algıladıklarını iddia ediyorlar. Türk çelik sektörü olarak ABD’ye ihracat yapabilme gücüne sahip birkaç sektörden biriyiz ve iki ülke arasında gerçekleştirilen ticaret içerisinde Türk çelik ürünlerinin çok önemli bir payı bulunmaktadır.

İhracatımız

Yıllık 11 milyar dolarlık genel ithalat yaptığımız ABD’nin, 2016 yılında ülkemizden yaptığı çelik ithalatı miktarda 2.23 milyon ton, değerde ise 1.22 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu miktar ile Türk çelik ürünlerimizin ABD ithalatı içerisinden aldığı pay yüzde 5.4’tür.
İthalatımız

“Section 232” yaptırım kararı

ABD Başkanı Donald Trump seçim kampanyası sırasında, ABD'nin Pennsylvania ve Ohio gibi bölgelerinde zayıflayan sanayiyi geliştirmek için çelik ve kömür sektörlerinde istihdamı desteklemeye söz vermişti.

Donald Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte gündeme gelen “Section 232” adlı Ulusal Güvenliği konu alan uygulama bir ticaret anlaşması dahilinde 1962 yılında kanunlaşmıştır. O günden bu yana yalnızca bir defa girişimde bulunulmuş ancak uygulamaya konulmamıştır. 2017 yılının Nisan ayından itibaren yasa tekrardan gündeme gelmiştir. Mayıs ayı içerisinde Washington’da dinleme toplantısı yapılmış olup, bu toplantıya Çelik İhracatçıları Birliği olarak bizler de katıldık. ABD’nin çelik sektörü nezdinde uygulamaya koymaya çalıştığı ithalat yasağı sadece Türkiye değil birçok ülke tarafından da büyük tepki ile karşılanmıştır. Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) öncü kurucularından olan ABD’nin bu haksız ithamlarla ithalatı engellemeye çalışmasını kabul edilebilir bulmuyoruz. Biz kararın uygulanmayacağına inanıyoruz.

Uygulansa dahi Türkiye’yi bu tedbirden muaf tutabileceklerini düşünüyoruz. Çünkü Türkiye ile farklı siyasi ilişkileri ve müttefikliği var.

Karar uygulanırsa

- Türk çelik sektörü çok ağır bir darbe alır.

- ABD’ye ihraç edilen yüzde 5-6 civarındaki 2,2 milyon tonluk ürünümüz iç piyasada kalır.

- Bu ürünün dışarı gidememesi sanayicilerimizi olumsuz etkiler.

- Bu durum tesislerimizin bir kısmının kapanmasına ve işçi çıkarmalarına neden olur.

Tüm bu olumsuzlukların önüne geçilmesi ve karşı tedbir alınması konusunda bakanlığımız da çalışma başlattı. Türkiye’nin de AB gibi bir misilleme yapabileceğini düşünüyoruz.

Gerek bakanlığımız gerekse Çelik İhracatçıları Birliğimiz olarak her ortamda sektörümüzün menfaatlerini en üst noktada korumaya haklılığımızı her platformlarda dile getirmeye devam edeceğiz.

Sınırlama kararında güncel durum

ABD Başkanı, çok aceleci olduğu Section 232 uygulamasında anlaşılan şimdilik frene basmış ve önceliğini diğer konulara vermiş görünüyor. Geçtiğimiz hafta The Wall Street Journal'de yayınlanan açıklamasında ulusal güvenlik gerekçesiyle çelik ithalatına sınırlama getirme kararı ile ilgili aceleci tavrından vazgeçtiği anlaşılıyor. ÇİB Başkanı Namık Ekinci ile (uzmanların da katıldığı) çelik sektörüne ilişkin sohbetimizden derlediklerimi üç bölüm halinde sizlere aktarmaya çalıştım. Anlatılanlar, verilen bilgiler umarım yararlı olur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar