Yeni Trendler

Murat BERK
Murat BERK UZMAN GÖRÜŞÜ

Günümüzde önemli haberleri tespit etmek, anlamak ve yorumlamak her zaman kolay olmayabiliyor. Hem ciddi bir çalışma gerektiriyor hem de yorumlayan açısından, ulaşılan sonuçlar çoğunluk görüşün dışındaysa değişik riskler içeriyor. Fakat ekonomilerde, piyasalarda ve birçok şirketin hayatında kırılma noktalarını ve trendlerini de aslında bunlar belirleyebiliyor. Dolayısıyla önemli gelişmeleri doğru analiz etmenin değeri neredeyse paha biçilemez. 

Tüm bu nedenlerden dolayı kısa vadeli haber, ekonomik, başka veri ve kısa vadeli piyasa hareketleri yorumlamak dışında uzun zamandır piyasa gündemine pek gelmeyen bazı yeni olası trendlerden de bahsediyoruz. Bu eğilimimiz doğrultusunda piyasalarda gördüğümüz gelişmelerin yanı sıra son zamanlarda merkez bankalarının oyun alanının daralması, faizlerin artış trendine, verim eğrilerinin ise dikleşme eğilimine girebileceği konularını işliyoruz.

Bu bağlamda şu an küresel piyasalarda ve özellikle G10 ülkelerinde gördüğümüz neredeyse senkronize verim eğrilerinin dikleşmesi trendinin yanı sıra her ne kadar resmi olarak doğrulanmadıysa da Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) “tapering” yani bono alım miktarını azaltma konusu konuşmasının kısa vadede ve orta vadede yaratacağı muhtemel etki üzerinde durmamız gerekir.

Büyük resimde, küresel ekonomi ve siyasi arenadaki gelişmelerin öneminin arttığını düşünüyoruz.

İleride dönüp bakıldığında, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) aldığı kararların merkez bankalarının politika değişikliklerinde kilometre taşlarından biri olarak görüleceğini düşünüyoruz.

Bundan sonraki dönemde, merkez bankalarının uyguladığı parasal önlemler yerine maliye tedbirleri ve faiz hedeflemesinin daha fazla kullanılacağını düşünmeye devam ediyoruz. Dünyada faiz indirimleri ve parasal genişleme sınırlara ulaştı. Bu nedenle, merkez bankalarının ve politika yapıcıların maliye tedbirlerinin daha fazla kullanılabileceği yeni stratejilerin peşinde olmaya başlayacağını öngörüyoruz.

Küresel faizlerin, son zamanlarda yükselmelerine rağmen, bu yeni oluşan trendi henüz yansıtmadığını düşünüyoruz. Örnek vermek gerekirse, ABD 10 yıllıklarında görülen yükselişin, enerji fiyatlarındaki yükselişler, mali genişleme beklentileri ve yıllık enflasyondaki yüzde 2.3 seviyesi de gözönüne alındığında yeterli olmadığı görülebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gelecek zaten burada 02 Eylül 2019
Sıcaklık artıyor 05 Ağustos 2019
Büyük umutlar 29 Temmuz 2019
Faiz Açmazı 11 Haziran 2019
Yuan’a dikkat 20 Mayıs 2019
Devam eder mi? 14 Mayıs 2019
Laplace’ın Şeytanı 07 Mayıs 2019
Reflasyon esintisi 05 Mart 2019
Mindball ve Wu Wei 11 Şubat 2019