Moody’s Yunanistan’ın kredi notunu artırmaya devam ediyor
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Yunanistan’ın kredi notunu Mart ayı başında tekrar değerlendirdi ve yapmış olduğu açıklama ile ülkenin kredi notunu 2 not birden yükselterek B3’ten B1 seviyesine çıkardı, görünüm ise pozitiften durağana çevrildi. Ekim ayında gerçekleştirilecek genel seçimler öncesinde kredi derecelendirme kuruluşu tarafından yapılan bu not artışı, iktidardaki Syriza partisi için yeterince sevindirici oldu.
Yunanistan’ın kredi notunu daha önce de 2018 yılı Şubat ayında Caa2’den yine 2 kademe artış ile B3 seviyesine çıkaran Moody’s tarafından hazırlanan rapor incelendiğinde, not artışında 3 ana sebep belirtilmektedir:
- Hükümet tarafından uygulanan reform paketleri, seçim öncesi reform çalışmalarına karşı gelebilecek karşıtlık risklerini azalttı.
- Sürdürülebilir mali politikalara yerel yönetimlerin ve yabancı yatırımcıların inancı arttı.
- Geçtiğimiz Haziran ayında açıklanan ve borç hafiflemelerini içeren ekonomik kurtarma paketindeki gelişmeler ile kamu borcunun sürdürülebilir olduğu belirtildi, güçlü kredi kuruluşlarının ülke ekonomisine desteği devam etti.
Raporda, seçim öncesi hükümetin belirlediği politikaların da not artışına pozitif etki ettiği birkaç kez vurgulanmaktadır. 2018 yılında açıklanan istihdam politikaları meyvelerini hızlı vermişe benziyor; son işsizlik verilerine göre Ocak ayı işsizlik oranı %18,5 olarak açıklandı ki 2011 yılından itibaren bu alandaki en düşük rakamlara ulaşıldı. Syriza hükümetinin aldığı karar ile asgari ücretteki %11’lik artışa rağmen istihdama katılımın artması, açıklanan güçlü istihdam politikaları ve istihdamda işçi lehine daha esnek sözleşme sunulmasına yönelik çalışmalar ile açıklanabilir. Özelleştirmeler ile birlikte yabancı sermayenin ve yatırımların ülkeye girişi hızlandı; 2010 yılında 533 milyon $ net yabancı yatırım ile 2000’den itibaren en düşük seviyeleri gören Yunanistan’da 2017 yılında 3,57 milyar $ yabancı yatırım ile özlenen seviyelere (2008 yılı 5,7 milyar $ en yüksek) dönmeye çalışıldığının sinyalleri verildi. 2018 yılı sonunda Yunanistan Yatırım Ajansı’nın açıkladığı hesaplamalara göre ise ülkedeki 3,60 milyar $ net yabancı yatırım ile artış trendinin 2018’de de devam ettiği görülmektedir. Ülkedeki yeni yatırımlardaki maliyetlerin azaltılması ile uluslararası alanda rekabetçiliğin artması ve ülkenin dış pazara daha rahat açılması hem ihracatı hem de yabancı yatırımları olumlu etkilemiştir.
Kredi notundaki pozitif ivmelenme gibi, Yunan ekonomisinde büyüme trendi de yıllar itibariyle devam ediyor. 2018 yılında ekonomisinde %1,9 büyüme yaşayan ülke için Uluslararası Para Fonu (IMF), 2019 yılı için %2,2 ve 2020 için ise %2,2 artış beklediğini son yayımladığı Nisan ayı dünya ekonomik görünüm raporunda belirtti.
Moody’s raporunda Yunan ekonomisinin pozitif gelişmelerini överken, önemli bazı konularda ise ülkenin yetersiz kaldığını da vurgulamaktadır. Her ne kadar Yunan hükümeti tarafından minimum ücretlerde önemli seviyede artış yapılsa da, AB Komisyonu ve Moody’s tarafından bu rakama eleştiri var; artışın %5-10 bandında olan beklentilerin üzerinde olması hem seçim öncesi popülist bir karar olarak nitelendirilmekte, hem de sürdürülebilir ekonomi için orta vadede olumsuz etki olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca hanehalkının haciz durumunda evlerini kaybetmelerini önlemede önemli bir yeri olan Katseli yasasını uygulamada yaşanan problemler, bankacılık sektörünü de olumsuz etkilemekte ve bu alandaki çalışmalarında Avrupa Birliği’nin vaatlerini yerine getiremeyen Yunanistan’a Birlik tarafından yapılacak yardım paketlerini de riske atmaktadır. Bilindiği üzere, ekonomik kurtarma programının sona ermesi ile birlikte Yunanistan’ın artık IMF ile doğrudan bir borç anlaşması bulunmasa da ülkenin toplamda IMF’e 9,4 milyar € borcu var ki, IMF raporlarına göre bu borç rakamı ile Arjantin ve Ukrayna’dan sonra Yunanistan IMF’e en çok borcu olan üçüncü ülke konumundadır.
Moody’s, Yunanistan’ın kredi notunun ilerleyen yıllarda da B seviyesinde kalmasını beklediğini belirtmektedir. Bankacılık sektöründe arzu edilen reform hareketleri, kamu borçlarının azaltılmasına yönelik adımlar ve güçlü makro ve yabancı yatırımlar ile kredi notunun tekrar iyileştirilmesi beklenebilir. Moody’s tarafından yapılan açıklamalarda Ekim’deki genel seçimlerinin birkaç ay ötelenme riskine yer verilmiş olması dikkat çekmektedir. Her ne kadar şu an Syriza ya da muhalefet partileri tarafından dile getirilen bir konu olmasa da ilerleyen süreçte parti liderleri tarafından yapılacak açıklamalar uluslararası kuruluşlar tarafından da yakından takip edilecektir. Diğer kredi derecelendirme kuruluşları Fitch ve Standard and Poor’s tarafından da yıl içerisinde Yunan ekonomisi için yapılacak değerlendirmeler krizden çıkma belirtileri gösteren Yunanistan’ın attığı adımlarda ne kadar başarılı olduğunu görmek adına kritik önemde olacaktır.