Doların dünkü yeni zirvesi, dışardan seçim ve güven değerlendirmeleri

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

İç ve dış gelişmeler nedniyle belirsizliğin arttığı bir dönemden geçiyoruz. Bunun sonucunda dolar TL karşısında her gün rekor üstüne rekor kırıyor. TL’nin kaybı benzer ülkeler arasında yılbaşından bu yana yüzde 13.4’lük kaybı dün Brezilya’nın da önüne geçerek ilk sıraya yükseldi. 

Sisli ve belirsizliklerin etkili olduğu bir dönemden geçiyoruz. Buna bir yandan içeride açıklanan makro ekonomik verilerdeki olumsuzluklar,  yaklaşan seçimlere bağlı beklentilerdeki  belirsizlik  rol oynuyor. Diğer yandan dışada uzun süredir gündemde olan FED faiz artırımı konusundaki belirsizlik etki ediyor. Ayrıca, dışardan ülkemize güven konusundaki olumsuz değerlendirmeler ve seçim sonrası oluşacak iktidar konusundaki şüphe taşıyan değerlendirmeler de  bu yorumlara neden oluyor. Bu da ülkemizede olumsuz yansımalara ve belirsizliğe  yol açıyor.  
Salı günü kapanışta 2.6940 seviyesindeki dolar yine TL karşısında rekor kırmıştı. Dün sabah 2.6910’luk açılış biraz gevşeme gösteriyordu. Ancak, saat 11.00’de 2.70 ile yeni rekora ulaştı. Saat 15.00’te ise 2.7110 , saat 16.00’da da 2.7070 ile yükselerek  yeni bir zirveye ulaştı.

Düne kadar yılbaşından buyana dolar karşısında en büyük değer kaybı yüzde 13.2 ile Brezilya real’indeydi,TL yüzde 13 ile ikinci sıradaydı. Ama TL’nin dünkü değer kaybı  yüzde 13.4 seviyesine yükselince, uluslararası kuruluşlarca bizimle aynı sepette değerlendirilen 30 kadar ülke içersinde en büyük kayba uğranan para birimi sıralamasında TL birinci sıraya  yükseldi.

Bu konuyla ilgili  Hükümet üyelerirden Ekonomi Bakanı Nihat Zaybekçi, “Kurla ilgili gelişmeler küresel kaynaklı. TL’ye bağlı değil, dengesini bulacaktır” değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanı başdanışlanı Yiğit Bulut ise Twitter’den yaptığı açıklamada, “Euro dolar paritesi 1’in üzerinde kaldıkça son atak başladığı dönemdeki 2.55-2.63 bandının üzerindeki değerler piyasa gerçeklerine aykırı ve spekülatiftir. Önlem konusunda adım atılmayacağını düşünerek spekülasyon yapanlar, geretiğinde her adımın nasıl atılacağının detayını gözden kaçırıyorlar” diyerek spekülatif adımlardan kaçınılmasını önerdi.  

Doların yükselişinin ekonomimize etkileri ne olmaktadır:
Bir süre önce Ali Babacan, doların TL karşısında yüzde 10 değer kazanması enflasyonu yüzde 1.5 artırdığı bilgisini vermişti. Buna göre yılbaşından bu yana doların yüzde 13.4’lük değer kazanması, enflasyonumuzu yüzde 1.6 oranında olumsuz etkileyecek, yükseltecektir.

Dolardaki atış hem ithal tüketim ürünlerinin fiyat artışına yol açacaktır. Hem de ithal hammadde ve aramalı girdisiyle yapılan üretimin fiyat artışına neden olacaktır. İhraç ürünlerin içersinde yüzde 70 ithal girdisi olduğu hesaplanıyor. Bu da ihraç ürünlerinde fiyat artışını zorunlu kılacaktır.

Dış ticarette dolarla yapılan ithalatın, ihracatta yüzde 49’u euro ile ihraç edilmektedir. Bu üretim maliyatlerini artırırken, satış değerinin düşmasine yol açacaktır.

Bu durumu değerlendiren ekonomistlerden büyük çoğunluğu, kısa vadede bazı önlemler alınırken, bir yandan da  yeni bir reformist programı kurgulayarak “Yeni bir hikayeye” sahip olmaızın zorunluluğu konusunda birleşiyorlar. 
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar