Sektörel tanıtım grupları tartışması

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Ekonomi Bakanlığı'nın geçen hafta Resmi Gazete'de yayımlanan “Sektörel Tanıtım Gruplarının Kuruluşu ve Faaliyetlerine İlişkin Tebliği"nde değişiklik yapılmasına ilişkin tebliği, sektörlerin ihracat tanıtımlarında yetkinin kimde olduğu tartışmalarına yol açtı. Bunda bir yanıyla da İstanbul Kimyevi Madde ve Mamulleri İhracatçıları Birliği'nin kurduğu Plastik Tanıtım Grubu’na sektörden itirazların gelmesi ve buna Bakan Zeybekçi’nin destek vererek bu tanıtım grubunun kapatılması kararı da etkili oldu.

TİM çatısı altında 15 farklı sektörün tanıtım grupları bulunuyor. Bakanlığın yeni düzenlemesi sektör temsilcilerine göre, bakanlığa yeni tebliğ ile geniş yetkiler veriliyor. Yeni tebliğ ile bakanlık, belirlenen dış ticaret politikalarına uyum sağlamadığı ya da hedef pazarlara yönelik ihracatta olumlu katkı yapmadığı saptanan tanıtım grupları re'sen feshedilebilecek.

İhracatçı tanıtım grup temsilcileri, iki fesih gerekçesinin de yanlışlara yol açabileceğini belirtiyorlar. İhracat için hedef pazarların sektörlerde uzun tartışmalarla belirlendiğini, Ankara’da bürokratların belirlediği hedeflerin yanlış olabileceğini öne sürüyorlar. Örnek olarak, bakanlık bürokratlarının makine sektörü için Afrika ve Ortadoğu’yu hedef gösteren yönlendirmelerine kaşılık, Makine Tanıtım Grubu'nun buna direnerek, sektörün asıl pazarının Almanya olduğunu, bu pazara yönelik çalışmaların sürdürdüğünü belirtiyorlar. Yeni tebliğ açısından bu durumun Makine Tanıtım Grubu'nun feshine imkan verebileceğini söylüyorlar.
Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran, sorunun karmaşık yapıdan kaynaklandığını belirterek, “İhracatçı birliklerinin yöneticileri genel kurullarda sektörün seçimiyle iş başına geliyorlar. Birlikler uygulamada bakanlığa bağlı. Birliklere bağlı şirketler kanun yoluyla aidat ödüyorlar. Yani ne tam STK, ne de kamu kuruluşular. Sorun bu karmaşık yapıdan kaynaklanıyor. Tüm yetkiyi bakanlığın devralmasının hesap verme konusunda da kargaşa yaratacağını” söylüyor.

Dalgakıran, hedef ülke konusunda karmaşanın en net makine sektöründe yaşandığını belirterek. “Makineciler olarak bizim hedefimiz Almanya'dır. Bizim şikayetimiz düşük katma değerli ürün yapmak. Almanya ihracat firmalarımızı geliştirir. Bakanlığın belirlediği ülkelerde düşük kaliteli ürünlerle rekabet zorunda kalırız. Ayrıca, sorun sadece hedef ülkedeki tanıtım değil, Türkiye’de yapılacak tanıtım da benim için önemli. Çünkü iz 15 milyarlık ihracata karşılık, 30 milyarlık makine ithalatı yapıyoruz. Üstelik bu ithalatın yüzde 70’i Türkiye’de üretilebilen ürünler. Kendi içinde güçlü olmayan sektörün dışarıda da başarılı olması mümkün değil. Bunun için kısıtlı bütçe ayırıyoruz. Her sektör için farklı strateji geliştirilmeli” değerlendirmesini yapıyor.

Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Başkanvekili Zekeriya Mete, "Tanıtım gruplarında çalışanlar kendi işlerinden fedakarlıkla projeler geliştiriyorlar. Ankara'da oturan bürokrat politika geliştiremez. Tanıtım grupları belli bir plan içinde kuruldu. İhracatçı firmaların oluşturduğu hedefleri belli yapılar. Kaynağı da bakanlık değil yine ihracatçılar sağlıyor. Bu parayı en iyi harcayacak olan yine ihracatçılardır. Yine de işini yapamayanlar olabilir. Ancak bunu düzeltmenin yolu ‘Seni kapattım’ olmamalıdır” diyerek görüşünü ortaya koyuyor.

Bu durum Ankara kaynaklı bürokratik kararların alınma sürecinde, eli taşın altında olan sektör temsilcileriyle sağlıklı diyalog kurulması gerektiğini bir kere daha ortaya koyuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar