TL’de kırılganlık devam ediyor

Fed’in bir yıl aranın ardından faiz artırımına gitmesi beklenen Aralık ayı toplantısı öncesinde, gelişmekte olan ülke varlıklarına fon girişleri devam ediyor. Buna paralel iki haftalık süreçte MSCI gelişmekte olan ülke endeksi yukarı yönde trendde bir görünüm sergiledi. BIST 100 Endeksi ise aynı dönemde dolar bazında yaklaşık olarak %3 yükseliş ile paralel bir seyir izledi. Her ne kadar hisse senedi piyasalarımız dirençli bir görünüm sergilese de, TL kırılganlık gösteriyor. Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına indirmesi, Musul’u DEAŞ’tan kurtarmaya yönelik operasyonun başlamasıyla birlikte jeopolitik risklerin artması, zaman zaman Fed’e dair endişeler ile gelişmekte olan ülke para birimlerinin değer kaybına uğraması gibi etkenler içeride döviz talebinin artmasını sağlıyor. Ayrıca içeride anayasa değişikliği ve başkanlık sistemiyle ilgili tasarının önümüzdeki hafta Meclis’e sunulması beklenirken, siyasetin yeniden ön plana çıkacak olması da endişe yaratıyor. Bu gelişmelere bağlı olarak iki haftalık süreçte TL, dolar karşısında gelişmekte olan ülke para birimlerinden %1,5 oranında negatif ayrıştı. Hem iç hem de dış odaklı devam eden riskler nedeniyle hedge amaçlı olarak portföylerin bir kısmında dolar pozisyonları korunabilir. Öte yandan dolar kurunun tarihi zirve seviyelerine yakın bir seyir izlemesi ve/veya yükseliş eğilimini koruması önümüzdeki dönemde hisse senedi ve tahvil-bono piyasalarımızda olası değer kazanımlarını sınırlayacaktır. Kurda belirgin bir rahatlama olmadığı takdirde BIST 100 Endeksi’nde kısa vadede 80 bin ve 81 bin seviyelerine olası yönelimlerde kâr satışlarının geldiğini görebiliriz. Her ne kadar bu hafta Moody’s’in not indirimi öncesindeki seviyelerine ulaşsa da, TL’deki zayıfl ığın devamı endeksin darbe girişimi öncesinde kapanış gerçekleştirdiği seviye olan 82.800’e yönelmesini engelleyebilir. Fed’in Aralık ayındaki faiz artış tahminleri %70’in üzerinde bulunduğundan bu beklentinin piyasalar tarafından büyük ölçüde fiyatlandığını söyleyebiliriz.