Trump sonrası dünya, öncesindeki dünya değil

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Trump yönetime gelir gelmez ülkesini içe kapatacak adımlar attı. 20 serbest ticaret anlaşmasını iptal etti. Japonya, Avustralya, Yeni Zelanda'nın aralarında yer aldığı 12 ülkeyi içeren TTP Trans Pasifik Anlaşmasını iptal etti. AB ile görüşmeleri süren TTIP Trans Atlantik Ticaret Anlaşması görüşmelerini askıya aldı, Çin'den ithalata yüzde 45 vergi getirdi. 1993 yılından bu yana yürürlükte olan Mesika ve Kanada’yla aralarındaki anlaşmayı yenileyeceğini belirtip, Meksika sınırına duvar konusunu gündeme getirdi. 7 İslam ülkesi vatandaşlarının Amerika’ya girişini engelledi. Bunlar, Amerika’da ve dünyada önemli protestolara yol açarken, dünyanın Trump’ın başkanlığı sonrasında, öncesindeki dünya olmadığını/ olamayacağını gösteriyor.

Amerika’nın dış ticaret rakamlarına bakmak bunu açıklıkla ortaya koyuyor. Amerika’nın ihracatında Kanada’nın payı yüzde 18.8, Meksika’nın payı 18.2. Çin’in payı yüzde 7.7. İthalatında Çin’in payı yüzde 18.9, AB’nin payı da 18.9, Kanada’nın payı yüzde 13, Meksika’nın payı yüzde 12.9.

Girişte belirttiğim gibi Amerika, bu ülkelerle ilişkilerini ya sonlandırdığını, değiştirdiğini ya da askıya aldığını açıklıyor. Bu bir yandan dünya ticareti açısından önemli bir belirsizliğin, diğer yandan yeni dönemde değişimin gündemde olduğunu gösteriyor.

2014 verilerine göre Amerika 1 trilyon 450 milyar dolar ihracatı, 2 trilyon 190 milyar dolar ithalatı, 740 milyar dolar dış ticaret açığı olan bir ülke.

Trump’un aldığı kararlar bir yanıyla da bu durumu değiştirmeyi amaçlıyor. Değiştireceği de yukarda sözünü ettiğim kararlara göre, kesin olarak yaşanacak gibi görünüyor. İmzaladığı kararnamelerle bu yönde adım atmaya başladı.

Peki bu gelişmeler bizim açımızdan ne ifade ediyor?

Buna girmeden 2005 ve 2015’te Amerika’yla dış ticaretimize bakalım. 2005’te 2.6 milyar dolarlık dış ticaret hacmine karşı, dış ticaret açığımız 828 milyon dolarken, 2015’te 1.5 milyar doları ihracat, 2.3 milyar doları ithalat olarak 804 milyon dolar açıkla sonuçlanmış. Yani son on yılda önemli gelişme olmadığı gibi dış ticaretimiz benzer büyüklükte açık vermiş.

Bu bizim yeni dönemde Amerika ve onun ilişkilerini değiştirdiği ülkelerle ilişkilerimizde yeni dönemde yeni imkanlara sahip olabileceğimizi ortaya koyuyor.

Şimdi yapmamız gereken, hem Amerika’daki, hem de Amerika’yla ilişkileri değişecek dünyanın diğer ülkelerindeki değişimleri yakından izleyerek, bizim için ortaya çıkan fırsatları değerlendirerek, bunlardan yararlanmanın yollarını aramalıyız. Bu ise ancak, iyi izleyici olmak, fırsat doğan alanlar ve sektörler için doğru destekler vererek, sonuç alabileceğimiz bir durumdur.

Amerika’yla iş yapan görüştüğüm işadamları, Trump’un kararlarının bizim için yeni fırsatlara neden olabileceğini, geçmiş dönemde “Stratejik işbirliği” gibi söylemlere karşın, çok düşük seviyede kalan Amerikan dış ticaretimizin artacağına inandıklarını belirtiyorlar. Ayrıca, Amerika’nın anlaşmalarında değişime gittiği ülkelerle ticaretimizde de yeni imkanlar ortaya çıkabileceğini belirtiyorlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar