Özdemir Gürsoy’un Satılmış Tepe-Mehmet Çavdar cenaze fotoğrafı

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

 

Türkiye Zonguldak’ta ilk kömür madeni çalışmasını 166 yıl önce 1848 yılında başlamış. O günden bu yana kömür madenlerinde birçok kaza, birçok direniş yaşanmış. Bunlardan benim beynime kazınan en önemli fotoğraf Milliyet foto muhabiri Özdemir Gürsoy’un çektiği yazımın içinde yer alan 1965 yılında Kozlu’da haklarını aramak için direnirken kurşunlanarak öldürülen Satılmış Tepe ve Mehmet Çavdar’ın fotoğrafıdır. Bu resim bende hep, kömür madeni işçileri ile “kaza” diye nitelenen “ölümü” bir araya getirir. Maden kazaları tablosuna baktığımda bunun süreceği korkusunu da yaşıyorum...

2000 yılında Çin de 1 milyon ton kömür çıkarılırken kazalarda ölen işçi sayısı 4.09 iken, bugün bu rakam 1.27'ye gerilemiş durumda, Amerika’da bu rakam sadece binde 2. Bundan 20 yıl önce aynı oranda kömür için 28 olan Avustralya’daki ölüm oranı, alınan önlemlerle bugün 2’ye indirilmiş durumda. Bizde ise 2000 yılında 7,10 olan ölüm oranı yerinde bile sayamamış bugün 7.22’ye yükselmiş durumda. 

Bütün dünyada başta ilk sırada dünya kömür üretiminin yüzde 46’sını gerçekleştiren Çin olmak üzere, diğer önemli üretici ülkeler Avustralya ve Amerika’da alınan önlemlerle ölümlü kazaların sayılarında ve oranlarında büyük düşüşler, gerilemeler yaşanırken, yıllık 72 milyon tonluk üretimle binde 9 pay ile dünyada kömür üretiminde 13. sıraya sahip olan ülkemizde, son 15 yılda ölüm olaylarında bir azalma değil, artma ile karşılaşıyoruz.

Uzmanlar, kazaların nedenlerini sıralarlarken, son dönemde artan özelleştirmeler nedeniyle, “Daha ucuza daha çok üretim” düşüncesiyle “taşeronla çalışmaların artmasını” belirtiyorlar. Özelleştirmeler nedeniyle son dönemde kamu ocaklarındaki bir kazaya karşılık, özel sektör ocaklarında 12 kaza ile karşılaşıldığının istatistiklerce ortaya konulduğuna vurgu yapıyorlar. 

Ayrıca, Türkiye’de çalışma hayatında bir denetim eksikliği olduğunu, bunun eksikliğin en çok denetime ihtiyaç duyulan maden alanlarında da yetersiz olduğunu belirterek kamunun işyeri kaza istatistiklerinde maden ve taş ocaklarındaki kaza sayılarının inşaat dahil bütün sektörlerin önünde olduğunu belirtiyorlar

1.5 milyon işyerinin bulunduğu ülkemizde denetimler SGK görevlileri ve İş müfettişleri tarafından yapılıyor. Denetimde eksiklikleri saptayan İş müfettişlerinin toplam sayıları 600 civarında olduğu ve yoğun iş yükü altında oldukları biliniyor.

Bunun ortaya çıkardığı sonuç, son yıllarda yıllık toplam 11-12 bin denetim yapılabildiği. Bu da yıllık işyeri denetimlerinin toplam 
işyerleri içerisinde yüzde 1’e bile ulaşamadığını gösteriyor.

Bu noktada Soma'daki bu vahim kazadan 20 gün önce Manisa Milletvekili Özgür Özel’in 52 arkadaşıyla verdiği ve reddedilen “Soma’daki maden ocaklarıyla ilgili araştırma önergesine” de değinmemiz gerekir.

Önergede Soma’da kapatılan bir maden ocağıyla ilgili Bakanlığın verdiği yanıttan söz eden Özel, aldığı yanıtı yeterli görmeyerek şöyle
talepte bulunuyordu: 

“Soma’daki tüm ocaklarında meydana gelen iş kazalarının ve yaşanan ölümlerin sorumlularıyla sorumluları ve nedenlerinin araştırılması, bu tür olayların yaşanmaması için kalıcı çözümlerin bulunması ve denetimlerin yetersizliğinin ölçülmesi amacıyla TBMM İçtüzüğü'nün 104 ve 105 maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını teklif ederiz."

Şimdi yapmamız gereken, aldıkları önlemlerle ölümlü kazalarını azaltmayı başaran ülkelerin deneylerinden yararlanarak bizim
de onlarınkine uygun önlemler almamız olacaktır.

Ölenlere rahmet, yaralılara sağlık ve yakınlarına sabır dilerim...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar