Tarzsın (!)
Ne ülkeyiz (!) Gün geçmiyor yeni bir habere uyanmayalım… Pazar günkü Hürriyet gazetesi haberine göre bundan böyle işe daha serbest, business-casual giyinebileceğiz. Yıllardır bu uygulamayı bekleyen ne çok insan varmış, sevinçten uçtular. Hayır, bu uygulamaya sevinenler de her gün kravatı sonuna kadar bağlasalar gam yemeyeceğim. İlk başta “rahatlama” manasında güzel bir uygulama gibi gözükse de ben her daim disiplinden yana olmuşumdur. Size kısaca kızımın okulundan örnek vereyim; kızımın önceki okulunda her gün kıyafet serbestti, üniforma yoktu. Birkaç haftadan sonra; “Hep bu pantolonu mu giyeceğim?” dedi. Haklıydı, kıyafet bitmişti. Üstelik her gün de onda bu var, bu şunu giymiş deyip duruyordu. Kısacası dikkati dağıldığı gibi sosyo-ekonomik bir savaşın içine girmişti. Serbest kıyafet, kıyafette rahatlama da aynı şeyi şirketlere getirecek. Nitekim bugün kamu kuruluşlarında bile özellikle hanımlar tek taşının karatını, çantasını, takım elbisesini instagrama yükleyip, “bugün iyi miyim?” diye yorum alırken, beylerin de hanımların da biraz daha rahatlaması bizde iş dünyasında da yeni ikoncanların türemesine sebep olacak. Nitekim habere göre;
Eczacıbaşı Holding: ‘Kravatsız plaza’nın öncülerinden. Kravat takma zorunluluğunu kaldırdı. Koç Holding: İş toplantıları dışında çalışanlar kravat takmak zorunda değil. Sabancı Holding: Holding’de kravat zorunlu. Özel uygulamalar bulunmuyor. Doğuş Holding: Cumaları özgür gün. Holding 2013 yılından beri “Free Friday-Serbest Cuma” uygulamasını gerçekleştiriyor. Doğan Holding: Holding’de yaz bir başka geçiyor. Holding çalışanlarına mayıs-eylül arası 5 aylık yaz döneminde her gün ‘serbest cuma.’ Kravat yok, rahat iş kıyafetleri tercih ediliyor. Kış döneminde ise cuma günleri bu özgürlükleri var.
Anadolu Holding: Tüm yıl boyunca rahat iş kıyafeti giyilebiliyor. Erkek çalışanlar için kravat zorunluluğu bulunmuyor. Anadolu Grubu’nda cuma günleri, serbest cuma uygulanıyor. Bu günlerde çalışanlar, diğer çalışma günlerinden farklı olarak, daha rahat kıyafetler tercih edebiliyorlar.
İş bu holdinglere bakınca ne güzel görünüyor. Eğitim seviyesi yüksek, genç çalışanların, yüksek maaşla çalıştığı şirketler de serbest günler hem Amerikanvari hem de hakikaten bu şirketleri ziyaret ederseniz şık bey ve hanımlarla karşılaşırsınız. Bu şirketler gibi pek çok özel şirket, bankalarda da durum aynı. Peki diğer şirketlerde durum ne olacak düşünen var mı? Yaklaşık geriye kalan %80 nasıl giyinecek? Kravatı rahatlatmaktan ne anlayacak? Fazla serbestlikte işe şortla giden var ülkemizde. Dekolteler, askılar, kapriler ve tam tersi durumlar olmayacak mı? Medeniyet yularını boğazımıza geçiremezsiniz (!) bakış açısı hala mı var bu ülkede? Zaten giyinmeyi bir türlü beceremediğinden zengini binlerce lirayı saçsa iyi giyinemez, üzerinde durmaz, garibanı parasızlıktan kendine ayakkabı alamaz, üç tane tuhaf insanın “tarzsın (!)” dediği adamın Nihat Hoca’nın yorumları gibi beyne kazındığı canımız memleketimiz de bundan böyle zamlar neye göre yapılacak; ”Mahmut sana %10 zam bu sene çok tarzdın (!)”
Kanımca kıyafetle değil de insanına, çalışanına yaptığı yatırımlarla şirketler ön plana çıkmalı. Uygulamaya gelince “bakın Google’da millet kaydırakta çalışıyor” diyoruz. Hatta bazı şirketler bu stili taklit de ediyor da en çok cep telefonu alan ülkelerden biri olmanın dışında bilgisayarla, internetle, yazılımla da pek alakamız yok. Kıyafette rahatlamanın öncüsü Eczacıbaşı Holding’miş. Ben Bülent Eczacıbaşı’nı hiç basın önünde takım elbisesiz, davette smokinsiz görmedim. Çalışma arkadaşları da onu örnek alır. Oysa bizde insanımız ödül almaya bile spor ayakkabı ile gidiyor. Ayrımı öğretebilmek önemli, dilerim şirketler önce bunu tam olarak tanımlar, ideali yapılırsa ne mutlu, gurur duyarız, fakat benim hiç inancım yok.
Yıl biterken tarzlığımıza bir yeni tarz daha eklendi. Bakalım yeni yıl da daha neler göreceğiz Ivana…