1990’lardan bu yana üç lider üç Rusya

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

1990’dan bu yana Sovyetler Birliğinin dağılmasından günümüze Rusya’nın üç liderini Gorbaçov-Yeltsin ve Putin’i yaptıklarıyla ele alıp siyasal olarak nitelendirdim. Rusya’daki Türkler konusunda da bilgiler aktardım. 

Sovyetler Birliğinin dağılmasından bu yana Rusya’da üç lider üç farklı dönem yaşanmasına neden oldu. Bugün yönetimde olan Putin 2020’ye kadar istikrarın egemen olduğu merkezi yönetimle ülkesinin en önemli ekonomik güçlerinden biri olan doğal gazda OPEC benzeri bir örgütlenme ile ülkenin kişi başına milli gelirini 20 bin dolara çıkartmayı hedefliyor.

1990’dan bu yana ülkenin siyasi üç döneminin birincisi Gorbaçov dönemi. Gorbaçov ülkenin Batı dünyasının da onayıyla yaşanan “İzinli parçalanma”sını ve 15 Cumhuriyetlik bir Rusya oluşturmasını sağladı. İkinci olarak Yeltsin,” Panislavist” bir siyaset anlayışı benimseyince tepki olarak Çeçenlerin isyanı gündeme geldi. Üçüncü dönemin lideri Putin, “Federasyon” ilkesine dönünce Çeçen ayaklanması duruldu. Ekonomik olarak anlamlandırmak istersek Gorbaçov dönemini “liberalleşme” dönemi, Yeltsin dönemini “Kararsızlık“ dönemi, Putin’in ilk dönemini “Yeniden toparlanma/ merkezileşme” sonraki dönemini ise “Genişleme” dönemi olarak tanımlayabiliriz.

Bugünün Rusya’sını üç resimle ortaya koymak istersek. İlki Moskova’da bir açık pazarda her milletten insanın var olduğunu ve pazarlığın serbest olduğunu söyleyebiliriz. 2007 yılında Laleli’den gelen bavul ticaretinin yasaklanmasına karşın, zamanla bu pazarlarda aşıldığına tanık olduğumuzu, sınırlı alım gücü olanlara Laleli pazarı ürünlerinin satıldığını görürüz.

İkinci resim olarak Çaykovski konser salonunda yer bulabilmek için biletinizi 3-6 hafta önceden almanız gerekir. Ancak, o durumda 2000 kişilik salonda yerinizi alabilirsiniz.

Üçüncü resim Kızlar Manastrı’nda Pazar ayine dolu demek yetersiz, iğne atılsa yere düşmez demek gerekir. 60 yıllık yasaklama dönemi sonrası din her sınıf ve yaşta zemin bulmuş durumda…

Bu üç resme başka eklemelerde yapmak gerekirse, Moskova’da 1000 müzik okulu bulunuyor. Her gece 100 konser veriliyor. Kentte bazılarının bazı günler kapalı olduğu 120 müze bulunuyor.1892 yılında kurulan metronun uzunluğu 282 kilometreye ulaşmış durumda ve günde 5 rubleye10-12 milyon insan taşınıyor.

Kremlin meydanında karşılıklı olarak Lenin mozolesi ile her çeşit ürünün yer aldığı 1000 mağazalı GUM, eski ve yeniyi iç içe hatırlatıyorlar.

Kremlin'e 500 adım mesafedeki Metropol otelinde Mao ve Brecht gibi kişiler misafir edilmiş. Arpat sokağının ressamları her sabah tezgahlarını kurarak eskinin israrı ile kapitalizme öyle kolayca geçit vermeyeceklerini hatırlatıyorlar.

Türkiye Rusya ilişkisi Özal’ın öngörüsüyle Sovyetler Birliği'nin dağılması öncesi doğalgaz alımı ve ona bağlı ticaret ile başlayarak gelişti/gelişiyor. Türk müteahhitleri bu ülkede çok iş başardılar.

Bugün de Rusya’da bine yakın Türk şirketinde 50 bin insan çalışıyor. Gayriresmi kayıtlara göre 300 bine yakın Türk Rusla evlilik yapmış durumda.

1990’larda Sovyetlerin dağılmasından bu yana Gorbaçov- Yeltsin ve Putin dönemlerini siyasal açıdan ele alıp nitelendirdim ve Rusya’daki Türklere değindim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar