2012'de de altın

Cumhur TAŞDELEN
Cumhur TAŞDELEN Troy Kıymetli Maden Tic. A.Ş dunya@dunyagazetesi.com.tr

Düşük hacimli geçen yılın son haftasında satışlar ön plandaydı. Özellikle; emtia piyasasında, kıymetli maden fiyatlarının tamamı düşüş yaşarken, dolar ve uzun vadeli devlet tahvillerinin değer kazandığı gözlendi. Altın, yılın son haftası test ettiği 1522.65 dolar/ons ile, yaklaşık son altı ayın en düşük seviyesini gördü. Geride bıraktığımız 2011 yılını, 1563.15 dolar/ons'dan kapatan altın, yılın son haftasında % 2.71'lik değer kaybına uğrasa da yıllık bazda, % 9.97'lik değer artışıyla, grubu kıymetli madenlerin ve temel metallerin tek kazandıran emtiası oldu. Son yıllardaki çıkışıyla yatırımcıların dikkatini çeken gümüş, yılın ikinci yarısı gelen satışlarla, yüzde yüze varan getirisinden daha fazlasını kaybetti ve yıllık bazda % 10'un üstünde düşüş yaşayarak, yatırımcısını hayal kırıklığına uğrattı. Diğer taraftan dolar, euro karşısında hem son hafta % 0.70'lik, hem de yılık bazda % 3.63' lük değer artışıyla, ham petrol fiyatları ise, haftalık bazda ki kayıplarına rağmen, yıllık bazda % 8.13 (nymxp)'den  % 13.45 (brent)'e varan yükselişleriyle 2012' ye merhaba dedi. 

Geçtiğimiz haftanın ilk günü, yeni yıl tatiline giren piyasalar nedeniyle düşen işlem hacimleriyle sakin geçti. Altın, hafta ortasına kadar ağırlıklı olarak 1590 - 1610 dolar/ons, euro/dolar paritesi ise 1.3030 - 1.3080 dolar/ons aralığında dalgalandı. Çarşamba gününe, sakin giren piyasalarda hareketlilik, ABD piyasalarının açılışıyla birlikte başladı. İtalya'nın tahvil ihalesine yönelik endişeler ve FED'in bilançosundaki kısa vadeli bonoları satışa çıkarması, piyasa tarafından negatif fiyatlandı. Dolar pariteyi 1.2925 seviyesine kadar çekerken, altın, diğer kıymetli madenler, temel metaller, ham petrol fiyatları ve hisse senetlerinde sert düşüşler yaşandı. Özellikle gümüş, endüstriyel emtiaların geri çekilmesinden etkilenerek kan kaybetti. Perşembe günü sona eren tahvil ihalesinde, 10 yıl vadeli devlet kağıtlarının % 7'de kalması, yatırımcıları hayal kırıklığına uğratırken, Bölge parası erimeye devam etti. Parite baskısıyla altın, 6 ayın en kötü işlem fiyatını 1522.65 dolar/ons'la kaydetti. Sonrasında, altın ve parite tepki alımları ile yükselişe geçerken, aynı gün açıklanan ABD'nin konut satışlarında,19 ayın en yüksek, seviyesine ulaşılması ve işsizlik başvurularının 2008'den beri kaydedilen en düşük seviyede olması, ABD'li yatırımcıları rahatlatarak dolardan, hisse senedi ve altına dönmelerini sağladı. Senenin son işlem gününde devam eden alımlarla, 1581.dolar/ons'a kadar yükselen ve ardından gelen ufak çaplı kar satışları ile kapanışı 1563.15 dolar/ons' dan yapan altın, haftalık bazda % 2.21 değer kaybetti. Özellikle; 2011'in ilk 3 çeyreğinde, ABD'de yavaşlayan büyümenin yarattığı küresel endişelerle uygulanan gevşek para politikası ile zayıflayan dolar ve yaşanan Arap Baharı ile artan jeopolitik riskler, altını 1921.15 dolar/ons'la tarihi zirveye taşıdı. Son çeyrekte  hat safhaya çıkan Euro Borç krizinin euroda yarattığı baskı ve  küresel yavaşlamaya yönelik endişeler, ons'da yaklaşık 350 dolar kayba neden olsa da  yıllık bazda altın, % 9.97 değer kazandı. Ancak; küresel büyümeye yönelik endişeler ve güçlenen dolar,  diğer kıymetli maden ve temel metal fiyatlarının tamamını yıllık bazda aşağıya çekti. Platin yaklaşık % 21, paladyum % 18, gümüş % 10.50, rodyum % 43 oranında değer kaybederken, temel metallerden bakır % 23, alüminyum % 19, kurşun % 22, çinko ve nikel % 25 değer kaybetti. Dolar, euro karşısında % 3.63 değer kazanırken, jeopolitik risklerle beslenen ham petrol fiyatlarından Nymex türü  % 8.13, Brent türü ise %13.45 yükseldi. Senenin en gözde yatırım araçları % 40'ı aşan getirileri ile, uzun vadeli hazine bonoları oldu. Hisse senedi tarafında ise, vadeli borsa endekslerinden Dow Jones ve birkaç endeksin dışında, hayal kırıklığı yaşandı.   

Altının, 200 günlük ortalamanın çok gerisinde kalması, düşüş trendinin devam edeceğine yönelik düşünceleri perçinlerken, global çaptaki gelişmeler ise göz ardı ediliyor. Altın, ağustos ve eylül aylarındaki seviyelerinden ortalama yüzde 16 gerisinde kalsa da, hala 2010 sonundaki seviye olan 1.421.40 dolar/ons'un üstünde. 2012'de beklentimiz, paritedeki düşüşün 10 yıllık ana trendin destek seviyesi olan 1.25'in altına sarkmayacağı ve altında daha fazla aşağı yönlü baskı yaratmayacağı yönünde. Özellikle; 2011'de, parayla gizlenen sorunlar, 2012'de tekrar su yüzüne çıkarken, jeopolitik riskler in de artacağı tahminimiz, altın'ı yine yatırımcıların güvenli limanı olarak öne çıkaracaktır. Bu hafta altın ve grubu emtialar, hareketlenen piyasalarda yeni açılacak pozisyonlarla birlikte, kayıplarını yerine koyacaktır. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar