ABD iş dünyasında yeni döneme doğru

Dr. Bertan KAYA
Dr. Bertan KAYA YENİ DÜNYADA YÖNETİM bertan.kaya@dunya.com

Amerikan Kongresi'nde "Büyük Gü­zel Tasarı" olarak anılan H.R. 1 yasa tasarısı, geçtiğimiz günlerde Senato'dan geçti.

Bu tasarı, adında taşıdığı "uzlaş­ma" kelimesine rağmen, ABD’de iş yapan ya da yapmayı planlayanlar için hem he­yecan verici fırsatlar sunuyor hem de ba­zı ezberleri bozacak radikal değişiklikler getiriyor.

Şirketlerin yüzünü güldürecek adımlar: Teşvik rüzgarları

Tasarı, işletmelerin üzerindeki mali yükü hafifletmek ve yatırımı canlandır­mayı hedefliyor:

Anında gider yazma desteği: Yeni alı­nan ticari mülkler veya Ar-Ge harcama­ları anında gider yazabilecek.

Vergi kredileri ve esneklik: İleri imalat sektörüne yönelik yatırım kredileri yüz­de 25'ten yüzde 35'e çıkarıldı. Uzay li­manları, vergi mevzuatında hava liman­larıyla aynı kefeye koyuldu. Ses kaydı üretimleri için de özel vergi muamelele­ri getirildi. Bunlar, belirli niş sektörlere doğrudan can suyu niteliğinde.

Küçük işletmeler ve kırsal kalkın­ma: Küçük işletmeler için hisse senedi kazançlarında vergi muafiyeti genişletil­di. Raporlama eşikleri yükseltilerek bü­rokrasi azaltıldı. Kırsal ve tarım arazisi üzerine alınan kredilerin faizlerinin brüt gelirden çıkarılması sağlandı. Kırsalda iş yapanlar için nefes aldırıcı olacaktır.

Sürdürülebilirlikten vazgeçiliyor!

Tasarı, özellikle temiz enerji ve çevre­sel sürdürülebilirlik alanında önemli geri adımlar atıyor ki, bunlar hem çevre, hem toplum, hem de bazı şirketler için olduk­ça sancılı olabilir:

Yeşil sübvansiyonlara son: Elektrik­li araç alımından tutun, enerji verimli ev ve ticari bina iyileştirmelerine kadar, temiz hidrojen üretimine ve hatta temiz elektrik üretim/yatırımına verilen bir­çok vergi kredisi ya tamamen sonlandırı­lıyor ya da kısıtlanıyor. Bu, yeşil teknolo­ji ve enerji sektöründeki şirketler için iş modellerini baştan aşağıya gözden geçir­mek demek. Devlet desteğine bel bağla­yan projeler için işler zorlaşacak.

Uluslararası vergi yükü artabilir: Çok uluslu şirketleri ilgilendiren bir diğer ko­nu da uluslararası vergi reformları. Ya­bancı vergi kredisi sınırlamaları ve bazı gelir kalemlerinin muamelesindeki deği­şiklikler, küresel faaliyet gösteren şirket­lerin vergi yükünü artırabilir, uluslarara­sı stratejilerini değiştirmelerini gerekti­rebilir.

Tedarik zinciri zorlukları: Temiz enerji kredilerinde "yasaklı yabancı kuruluşlar­la" ilgili getirilen kısıtlamalar, şirketle­rin tedarik zincirlerini millileştirmesini zorunlu kılabilir.

Ayrıca, ABD'nin ulusal güvenliği ve ekonomik bağımsızlığı açı­sından stratejik görülen tüm sektörler (savunma, madencilik, enerji ve teknolo­ji gibi) bu kapsama dahil edilebilecek. Bu da başlangıçta maliyet artışı ve operasyo­nel gecikmeler anlamına geliyor. Düşün­senize, bir anda "yabancı ortağa malzeme ürettirmeyeceksin" ve “tedarik zincirini en baştan dikkatle oluştur” deniyor. Bu, adapte olmak zorunda kalınacak bir du­rum.

Yeni Maliyet Kalemleri: Federal arazi­deki yenilenebilir enerji projeleri için ye­ni ücretler ve aşırı çalışan ücretleri üze­rindeki vergiler, şirketlerin genel gider­lerine yeni kalemler ekleyecek.

Konuya nasıl bakmalıyız?

Tasarı, bir yandan ekonomik canlan­mayı hedefleyen politikalarla şirketle­rin önünü açarken, diğer yandan çevresel taahhütlerden geri adım atarak bazı sek­törleri zorlu bir sınavdan geçiriyor. Bu durum, bize bir kez daha gösteriyor ki, iş dünyasında "durağanlık" diye bir şey yok.

Bu yeni döneme girerken, ABD’de iş ya­pan şirketlerin her zamankinden daha çevik ve stratejik düşünmesi gerekiyor. Yeni vergi avantajlarını doğru okuyup en verimli şekilde kullanırken, değişen ya­sal ve finansal ekosistemin getirdiği risk­leri de iyi analiz etmek şart. ABD’de iş ya­pıyorsanız, iş modellerini gözden geçir­meli, tedarik zinciri stratejilerini bu yeni kurallara göre uyarlamalısınız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Amerika’ya açılmak 10 Temmuz 2025
Amerika izlenimlerim 24 Haziran 2025
Patron nasıl denetlemeli? 19 Haziran 2025