Alternatif enerji kaynakları

Sedat KARABULUT
Sedat KARABULUT secturkiye@yahoo.com.tr

 

Küresel ekonomik kriz, Türkiye'yi nasıl etkileyecek? Uzmanlar bu soruya farklı cevaplar verebiliyorlar. Kimilerine göre ülkemiz krizlere alışmış ve geçmişte yaşanmış örneklerinde olduğu gibi, bir süre sonra toparlanıp yoluna devam edecek. Kimileri ise çok daha karamsar ve bu defa durumun o kadar da kolay düzelmeyeceği düşüncesinde. Küresel kriz konusunda farklı fikirleri olan uzmanlar, ülkemizin enerji ithalatının ekonomiye getirdiği yük tartışıldığında, aynı noktada buluşabiliyorlar.

Perşembe'nin gelişi…

Uzmanlar ülkemizin ithal ettiği enerjinin maliyeti konusunda hemfikir zira ''Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belli '. 'Türkiye'nin ham petrol ve doğal gaz ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı ve kömür gibi enerji maddeleri ithalatına yılın ilk sekiz ayında ödediği döviz yaklaşık 34 milyar dolar. Türkiye'nin geçen yılın ilk sekiz ayında 2 milyar 977,2 milyon dolar olan enerji ihracatı ise bu yıl aynı dönemde 5 milyar 404,8 milyon dolara çıktı. Böylece Türkiye'nin enerji dış ticaretinde karşı karşıya kaldığı açık; diğer bir deyişle "net enerji ithalatı" anılan dönemde 17 milyar 439,7 milyon dolardan 28 milyar 577,2 milyon dolara yükseldi. Buna göre net enerji ithalatı aynı dönemde 53 milyar 88,2 milyon dolar olan toplam dış ticaret açığının yüzde 53,8'ini oluşturdu. Diğer bir deyişle Türkiye'nin sekiz aylık dış ticaret açığının yarıdan fazlası enerjiden kaynaklandı.

Güneş enerjisi…

Greenpeace ve Avrupa Fotovoltaik Sanayisi Derneği'nin (EIPA) ortak raporuna göre, her yıl 113 milyar dolarlık bir küresel yatırım yapılması halinde, güneş 2 milyardan fazla insana elektrik, 2 milyondan fazla kişiye de iş olanağı yaratabilir. Örgütlerin "SolarGeneration" (Güneş Kuşağı) başlıklı raporuna göre, bu yatırımların yapılması halinde her yıl, küresel ısınmanın önemli etkeni olan 350 milyon ton CO2'in salımı da önlenmiş olacak. Bütün bu yatırımların yapılabilmesi için ise, hükümetlerin güneş enerjisine destek olmaları gerekiyor. Rapora göre şimdiye kadar denenmiş sitemlerinden en başarılısı, şebekeye sağlanan her kilovatsaatin önceden belirlenmiş bir fiyat ile satın alınmasını garanti altına alan, "tarife güvencesi" düzeni. Tüketicilerin çatılarına güneş sistemleri kurup şebekeye satmalarını sağlayan güvence politikası halen 41 ülkede uygulanıyor. Avrupa'nın yıl boyunca en fazla güneş alan ülkesi olan Türkiye'de bu sistem olmadığı için, fotovoltaik (güneş pili) sektörü de istenildiği hızda gelişemiyor. Oysa gelişmiş ülkeler, alternatif enerji kaynakları konusunda yapılan araştırmalara her yıl milyonlarca dolar harcıyor.

Geçtiğimiz hafta içinde, Ohio Üniversitesi Kimya Bölümü Başkanı Prof. Malcolm Chisholm, "Yeni geliştirdikleri melez materyaller sayesinde,  güneş spektrumunun tamamını elde edebildiklerini " açıkladı. Bugünkü güneş hücreleri yalnızca ışık frekansının küçük bir bölümünü yakalayabiliyor ve güneş ışığının içerdiği enerjinin az bir bölümünü sağabiliyorlar. Araştırmalarını Proceedings of the National Academy of Sciences adlı dergide yayımlayan bilim adamları, yeni materyalin, ışıktaki enerjiyi bir seferde tamamıyla soğurabilen ilk malzeme olduğuna dikkati çekiyorlar.

Bu yıl sonuna kadar yaklaşık olarak elli milyar dolarlık enerji ithal edecek olan ülkemiz için hem yeni bir iş kapısı, hem de önemli bir tasarruf sağlayacak güneş enerjisi konusu ,ele alınmaya değer bir başlıktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Personel seçimi 22 Kasım 2008
İş'te psikoloji… 15 Kasım 2008
Otomobil, ÖTV ve çevre 08 Kasım 2008
Lunapark 04 Ekim 2008