Kızartma veya buğulama, hangisini tercih edersiniz?

Sedat KARABULUT
Sedat KARABULUT secturkiye@yahoo.com.tr

 

Güneş sisteminde, Merkür dışındaki tüm gezegenlerde, hatta kimi gezegenlerin uydularında bile atmosfer bulunur. Ancak atmosferlerinin kalınlığı ve içerdiği gazların yapısı ile oranları birbirinden farklıdır. Bu farklılık hayati önem taşır.  Örneğin Mars'ta, karbon dioksitten (CO2) oluşan ince ve soğuk bir atmosfer vardır. Öte yandan Venüs'te başta  CO2 olmak üzere, azot, kükürt dioksit ve su buharından oluşan çok yoğun ve sıcak bir atmosfer bulunur. Bu farklılıklar sonucu; Mars'ın yüzey sıcaklığı -130°C'ye kadar düşerken Venüs'te sıcaklık 500°C kadardır. "Global Carbon Project" (GCP) adlı uluslararası kuruluşun raporuna göre, yeryüzünde sera etkisi yaparak küresel ısınmaya yol açtığı kabul edilen karbon gazı emisyonu konusunda "şampiyonluk", geçen sene ABD'den Çin'e geçti. Bu ülkelerin ardından Hindistan ve Rusya geliyor. Raporda, atmosferdeki CO2 yoğunluğunun belki de son 20 milyon yılın en yüksek seviyesinde olduğu savunuldu.

CO2 gazının atmosferde artmasının nasıl bir etkisi vardır?

Karbondioksitin görünür ışığa karşı geçirgenliği vardır, fakat kızıl-ötesi ışığı emer. Dünyanın güneşten aldığı enerji, çoğunlukla görünür ışık formundadır. Atmosferdeki karbondioksit, görünür ışığa karşı geçirgen olduğu için, enerji direkt olarak yeryüzüne ulaşır. Fakat yeryüzünden yansıyan ışık genelde kızıl-ötesi formundadır ve atmosferdeki karbondioksit tarafından emilir. Karbondioksit molekülü bu enerjiyi tutmaz ve bütün yönlere olmak üzere tekrar yayar ve böylece, bir kısmını yeryüzüne geri göndermiş olur. Karbondioksitin etkisi, güneşten gelen enerjinin yeryüzüne ulaşmasını engellemek şeklinde değil, fakat bu enerjinin bir kısmının uzaya geri gitmesini önlemek şeklindedir. İşte bu sürece de, sera etkisi denmektedir.

Küresel ısınmaya yol açan şey ise, sera etkisi yaratan gazlar yüzünden atmosferde oluşan sıcaklık artışıdır. Aslına bakılacak olursa, sera etkisi doğal hatta dünyada yaşamı mümkün kılan bir süreçtir. Ama doğanın kararında bıraktığı bu sistem insanoğlu tarafından bozulmuştur. Bilim adamlarına göre atmosferin bazı ışınları dünyaya geri gönderme özelliği olmamış olsaydı dünyanın sıcaklığı - 18 C (eksi 18) olacaktı. Ancak Sanayi Devrimi'nin başlamasıyla beraber insanoğlu fosil yakıtları kullanmaya başlayınca atmosfere her yıl, önce binlerce sonra milyonlarca, günümüzde ise milyarlarca ton karbondioksit salmaya başladı. İnsanlık bununla da yetinmiyor, bir yandan da ormanları yok ederek karbondioksit emen sistemleri ortadan kaldırıyor.

Küresel ısınmanın Türkiye'ye muhtemel etkileri

İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü, küresel ısınmasının, Türkiye üzerindeki etkilerine ilişkin bir senaryo hazırladı. Bu senaryoya göre, küresel ısınma aynı şekilde devam ederse, 2070'te Türkiye genelinde sıcaklıklar 6 derece kadar yükselecek. Ekosistem değişecek, canlı türleri yok olma tehlikesi yaşayacak, Karadeniz Bölgesi dışında yağışlar iyice azalacak. Eldeki verilere göre küresel ısınma aynı şekilde devam ederse, yaz aylarında Türkiye'nin batısında sıcaklıklar 5 ila 6 derece, Orta ve Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ise 3 ila 4 derece yükselecek. Kış aylarında da sıcaklıklar 2 ila 3 derece yükselecek. Senaryoya göre, 2070 yılında Karadeniz Bölgesi'nde yağışlar yüzde 10 ila 20'lik artış gösterecek, güneyde ise yüzde 30'a kadar azalacak. Uzmanlar dünyanın ikliminde ciddi etkileri olması için, sıcaklık artışının çok büyük olması gerekmediğini belirtiyor. Antarktika buzunun eriyerek, dünyanın kıyı şehirlerinde sel haline dönüşmesi için, yaklaşık 4°C' lik bir artış yeterli olacağını kabul edersek ülkemiz için durumun vahametini değerlendirmek daha kolay olacaktır. İçinde bulunduğumuz yıl Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde görülen kuraklığın tarım ürünlerine verdiği zararı düşününce, geleceğe güvenle bakmak güçleşiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Personel seçimi 22 Kasım 2008
İş'te psikoloji… 15 Kasım 2008
Otomobil, ÖTV ve çevre 08 Kasım 2008
Lunapark 04 Ekim 2008