BIST 100, yeni yıla rekorla başladı

2017 yılını yüzde 48 oranında yükselişle tamamlayan BIST 100 Endeksi, yeni yıla yurtdışı borsalara paralel olumlu bir başlangıç yaptı. Küresel piyasalara bakıldığında, ABD borsaları ve MSCI Dünya Endeksi tarihi zirve seviyelerini yenilerken, MSCI Gelişmekte Olan Ülke (GOÜ) Endeksi son yedi yılın en yükseğine yöneldi. BIST 100 Endeksi ise Kasım ayının sonundan itibaren sergilediği yükseliş ile yeni yılda rekor tazeleme eğilimi gösteriyor. Endeks böylece yaklaşık bir aylık süreçte dolar bazında yüzde 19 oranında artışla, MSCI GOÜ Endeksi’ne göre yüzde 16 daha iyi bir performans sağladı. Ancak son dönemde yaşanan belirgin yükseliş hareketinin ve üst üste gelen rekorların ardından endekste ara ara kısa vadeli satış baskısı/düzeltme hareketi görebiliriz. Olası bu durum endeksin yeniden güç toplayıp yükselişine devam etmesi açısından normal karşılanmalı. Teknik olarak endekste 114.500 desteği üzerinde kısa vadeli yön yukarı kalmaya devam edecek. Dolayısıyla da endeksin bu seviye üzerinde kalması 120 bin seviyelerine yönelimi açısından takip edilebilir.

2018 yılına bakıldığında; 2017’de gelişmekte olan ülke ekonomilerinde yaşanan büyüme ve büyüme beklentilerinde artış bu yıl da devam edebilir. Buna paralel gelişmekte olan ülke borsalarına yönelik sermaye akımları (daha seçici şekilde) sürebilir ve bu durum BIST’in performansına olumlu yansıyabilir. Ancak jeopolitik gelişmeler, ABD ve bölge ülkeler ile ilişkiler yurtiçi piyasaların zaman zaman ayrışmasına neden olabilir. Diğer yandan ABD’de kabul edilen reform ile vergi yükü azalacak olan şirketlerin kârlılıklarının artması ile borsalarında yeni rekorlar görebiliriz. Ancak küresel sermaye akımlarının seyrinde ABD’de enflasyon görünümü ve Fed’in sıkılaştırma adımları etkili olacak. ABD’de genişlemeci maliye politikası neticesinde toplam talepteki artışa bağlı olarak enflasyonun ivme kazanması ve Fed’in hedef seviyelerine ulaşması halinde, Banka’nın sıkılaştırıcı yöndeki adımlarını piyasa beklentilerinin üzerinde atması gelişmekte olan ülke piyasalarında risk azaltma eğilimine neden olabilir. Buna paralel olarak fon akımları bu ülkelerden ABD’ye yönelebilir ve dolar güç kazanabilir. Her ne kadar makro ekonomilerinde iyileşme piyasaları için olumlu olsa da, Fed kaynaklı olası riskleri de yılın genelinde göz önünde bulundurmak gerekiyor.