Değişen bir şey yok, iktidarda sadece isimler değişir, oyun aynıdır...
Apamantus:
Yemeklerin senin olsun;
boğazımda kalır yersem,
Çünkü ben dalkavuklarından
değilim senin.
Ey tanrılar, bakın nice insan
yiyor Timon’u,
Ve Timon nasıl görmüyor
kendisini yiyenleri.
Acı veriyor bana bunca aç kurdu
Bir tek insanın kanına
susamış görmek
Timon’un bütün deliliği de
şurda ki,
Çağırıyor, kışkırtıyor yiyicilerini
kendisini yemeye.
Şaşıyorum insanların insanlara
nasıl güvendiğine.
Bence bir insan başkalarını
evine çağırdı mı,
Bıçaksız, hançersiz gelmelerini
şart koşmalı;
Böylece hem daha
az yiyicisi olur,
Hem de canını daha az
tehlikeye atar.
Çok örnekleri görülmüştür
bunun, çok:
Şimdi o tam yanı başında oturan,
Aynı ekmeği onunla bölüşen,
Aynı bardaktan dostla şarap
içen davetlisi
Onu öldürmekte herkesten
önce davranabilir:
Denenmiş, yaşanmış şeyler
bunlar.
Ben böylesi kodaman kişilerden
olsam,
Sofrada şarap içmekten
korkardım,
Gırtlağımın zayıf yerini
görürler diye.
Büyük adamlar boğazlarına
zırh geçirmeli
İçki içerken…
Shakespeare’in en güzel tiratlarından biridir bu. Malumunuz seçim öncesi MHP’de Akşener’in listeye alınmaması, AKP’de MHP’li Türkeş’in yer alması iktidar oyunlarında neler olabiliyor gösteriyor her birimize. Yazık ki hiçbir zaman diliminde değişmiyor yaşananlar. Hırslarımızın esiriyiz çoğu zaman. Üstelik bugün yanınızda duranlar bir gün sonra sizi karşısına alabilir. Bu sene siyaset bunun iyi bir dersini verdi her birimize. Bu yarışta herkese iyi şanslar elbet ama, bayram sonrası bizi donuk bir piyasa ve heyecanlı günler bekleyecek şüphe yok. Ne diyelim hakkımızda hayırlısı, iyi bir bayram olsun…