Değişime ihtiyacımız olduğunu nasıl anlarız?
Eğer bozulmamışsa, tamir etme” zihniyeti, pek çok şirket için uzun yıllar boyunca genel ilke olmuştur. Ancak içinde bulunduğumuz dönemde değişim artık bir seçenek değil, hayatta kalmanın şartı. Dünya dönüşürken, sektörler yeniden şekillenirken, rekabet kuralları altüst olurken; bir şirketin aynı yerde durması, aslında geriye gitmesi anlamına geliyor. Peki, bir şirket değişmeye ihtiyacı olup olmadığını nasıl anlar?
Bu sorunun cevabı bazen finansal tablolarda, bazen çalışanların gözlerindeki ışığın sönüşünde, bazen de müşterilerin sessizce rakiplere kayışında saklıdır. Ancak tepe yöneticiler ve yönetim kurulları için değişim ihtiyacını fark etmenin en güvenilir yolu, doğru soruları sormaktan geçer.
Şirketinizin kendisine dürüstçe yanıt vermesi gereken soruları, aşağıda beş ana başlıkta topladım. Her bir soru, şirketiniz için bir ayna görevi görür; şirketin bugünkü halini, rekabet gücünü, iç dinamiklerini ve yarınını gösterir.
Müşteri ve pazar odaklı sorular
-Mevcut müşterilerimizden son 3 yılda ne kadarını kaybettik? Neden kaybettik?
-Yeni müşteri kazanma hızımız, müşteri kaybetme hızımızın önünde mi?
-Müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentileri, ürün ve hizmet portföyümüzü aşmaya başladı mı?
-Pazar payımız son 5 yılda nasıl bir eğilim gösterdi? Bu sorulara verilen yanıtlar, değişim ihtiyacının en net sinyallerinden biridir. Eğer müşteri davranışları değişiyor ve şirket buna ayak uyduramıyorsa, alarm zilleri çalıyor demektir.
Finansal performans soruları
-Ciro ve kârlılık oranlarımızdaki büyüme sektör ortalamalarının altında mı?
-Son 5 yılın hangi yılında en yüksek kârı elde ettik? O seviyeden uzaklaştık mı?
-Nakit akışımızın sağlığı, yatırım yapmamıza ve risk almamıza izin veriyor mu?
-Finansal sonuçlarımız “başarı” mı yoksa “idare etme” seviyesinde mi?
Finansal göstergeler, şirketin hayatta kalma reflekslerinin nabzını tutar. Zayıflamaya başladığımızı, “hala kar ediyoruz ama yatırım yapacak gücümüz yok” cümlesinden anlarız.
İç dinamik ve organizasyonel sorular
-Çalışan devir hızımız sektördeki ortalamanın üzerinde mi?
-Şirket içinde “sahiplenme” ve “ait olma” duygusu hissediliyor mu?
-Orta kademe yöneticilerimiz, sorumluluk almaktan çekiniyor mu?
-Kritik pozisyonlarda “kişiye bağımlılık” riski var mı?
Bir şirketin değişime ihtiyacı bazen içerden fısıldar. Çalışanların motivasyonundaki düşüş, yetenek kayıpları ve silo davranışları, organizasyonun esnekliğini azaltır.
Rekabet ve sektör analizi soruları
-Rakiplerimiz hangi alanlarda bizden daha hızlı, daha ucuz, daha yenilikçi?
-Sektörümüzdeki en büyük dönüşüm trendi nedir ve biz buna ne ölçüde hazırız?
-Rakiplerimiz hangi yeni iş modelleri ve teknolojileri devreye aldı?
-Şirketimizin “benzersiz rekabet avantajı” hala geçerli mi?
Bu soruların cevabı, dış dünyaya dönük bir “gerçeklik testi” gibidir. Rakiplerin gölgesinde kalanlar için değişim kaçınılmazdır.
Strateji odaklı sorular
-5 yıl sonra şirketimiz hangi ürünleri, hangi pazarlarda ve kimlere satıyor olacak?
-Bugünkü iş modelimiz, teknolojik ve toplumsal dönüşümlere dayanıklı mı?
Şirketimiz 10 yıl sonra hala var olacak mı? Nasıl bir rolde olacak?
-Geleceğe dair elimizde somut “stratejiler” mi, yoksa sadece “umut” mu var? Stratejik sorular, değişim ihtiyacını uzun vadeli olarak gösterir. Bugün doğru yerde duran bir şirket, yarın eski dünyaya ait kalarak yok olabilir. Şirketlerin kendilerine bu soruları sorması, zayıflık değil; güç işaretidir. Gerçek liderlik, problem olmadığını iddia etmekte değil, problemi erkenden görmek ve cesurca adım atmaktadır. Eğer bu sorulara yanıt verirken içinizden bir yerlerde “artık bir şeyleri değiştirmeliyiz” sesi yükseliyorsa, işte o sesin peşinden gitme zamanı gelmiştir.