Diyarbakır’da sosyolojik ve ekonomik durum
Bu hafta sonu, konkordato kapsamındaki bir şirketin tesislerinin yerinde denetimi için komiser heyeti olarak, tarih kokan kadim şehrimiz ve Türkiye’nin Orta Doğuya açılan kapısı Diyarbakır’daydım.
Son siyasi gelişmeler henüz sıcaklığını korurken şehrin sosyolojik ve ekonomik nabzını tutma fırsatını buldum. İlk göze çarpan; tarihi mekanları ve mimarisiyle modern bir şehir ve çarşıları, tertemiz cadde ve sokakları, duble yolları, 45 derece sıcaklığa rağmen serinlemek için Dicle nehrinin kenarında çay bahçelerini dolduran güler yüzlü insanlardı. Görüşme fırsatı bulduğum yöre halkının tek talebi ise artık ekonominin de yüzünün gülmesi.
Diyarbakır’ın medeniyet tarihindeki yeri
Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en önemli şehirlerinden biri olup, köklü tarihi ve zengin kültürel mirası ile öne çıkmaktadır. Dicle Nehri’nin verimli havzasında yer alan şehir, Mezopotamya’nın kadim uygarlıklarının beşiği olarak bilinir ve tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır.
Bu nedenle Diyarbakır, “tarihin, sanatın ve kültürün insanla kucaklaştığı” bir şehir olarak tanımlanabilir. Asur kaynaklarında Amid, Roma kaynaklarında ise Amida olarak geçen Diyarbakır, stratejik konumu ve ticari potansiyeli sayesinde tarih boyunca önemli bir merkez konumunda olmuştur.
Bu stratejik önemi, şehrin defalarca istilaya uğramasına ve farklı devletler tarafından kontrol altına alınmak istenmesine neden olmuştur. Diyarbakır, tarih sahnesinde Hurriler, Mitanniler, Asurlar, Urartular, Medler, Persler, Büyük İskender İmparatorluğu, Partlar, Sasaniler, Romalılar ve Bizanslılar gibi büyük güçlerin yanı sıra, Büyük Selçuklu İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu gibi önemli Türk-İslam devletlerinin hakimiyetine şahitlik etmiştir.
Bu çeşitlilik, şehrin kültürel dokusunu zenginleştirmiş ve farklı etnik grupların ve inançların bir arada yaşamasına olanak sağlamıştır. Aşağıdaki tabloda görüleceği üzere, Diyarbakır ili için önemli bölgesel teşvikler söz konusu. Buna rağmen yaptığım bazı görüşmelerde; ihracatın 2025 yılı ilk çeyreğinde önceki yıla göre arttığı ifade edilsede, organizede çok sayıda yatırımcı/ üretici firmanın kapandığı, bir kısmının ise yatırımlarını Mısır’a taşıdığı, bir kısmının kapandığı, bir kısmının destek alamadığı, destek alanların ise sağlıklı denetlenemediği ifade edildi.
Bölgesel desteklerden yararlanabilmek için yatırım yapacağınız sektörün Diyarbakır için desteklenen sektörler arasında olması gerekmekte olup, ayrıca yatırımınızın Bölgesel Teşvikler kapsamına girmesi için gerekli asgari yatırım tutarını sağlayıp sağlamadığına bakılmakta.
Sosyolojik durum
Bölge insanı, yıllarca can güvenliğinin derdine düşmüştü, bunun sonucu olarak birçoğu yerini yurdunu terk etmiş başka illere göç etmişti. Ticaret ve yatırım yapanlar ise sermayelerini beraberinde götürmüştü. Son önemli siyasi gelişmelerden sonra bölge halkının yüzü gülmüş can derdi kaygısı ortadan kalkmış, sokaklar Türk bayrağıyla donatılmıştı. Yöre halkı artık ekonomi (mal ve ticaret) derdine düşmüş.
Özellikle, yıllardır tamamlanamayan ve işletmeye sokulamayan “Silvan Barajı”nın bir an önce hayata geçirilmesiyle başta Diyarbakır olmak üzere bölgeye önemli ekonomik katkısı olacağı dile getiriliyor.
Bölgede tarım ve hayvancılığın desteklenmesine yönelik yeni ekonomik yatırım programlarının ivedi olarak hayata geçirilmesi, yatırım ve istihdama katkı sağlanması, verilen veya verilecek teşviklerin çok ciddi denetlenmesi, üretici ve yatırımcı firmaların yurtdışına gitmelerini önleyici tedbirlerin alınması beklentisi öne çıkmış durumda.
