Global borsalarda toparlanma çabası öne çıkıyor

Küresel borsalar zor bir Ekim ayını geride bıraktı. ABD-Çin arasında bozulan dış ticaret ilişkileri, yükselen faiz oranları, şirket kârlılık büyümelerinin yavaşlayacağına yönelik endişeler ABD borsalarının sert değer kaybetmesine neden oldu. Buna paralel ABD borsaları uzun vadeli yükselen trendini aşağı kırdı. S&P 500 Endeksi %7’lik düşüşle Eylül 2011’den, Dow Jones Endeksi %5 oranında geri çekilme ile Ocak 2016’dan, Nasdaq ise %9’luk satış baskısı ile Kasım 2008’den bu yana en kötü ay performansını sergiledi. ABD borsalarında görülen bu negatif seyir Avrupa ve Asya borsa performanslarına da olumsuz yansıdı. Bu haftaya bakıldığında ise, yaşanan sert satışların ardından global borsalar dip oluşumu gerçekleştirirken, toparlanma gösterdi. Sert düşüşlerin ardından borsaların yukarı tepki göstermesi normal karşılanmalı. Her ne kadar yurtışı borsalarda kısa vadeli görünüm güçlenme gösterse de, uzun vadeli görünümün olumluya dönmesi için endekslerde yukarı yönlü hareketin devamını görmemiz gerekiyor. Uzun vadeli görünüm açısından net bir şey söylemek için henüz erken. Diğer yandan içeriye baktığımızda, hisse senedi piyasalarımızın bu haftaki yurtdışı borsalardaki tepki hareketine iştirak edemediğini ve negatif ayrıştığını görüyoruz. Dolayısıyla da BIST 100 Endeksi yurtiçinde belirgin bir olumsuz veri ve/veya haber akışı olmadığı sürece önümüzdeki dönemde küresel borsalar ile arasındaki negatif farkı kapatma eğilimi gösterebilir. Buna paralel endeks 88.600 desteğinin üzerinde kalmayı başararak, 92.300 seviyesinin üzerine yönelim sergileyebilir. 92.300’ün aşılması halinde endekste kısa vadeli görünüm olumluya dönüyor olacak.

Önümüzdeki haftanın akışında Pazartesi günü içeride Ekim ayı enflasyonu, Perşembe günü ise Fed’in faiz kararı öne çıkıyor. TÜFE’nin aylık bazda %1,5 artmasını ve buna göre yıllık enflasyonun %24,5’ten %23,8’e gerilemesini bekliyoruz. Ancak hükümetin enflasyonla topyekün mücadele programı kampanyasının etkisinin bilinmezliğinden dolayı enflasyonda sürpriz bir rakam da görebiliriz. Fed’in Kasım ayı faiz kararından ziyade faiz artırım beklentileri nedeniyle Aralık ayı toplantısı daha ön planda olabilir. Dolayısıyla da haftaya Fed’in toplantı kararlarının etkisi sınır kalabilir.