Hatırlatmakta fayda var!..
Sakarya; tarım, turizm ve sanayi potansiyeli yüksek bir şehir. Tarım ve ticaret 1990’lı yıllara kadar il ekonomisinde önemli bir gelir kaynağı oldu. Sanayileşmenin ise son 20 yılda öne çıktığı ilin doğa turizminde de önemli zenginliği var.
Karadeniz sahilindeki Kocaali, Karasu ve Kaynarca ilçeleri bugüne kadar her ne kadar deniz turizminde beklenen gelişmeyi gösteremese de şimdi organize sanayi bölgeleri yatırımları ile hızlı sanayileşmenin eşiğinde. Özellikle Karasu ve Kocaali ilçelerinde planlanan sanayi yatırımları, Sakarya’nın ekonomisine önemli bir ivme kazandıracak.
Ancak bu yatırımlar Sakarya’nın özellikle Kocaali, Karasu ve Kaynarca ilçeleri için önemli riskleri de beraberinde getiriyor. Kıyı erozyonuna çözüm gerekiyor. Çevreye dost yatırımlara ihtiyaç var. Kalifiye eleman eksikliği ve plansız yapılaşma ortada duran bir sorun. Hızlı nüfus artışı karşısında yeni sosyal yaşam alanları oluşturulması gerekiyor.
Özellikle Karasu, çok yönlü ekonomik gelişme potansiyeline sahip bir ilçe. Fındık ve mısır ilçe tarımında önemli bir gelir kaynağı. Çok gelişmiş olmasa da deniz turizmi her sezon ilçe ekonomisine büyük katkı sağlıyor. İlçenin halen faaliyette olan bir OSB bulunuyor. Kurulması planlanan Otomotiv İhtisas Endüstri Bölgesi'nın yanısıra demiryolu ve liman projeleri de tamamlanırsa Karasu önemli bir dış ticaret kapısı da olacak.
İlçelerdeki bu yatırımlar planlanırken, 5 veya 10 yıl sonrası için şimdiden neler yapılmalı, buna bakmak lazım. Bu süreçte Sakarya Üniversitesi'nin planlama ve yönlendirmede önemli bir sorumluluğu var. Öğrenci sayısı bakımından Türkiye’nin en büyük üniversiteleri arasında yer alıyor. 80 bin öğrencisi var. Her geçen yıl büyüyor ve büyüdükçe de aslında güç kaybediyor. Diğer taraftan, Sakarya Büyükşehir Belediyesi de ilin sanayileşme sürecini iyi takip edemiyor ve ıskalıyor. İlin henüz bir sanayi, tarım ve turizm stratejisi yok.
Daha önceki yazılarımda da dile getirmiştim: Sakarya, büyük sanayi göçüne hazır olmalı, özellikle İstanbul’dan Sakarya’ya toplu yatırım talepleri geliyor ve bu talepler artarak devam edecek. Bu süreci yönetecek olan kurumların Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası, Sakarya Üniversitesi ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi olduğunu belirtmiştim.
Dolayısıyla bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Sakarya’nın, tarım, turizm ve sanayi dengesini bozmadan gelişimini sürdürebilmesi için üniversite, STK ve yerel yönetimin işbirliğine ihtiyaç var. Artık bu işin hafife alınacak bir tarafı da yok…