İç siyasetteki gelişmeler 2020’de hareketli ortama gireceğimizi gösteriyor

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Davutoğlu ve Ali Babacan’ın parti kurma girişimlerinin duyulması ile iç siyasette özellikle AK Parti cenahında hareketli bir dönem başladı.

Henüz AK Parti’den istifa etmeyen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, önce 24 Nisan’da Facebook üzerinden yayınladığı 15 sayfalık manifestoda parti yönetimine eleştiriler yönelterek, “Milletin gözyaşları, emeği, aklı ve yüreği ile kurulan partimiz ve ülkemiz hırslarına esir düşmüş bir çıkarcı çevrenin ikbal kaygılarına terk edilemez. Bu çerçevede vakit kaybetmeden partinin kurumsal yapısı güçlendirilmeli, istişare ve ortak akıl mekanizmaları etkin şekilde çalıştırılmalı. Teşkilatımız asıli niteliğine ve işlevine kavuşturulmalı ve milletimizle olan bağımız tevazu temelinde yeniden inşa edilmelidir” isteğini ve değerlendirmesi ortaya koydu. Davutoğlu 24 Ağustos’ta Sakarya Dostları Platformu’nda yaptığı konuşmada 7 Haziran, 1 Kasım dönemini anlatırken, MHP’ye uzun dönemli ve kısa dönemli koalisyon, MHP destekli azınlık hükümeti ve seçim seçim hükümeti önerdiğini ve bu dört önerinin de reddedildiğini açıkladı. “Terörle mücadele defteri açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz” değerlendirmesini yaptı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Yıldız, Davutoğlu’na verdiği yanıtta, “Başbakanlık, öğretim üyeliği yapmış kişinin, daha ciddi, makul, olgun değerlendirmeler yapması gerekir. Ama Davutoğlu’nda bunların hiçbirini göremiyoruz” açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Babacan ve Davutoğlu’nun parti kurma çalışmalarına tepkisi ise iki farklı tondaki açıklamalarında yer alıyor. Bunlardan biri görmezden gelmeyle ilgili, daha önce ayrılıp parti kuranların bugün isimlerinin bile hatırlanmadığını belirterek, “AK Parti gölgesini kendi gölgeleri sananlar boş çuval gibi devrileceklerdir” diyerek bu konuyu önemsemediği gösteren açıklamalar yaptı. Bir başka açıklamasında ise parti kurma girişimindekileri sert şekilde ümmeti bölmekle ve ihanetle suçladı.

Ali Babacan’a ümmeti bölme konusunda uyarıda bulunurken, “Yolunuz yolumuzdur eyvallah, ama şunu unutmayın ki, bu ümmeti parçalamaya hakkınız yok. Siz bunu yapıyorsunuz. Ümmetin parçalanmasıyla bir yere gidemezsiniz” dedi.

Parti kuracakları ihanetle suçlarken de, ”Bazı yola çıktığımız arkadaşlarımız yola çıkarken onlara makam verirken her şey iyi ve güzeldi. Ama öyle anlar geldi ki, ‘Gel biraz da sen dinler. Buraya başkasını koyalım’ dediğimizde bakıyorsunuz bizim trenden inip, başka trene biniyorlar. Bu kader birliği değildir. Bugün bize ihanet edenler yarın da gittikleri yere ihanet ederler” değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrası yüzde 1-2 oy alan partilerin bile yüzde 51 dengesinde önemli olmasının Cumhurbaşkanının bu tür girişimlerinde etkili olduğu kulislerde yer alıyor. Aynı şekilde parti tabanında kaymaları önlemek için AK Parti’nin kongrelerinin öne alınması konusu da siyaset kulislerinde buna bağlanıyor.

Bütün bunları göz önüne aldığımda, başlıkta yer alan 2020’ye hareketli bir ortamda gireceğimiz yargısına varmaktan geri duramıyorum. Bakalım siyasette esen rüzgarlar ne sonuç verecek…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar