İklim değişikliğinin makroekonomik yansımaları: Küresel ekonomiye yönelik bir tehdit
Yakın gelecekte en çok üzerinde konuşulacak konuların başında iklim değişikliği olacak gibi… Bu konu artık sadece çevresel bir sorun olmaktan çıkıp küresel ekonomik istikrarı tehdit eden bir kriz haline geliyor.
Yapılan araştırmalar; iklim değişikliğinin dünya ekonomisine olan etkilerinin özellikle gelişmekte olan ülkelerde ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor. Küresel gelir kaybı ve ekonomik büyüme üzerine Potsdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü’nün (PIK) yaptığı bir çalışmaya göre; iklim değişikliği nedeniyle 2050 yılına kadar dünya ekonomisi yüzde 19 oranında gelir kaybına uğrayabileceği tahmin edilmekte. Rakamsal olarak yıllık ortalama 38 trilyon dolarlık bir ekonomik zarara denk geliyor.
Enflasyonu etkileme riski barındırıyor
Birçok ülkenin enflasyonla mücadele ettiği bir ortamda gerekli önlemlerin yeterince alınmaması durumunda iklim değişikliği, enflasyonu ciddi etkileme riski barındırıyor. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bilim insanları ile birlikte gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre; iklim değişikliğinin 2035 yılına kadar dünya genelinde gıda maliyetini her yıl yüzde 1,49 ile yüzde 1,79 puan arasında artıracağını ortaya koyuyor.
Bu durum özellikle düşük gelirli haneler için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Ayrıca iklim değişikliğinin genel enflasyon üzerindeki etkisi en iyi ve en kötü durum senaryosuna göre yıllık bazda 0,76 ile 0,91 puan arasında olacaktır. Bu, para politikasının yürütülmesi ve merkez bankalarının gelecekte fiyat istikrarını koruma kabiliyetleri açısından artan bir öneme sahiptir.
Enerji üretimi ve dağıtımı için risk
İklim değişikliğinin yaratacağı kuraklık ve su kıtlığı; özellikle tarım, imalat, madencilik ve inşaat gibi sektörlerde ciddi kayıplara yol açabilir. Öte yandan su kıtlığı hidroelektrik üretimi, taşımacılık ve endüstriyel operasyonlar üzerinde de olumsuz etkiler yaratması kaçınılmazdır.
Bu durum enerji üretimi ve dağıtımı açısından da önemli bir risk faktörü olduğu unutmamalıyız. Finansal sisteme baskı Aynı zamanda iklim değişikliği, finansal sistem üzerinde de baskı oluşturabilir. Özellikle iklim krizinin yarattığı fiziksel risklere en çok maruz kalan bölgelerde bulunan firmalar, kredibilitesini etkileyecek birçok finansal riskle karşı karşıya kalabilirler.
Böylelikle bankaların kredi portföylerinde beklenen zararların artmasına neden olabilir. Sonuç olarak iklim değişikliği, küresel ekonomiyi çok yönlü bir şekilde etkileyecektir. Gelir kayıpları, enflasyon artışı, su kıtlığı ve finansal riskler, bu etkilerin sadece birkaçıdır. İklim değişikliğiyle mücadele ve uyum politikalarının acil ekonomik planlamaların merkezine alınması gerekmektedir. Aksi takdirde ekonomik istikrar ve refah düzeyi ciddi şekilde tehdit altına girecektir.