İyi teknoloji, kötü yönetimi kapatır mı?
Bugün iş dünyasında beklentimiz bu. Bu nedenle ERP yazılımlarına, robotik süreç otomasyonlarına, veri madenciliği ve analitiğine, süreç otomasyonuna ve yapay zekaya bu kadar yatırım yapıyoruz.
Öte yandan, pek çok şirket bu yatırımlar sonrası görüyor ki, bu yatırımlar bazı insanlar için işleri kolaylaştırsa, ya da bazı pozisyonları ortadan kaldırsa da, organizasyonun temel sorunu olan “yönetim” sorununu ortadan kaldırmıyor. Hatta bu teknolojiler, kötü iş süreçleri ve organizasyon üzerine yapılandırıldığında, beklenenin aksine süreçleri de kötüleştiriyor.
Kötü süreçler, iyi teknoloji ile düzeltilemez!
Bu konuda Bill Gates’in 90’ların sonunda söylediği ve benim çok beğendiğim meşhur bir söz de var: “İşletmede kullanılan herhangi bir teknolojinin ilk kuralı şu: otomasyon, iyi işleyen bir sürece uygulandığında verimliliği artırır. İkinci kural ise… otomasyon, verimsiz bir sürece uygulandığında verimsizliği büyütür.”
Kötü süreçler veya organizasyon teknoloji ile daha da karmaşık hale gelebilir. Yapısal bir yanlışı güçlendirmiş olursunuz. Bu yanlış bir şehre doğru, son model bir araba ile, son hız seyahat etmeye benzer. Oysa siz farklı bir şehre gitmek istiyorsunuz.
Bunun en büyük sebebi mevcut iş süreçleri ve organizasyondaki verimsizlikler, iş akış hataları ve kontrol boşluklarıdır. Siz kendi sürecinizi, teknoloji ile daha hızlı hale getirirsiniz ama bu daha iyi olacağı anlamına gelmez.
Bugün tüm şirketler, dijital dönüşüm adı altında teknolojinin mucize şekilde tüm sorunları ortadan kaldıracağını düşünüyorlar. Oysa sorun sizin iş dizaynınızda. Yani siz, iş stratejinizi, iş modelinizi, süreçlerinizi, organizasyon yapınızı ve hatta kurum kültürünüzü iyileştirmeden, sadece dijitalleşme ile iyi sonuçlar alamazsınız.
Şüphesiz bunun tersini iddia edenler olacak, çünkü bu günlerde dijital dönüşüm iş dünyasının merkezinde. Öte yandan ben, net tanımlanmış stratejisi, buna uygun iş modeli, süreçleri ve organizasyonları olmayan şirketleri görünce, bu çabalara maalesef üzülüyorum.
Dijital dönüşümden ne zaman fayda sağlanır?
Dijital dönüşümden fayda sağlamak için bir süre boyunca kendi işinizi yeniden ele almalısınız. Kendi işinizi analiz etmeli, müşteriden içeriye doğru değerlendirmelisiniz. Değer zincirinizi, tedarik zincirinizi objektif olarak analiz etmelisiniz. Biz neyi doğru, neyi yanlış yapıyoruz, bunu veriye dayalı ortaya koyabilmelisiniz.
Bunu yaparken bir yandan da strateji ve iş modeliniz üzerinde düşünmelisiniz. Bunlar ile yukarıda belirttiğim temel süreçleriniz uyumlu mu buna bakmalısınız? Eğer stratejiniz ve iş modeliniz yoksa işe zaten buradan başlamalısınız. Bu konularda gelişme sağlamadan lütfen dijital dönüşüme adım atmayın.
Büyük ölçekli şirketler bu konularda beş altı senedir ciddi yatırımlar yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. En son İSO 500 araştırması sonuçları bize gösteriyor ki, sorun burada değil. Çözüm de burada değil. Şirketlerin önce strateji, iş modeli, süreç, organizasyon ve iç kontrol/iç denetim yapılarını doğru şekilde oluşturup, birbirlerine bağlamaları gerekiyor.
Zamanlama çok önemli
Bu işte zamanlama önemli. Ben teknoloji alır ve işi çözerim diyenler, yanıldıklarını ancak mali yapıları ve dengeleri bozulduğunda anlayacaklar. Rekabet öyle güçlü ki, hele siz bir de Türkiye gibi makro sorunlar yaşanan bir ülkedeyseniz, işi sadece dijitalleşme ile çözmeniz mümkün değil. Doğu Asya, Doğru Avrupa ve Kuzey Afrika kaynaklı bir rekabet dalgasının içindeyiz, bu ileride daha da şiddetlenecek. Hep söylediğim bir söz var; sizi buraya getiren yönetim anlayışı, sizi geleceğe güvenle götürmeyecek. Çünkü kurallar değişti.
Sorununuz dijitalleşme değil, yönetim. Konuya bu perspektiften bakmaya çalışın.