Kentsel dönüşümde güçlendirme

Prof. Dr. Ali HEPŞEN
Prof. Dr. Ali HEPŞEN ali.hepsen@dunya.com

Geçtiğimiz hafta içerisinde Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER)’nin organize ettiği “Kentsel Dönüşümde Güçlendirmenin Rolü” çalıştayı gerçekleştirildi. Alanında yapılan ilk çalıştay olduğunu düşünüyorum.

Hem deprem mühendisliği ve malzeme teknolojilerinin yaygınlaşmasını sağlamak, bu konu hakkındaki farkındalığı artırmak hem de hukuki altyapısının ne olması gerektiğini, hukuksal süreçlerin nerelerde tıkandığını, finansman kaynaklarının nasıl kullanılacağını değerlendirmek açısından önemli bir etkinlik oldu. Kendi adıma kentsel dönüşüm süreçlerinde güçlendirmeye hak ettiği önemin daha azını verdiğimizi düşündüm, utandım.

Ayrıca, gerek kalkınma planlarında gerekse de kentsel dönüşüme yönelik hazırlanan pek çok rapor ve çalışmada da güçlendirme konusuna az yer verildiğini fark ettim. Oysaki topraklarının tamamına yakını deprem kuşağında bulunan ülkemizde gerek son Kahramanmaraş merkezli depremde gerekse de geçmiş deprem süreçlerinde büyük kayıplar verdik, çok önemli hasarlar meydana geldi.

Mevcut ortamda, ülke genelindeki yapıların yaklaşık yüzde 50’si 2000 yılı öncesine ait. Sağlıklı yapılarda oturmak en önemli ihtiyaçlarımızdan bir tanesi. Yapılan açıklamalarda ülke genelinde yaklaşık 6,7 milyon konutun ivedilikle depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi gerektiği belirtiliyor. Depreme karşı binalarımızı emniyetli hale getirmek ve olası hasarların önüne geçmek için vakit kaybetmemek lazım.

Güçlendirme Neden Gerekli…

 Çalıştayda, DEGÜDER Başkanı Sinan Türkkan’ın konuşması dikkat çekiciydi: “Vaktinde yeterli dayanıma sahip bir yapılaşma yapılmadığı veya yanlış yapılaştığı gerekçesiyle birçok yapının da yıkımını ve yeniden yapımını tercih ettik.

Özellikle güçlendirme için maliklerin 4/5 çoğunluğunun aranması ya da güçlendirmeye yönelik malzeme alımlarında KDV oranının yüzde 18 olarak uygulanması gibi kentsel dönüşümde yıkıp yeniden yapmaya kıyasla zorlayıcı unsurların yeniden gözden geçirilmesi, vatandaşın güçlendirmeye teşvik edilmesi gerekiyor.

Çünkü riskli yapıları ancak düşük maliyetlerle güçlendirerek kurtarabiliriz. Hepsini yıkıp yeniden yapmaya vaktimiz yok. Türkiye genelinde 6-7 milyon riskli konuttan bahsediliyor. Şiddetli bir depremde hasar alması beklenen bu konutların 5 milyonu güçlendirmeyle kurtarılabilir. Bu hanelerin 600 bin adedi İstanbul'da bulunuyor.” Konu hakkında Sinan Bey’in tespitlerinin önemli olduğunu düşünüyorum.

Kentsel Dönüşümde Önemli Bir Alternatif…

Mademki ekonomi bilimi kıt kaynakların en verimli şekilde kullanılmasını gerekli kılıyor.

Mademki deprem ülkesiyiz ve 7 milyona yaklaşan konutun depremlere karşı hızlı şekilde sağlamlaştırılması gerekiyor, mademki tüm bunlar için cari fiyatlarla yaklaşık 7 Trilyon TL civarında bir bütçeye ihtiyaç söz konusu, mademki o halde kentsel dönüşümde bakış açımızı farklılaştırmamız gerekiyor. Aslında biz yıllardır önemli bir noktayı göz ardı etmişiz. Güçlendirme teknik bir konu olmakla birlikte, yıkıp yeniden yapmanın 3'te bir maliyetinde.

Gördüğüm üzere güçlendirme, kalkınma planlarında ve kentsel dönüşüme ilişkin pek çok raporda da ihmal edilmiş. Burada DEGÜDER’in çok önemli bir boşluğu doldurduğunu düşünüyorum. Ya binaların dönüşümü için maliyetine katlanacağız ya da çok daha düşük maliyetle binaları dayanıklı hale getireceğiz. Bu nedenle düşük maliyetle binaları güçlendirerek dayanıklı hale getirebiliriz. Vatandaşlarımızın da konu hakkında daha bilinçli olması, kamunun da konuya gerekli önemi vererek güçlendirmeye teşviki sağlaması gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar