Kentsel dönüşümde yeni nesil fragman: Sürdürülebilir tahvillerle hem güvenli hem yeşil yapılar mümkün
Geçtiğimiz ay içerisinde İstanbul’da ve çevresinde hissedilen depremler ile hep gündemimizde olan kentsel dönüşüm süreçlerini yine çokça konuştuk. Yine geçtiğimiz hafta, Uluslararası Sermaye Piyasaları Birliği (ICMA)’nın Paris şubesinde görev alan Özgür Altun’un “Depreme dayanıklı ve daha yeşil binalar – sürdürülebilir tahviller nasıl yardımcı olabilir?” başlıklı makalesini okuma imkanı yakaladım.
Türkiye, bir yandan yüksek deprem riskiyle karşı karşıyayken, diğer yandan iklim kriziyle mücadele ve enerji verimliliği hedeflerini yerine getirmek durumunda. Bu iki büyük yapısal tehdit, şehirlerimizin geleceğini doğrudan şekillendiriyor.
Özellikle İstanbul gibi metropollerde, hem deprem dayanıklılığı hem de çevresel sürdürülebilirlik ekseninde yapılması gereken dönüşüm, kamu kaynaklarının ötesinde alternatif finansman araçlarına ihtiyaç duyuyor. İşte tam da bu noktada Özgür Altun makalesinde “sürdürülebilir tahvilleri” önemli bir çözüm olarak öne çıkartıyor. Makalede, Türkiye’nin yüksek deprem riski ve giderek önem kazanan yeşil dönüşüm hedeflerini bir araya getirerek çok katmanlı ve güncel bir politika tartışması sunmuş. Özgür Altun, hem afet riski azaltımı hem de çevresel sürdürülebilirlik alanında finansman olanaklarını birleştiren bu yaklaşımın, yalnızca teknik değil aynı zamanda sosyal fayda da üretebilecek bir politika çerçevesi öneriyor.
Bugüne kadar daha çok çevreci projeler için gündeme gelen sürdürülebilir tahvil türü, artık kentsel dönüşüm projelerinin de finansmanında kullanılabilecek kapasiteye sahip. Çünkü yeni dönüşüm modeli, yalnızca bina sağlamlığı değil; enerji verimliliği, su yönetimi, karbon ayak izi azaltımı ve iklim krizine dirençli tasarım kriterlerini de içeriyor.
Kredi için teknik standartlara uygunluk şart
Sistem oldukça net ve uygulanabilir. Şöyle işliyor:
-Teknik standartlar tanımlanıyor. Yeni yapılacak binalarda hem deprem dayanıklılığı hem de enerji-su verimliliği gibi kriterleri içeren pratik ve ölçeklenebilir bir “bina standardı” belirleniyor.
-Banka, bu teknik standarda uygun projelere kredi sağlıyor. Krediler, örneğin yeşil bina sertifikasına aday projeler ya da “Yarısı Bizden” gibi programlarla entegre edilerek, cazip koşullarla (düşük faiz, uzun vade gibi) sunuluyor.
-Bu krediler, sürdürülebilir tahvil ihracıyla refinanse ediliyor. Banka, bu kredi havuzlarını yeşil ve sosyal aktarım kalemi göstererek sermaye piyasalarında “tematik sürdürülebilir tahvil” ihraç ediyor.
-Çok taraflı kalkınma bankaları (MDB’ler) devreye giriyor. Bu kuruluşlar, faiz sübvansiyonu, kredi teminatı ya da risk paylaşımı gibi blended finance araçlarıyla süreci destekliyor.
-Yatırımcılar (BES fonları, ESG yatırımcıları) bu tahvillere yatırım yapıyor. Böylece sürdürülebilir bir dönüşüm, piyasadan fon toplayarak kendi kendini besleyen bir yapıya dönüşüyor.
Bu modelin Türkiye’de işler hale gelmesi için yapılması gerekenler ise açık:
-Teknik standartların tanımlanması: Hangi bina ne kadar yeşil sayılacak, hangi ölçütle deprem dayanıklı olacak?
-Kamu-özel iş birliği: Belediyeler ve bankalar bu sürecin temel aktörleri olmalı.
-Finansal teşvikler: Hazine destekli garanti sistemleri veya vergi avantajlarıyla sürdürülebilir tahvil ihracı kolaylaştırılmalı.
-Yatırımcı farkındalığı: BES ve sigorta fonları gibi büyük yerli yatırımcıların bu araçlara yönelmesi sağlanmalı.
İstanbul özelinde konuşacak olursak, “Yarısı Bizden” programı ile başlayan bu sürecin, sürdürülebilir tahvillerle ölçeklenebilir bir yapıya kavuşturulması mümkün. Yeni yapılacak her binanın hem güvenli hem de çevreci olmasını sağlayacak bu bütüncül yaklaşım, sadece bugünü değil, geleceği de finanse edecek. Sözün özü, kentsel dönüşüm artık sadece bir mühendislik meselesi değil, aynı zamanda bir finans mühendisliği meselesi haline geldi. Güçlü finansman modelleri olmadan büyük hedeflere ulaşmak mümkün değil. Sürdürülebilir tahviller ise bu konuda elimizdeki en güçlü kaldıraçlardan biri olmaya aday. Bu önemli konuyu kamu-özel iş birliğinde yeni finansman modelleriyle desteklemek mümkün; yeter ki isteyelim…