Ortadoğu’da barışın gölgesinde: İran-İsrail savaşının bitişi ekonomiye ne vaat ediyor?

Ortadoğu denince ilk akla gelen, petrol, savaş ve din olur. Ancak bu dar çerçe­ve, bölgenin gerçek etkisini anlatmaya yet­mez. Aslında bu coğrafya, küresel dengelerin merkezi. Hem enerji yollarının geçiş nokta­sı, hem tarihi ve dini mirasın taşıyıcısı, hem de büyük güçlerin bitmeyen satranç tahtası.

Ortadoğu’da haftalardır süren gerginliğin ardından gelen barış sinyalleri, sadece böl­gesel güvenlik açısından değil, küresel eko­nomi için de büyük bir rahatlama anlamına geliyor. İran ile İsrail arasında tırmanan ça­tışmaların sona erdiği haberi, dünya genelin­de piyasalar tarafından iyimserlikle karşı­landı. Ancak barışın ekonomik izdüşümleri yalnızca petrol fiyatlarındaki düşüşle sınır­lı değil; etkiler çok katmanlı ve uzun vadeye yayılan bir yapıya sahip.

Petrol fiyatlarında normalleşme: Enerji ithalatçılarına nefes aldırıyor

Savaşın sona erdiği haberleriyle birlikte Brent petrol fiyatı 77 doların altına gerileye­rek savaş öncesi seviyelerine döndü. Özellik­le Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkeler için bu gelişme, hem cari açık hem de enflasyon üzerindeki baskının azalması anlamına geli­yor. Avrupa Birliği de enerji faturasında ya­şanacak düşüş sayesinde daha dengeli bir büyüme patikasına girebilir.

Jeopolitik risk priminde azalma: Gelişen ülkeler avantajlı

Savaş boyunca yükselen CDS (kredi risk primi) oranları, Ortadoğu’ya yakın tüm geliş­mekte olan ülkeleri etkilemişti. Barış sonra­sı risk primlerinin hızla gerilemesi, Türkiye, Mısır, Ürdün gibi bölge ülkelerinde serma­ye akışlarını yeniden canlandırabilir. Bu du­rum, kur üzerindeki baskıyı azaltarak mer­kez bankalarının daha rahat manevra yap­masına olanak tanıyacaktır.

Savunma harcamalarında yavaşlama beklentisi

Her iki ülkenin de savaş boyunca artan sa­vunma harcamaları, bütçe dengelerini zorla­mıştı. Barış sonrası bu kalemlerdeki düşüş, kamu harcamalarının daha verimli alanlara yönlendirilmesini sağlayabilir. İsrail’de sos­yal harcamalara yeniden ağırlık verilmesi beklenirken, İran’da ekonomik reformların önünün açılması söz konusu olabilir.

Ticaret koridorları ve lojistik: Doğu- Batı hattında güven tazeleniyor

İran üzerinden geçen doğu-batı yönlü ka­ra ve demiryolu ticaret koridorları, savaş ne­deniyle büyük risk altındaydı. Barışla birlik­te bu koridorların güvenliği yeniden sağlana­cak ve bölgesel lojistik merkezleri stratejik avantajlarını pekiştirecek. Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” girişimi de yeniden hız kazanabilir.

Diplomasi kazanırsa ekonomi de kazanır

İran-İsrail hattında sağlanan geçici ba­rış, diplomatik çabaların küresel ölçekte na­sıl bir ekonomik rahatlama getirebileceğini gösteriyor. Ancak bu sürecin kalıcı hale gel­mesi, yalnızca siyasi değil, ekonomik yapının da yeniden inşasıyla mümkün olacak. Dünya ekonomisinin yavaşladığı bir dönemde, jeo­politik tansiyonun düşmesi, tüm aktörlere yeni bir nefes alma alanı sunuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar