Piyasalarda volatilite artıyor

İrem DIŞPINAR / QNB FINANSINVEST
İrem DIŞPINAR / QNB FINANSINVEST UZMAN GÖRÜŞÜ

ABD’de artan toplam talep ile büyümenin ivme kazanması, yeni vergi reformunun daha fazla borçlanmaya neden olacak olması, enflasyonun yükselmesi Fed’in bu yıl üç yerine dört faiz artırımı gerçekleştireceğine yönelik beklentilere neden oluyor. Özellikle de güçlü büyüme ve iş gücü piyasasındaki iyileşme ücret artışları yaratırken, enflasyon beklentilerinde yukarı hareket sağlıyor.

ABD tahvil faizleri yükseliş gösterirken piyasalar hem olumlu makro ekonomik dinamikleri hem de Fed’e yönelik beklentileri fiyatlıyor. Küresel büyümenin de güçlendiği, makro ekonomik verilerin iyileştiği ortamda ABD tahvillerinin yılın başından bu yana değer kaybına uğradığını görüyoruz. Buna paralel ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2,90’ın üzerine yönelimle son dört yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. ABD tahvil faizlerinde yaşanan yükseliş hareketi yatırımcıları tedirgin ederken, küresel piyasalarda volatilitenin boyutu artmış durumda. Buna göre, azalan risk alma iştahına paralel zaman zaman sert satış baskısı altında bir seyir izliyor.

ABD tahvil faizlerinin daha önceki dönemdeki benzer şekilde yükselişine bakacak olursak; yine Fed endişeleri ile Mayıs 2013’ten başlamak üzere hareketin yaşandığını görüyoruz. Fed’in tahvil alım programının azaltılmasına yönelik verdiği mesajlar, likidite ile beslenen piyasalarda belirgin şekilde değer kayıplarına neden olmuştu. Ancak Mayıs 2013’te ABD tahvil faizlerindeki yaşanan yükseliş ile son dönemdeki benzer hareket arasında yatırım ortamı açısından bazı farklılıklar bulunmakta. Beş yıl öncesinde makro ekonomik dinamiklerinde bozulma söz konusu iken, bu durumdan dolayı gelişmekte olan ülke piyasaları o zamanlar daha kırılgan bir yapıya sahip idi. Dolayısıyla da gelişmekte olan ülkeler risk iştahındaki azalmaya daha sert tepki veriyordu.

Buna karşın gelişmekte olan ülke büyümelerindeki artış ve diğer makro verilerinde yaşanan iyileşme son dönemde Fed’e dair kaygıların ve ABD tahvil faizlerindeki yükselişin olumsuz etkilerinin bu ülkelerde daha sınırlı olmasını sağlıyor. Önümüzdeki dönemde Fed’in yeni başkan ile birlikte bu yıl için faiz artırım kararlarına yönelik verecekleri olası sinyaller piyasaların seyri açısından önemli olacak. Diğer yandan ABD tahvil faizlerinde kısa vadede baskı azalmadığı ve rahatlama olmadığı sürece küresel piyasalarda yukarı yönlü hareketler uzun soluklu olmayabilir. Bunun yanı sıra son dönemde piyasalarda aşağı ve yukarı sert hareketlere bağlı olarak artan volatiliteye karşı temkinli olunmalı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gözler G-20 Zirvesinde 27 Haziran 2019