Raporu hazırlarken hangi adımları attık

Dr. İzel Levi COŞKUN
Dr. İzel Levi COŞKUN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK MODELİ icoskun@mazarsdenge.com.tr

Süreç olarak yaklaşık 15 aylık bir dönemi kapsayan sürdürülebilirlik raporumuzu hazırlarken kabaca aşağıdaki adımları attık.
- Karar verme süreci
- Planlama Sürdürülebilirlik ekibinin oluşturulması ve eğitimleri
- Paydaş anketleri
- Sonuçların değerlendirilmesi ve önceliklendirme analizinin yapılması
- Çalışan Memnuniyeti Anketi
- Sürdürülebilirlik modelinin tasarımı
- GRI G4 standartlarının konusuna göre ekip içinde dağıtılması
- Rapor içeriğinin hazırlanması / tüm ofis ve departmanlardan alınan bilgilerin derlenmesi
- Toplanan bilgilerin farklı kontrol aşamalarından geçirilmesi ve raporun son okumasının yapılması - Yönetim Kurulu Başkanı Mesajı’nın eklenmesi
- Raporun UN Global Compact sitesine yüklenmesi
- Raporun iletişim altyapısının hazırlanması
- Rapor illüstrasyonlarının tamamlanması
- Raporun baskıdan önce kontrolü ve raporun basımı
- Raporun iletişiminin yapılması

Karar Verme Süreci
Türkiye’de yayınlandığında okuduğum her sürdürülebilirlik raporunun ardından neden biz de böyle bir rapor yazmıyoruz diye düşünüyordum. Bu raporla şirketimizde şimdiye kadar yapılanların ve ciddi bir kurumsal sürdürülebilirlik altyapısı oluşturmak için yapılması gerekenlerin tüm paydaşlarımızla paylaşılmasının değerinin bilicindeydim. Aslında bu ilk rapor bir uyumlaştırma ve toparlama işiydi. Uyumlaştırmadan kastim şirketin kuruluş felsefesi ile kurumsal sürdürülebilirlik anlayışının arasındaki bağın fark edilmesi ve bu ikisinin örtüşmesi. Toparlama ise sürdürülebilirlikle ilgili yapılmakta olan uygulamaların neler olduğunun belirlenmesi.

Kurumsal sürdürülebilirlik yaklaşımının en başta şirketin operasyonlarına yabancı gelmemesi ve şirkette halihazırda bulunan temel üzerine inşa edilmesi gerekiyordu. Şirketin kuruluş prensipleri ile kurumsal sürdürülebilirlik arasındaki bağı ben rahatlıkla görebiliyordum, ancak şirket içinde bu bağı görebilen çok az sayıdaki çalışanla istediğim etkiyi yaratmam mümkün değildi. Bu yüzden ilk adım olarak sürdürülebilirliğin ne olduğunun anlaşılmasına 6 ay ile bir yıl arasında bir süre ayırdım. Bu konuda sürekli takip ettiğim EkoIQ Dergisi, Dünya Gazetesi’nin Sürdürülebilirlik Köşesi, MIT Sloan Management Review gibi yayınlardan bir takım makaleler seçip şirkette paylaşmaya başladım. Ancak ilginç bir şekilde bu yazılara hiçbir yorum alamıyordum. Konuştuğum kişiler ise yoğunluktan pek okuyamadıklarını söyleyip konuyu geçiştiriyorlardı. Bunun üzerine yazıların altını çizerek ve yanlarına notlar ekleyerek göndermeye başladım. Gönderim saatleri olarak gün içindeki yoğunluk içinde atlanmamaları için sabah mesai öncesinde veya 17:30’dan sonrayı tercih ettim. Bu belli bir etki yarattı ve özenle seçmiş olduğum bu yazıların en azından birilerinin dikkatini çektiğini gördüm. Ancak bunun da yeterli olmadığını düşünerek kendim de sürdürülebilirlik konusunda yazılar yazmaya başladım. Bunların arasından özellikle Harvard Business Review Türkiye’de (Aralık 2015) yayınlanan “Enron’dan Volkswagen’e İş Etik ve Sürdürülebilirlik” başlıklı makalede ele aldığım konuların ciddi bir etki yarattığını söyleyebilirim. Makalede bahsi geçen, “kar baskısı, sürekli büyüme hedefi, haksız rekabet, etik egoizm ve paranın tek ölçüm aracı olması” başlıkları altında topladığım kavramlar sektörümüzde ve şirketimizde bire bir karşılaştığımız ve son derece alışık olduğumuz kavramlardı. Bir yönetici olarak bu konulardaki bakış açımın şirketimizin genel bakış açısını da yansıtıyor olması doğaldı. Ancak şirket çalışanlarının sürdürülebilirlik konusundaki sınırlı bilgisi, şirket kültürü ile bütünleşmiş bir takım alışkanlıkların kurumsal sürdürülebilirlik ile olan ilişkisinin görülmesini engelliyordu. Örnek vermek gerekirse, meslek etiği gereği, yoğun sezonlarda rakiplerden çalışan transferi yapmama ya da sadece fiyat rekabetine dayalı olan tekliflerden kaçınma gibi prensiplerin aslında bire bir kurumsal sürdürülebilirliğe bağlı olduğunun neredeyse kimse farkında değildi. Bu farkındalığı yaratmak için:

1- Sürdürülebilirlik konusunda kendi yazdıklarım da dahil olmak üzere bilgilendirici yazılar ve videolar paylaşmak

2- Şirket içi toplantılarda sürdürülebilirlik konusuna vakit ayırmak

3- Sürdürülebilirlikle ilgili şirket dışında gerçekleşen konferans ve seminerlere üst düzey şirket çalışanlarını davet etmek

4- Farklı konularda fikir almak için yanıma gelen çalışanlara mutlaka sürdürülebilirlik konusunda kısa açıklamalar yapmak

5- Sürdürülebilirliği ilgilendiren konularda şirkete konuşmacılar davet etmek en çok kullandığım yöntemlerdi. Geriye dönüp baktığımda şöyle yapsam daha iyi olurdu dediğim şeyler de var. Örnek olarak sürdürülebilirlikle ilgili daha düzenli ve özellikle görsel içerikleri olan gönderimler yapmak, insanları sıkmamak için araya farklı başka konular serpiştirmek, yazdığım makalelerden yola çıkarak şirket içinde birkaç seminer yapmak sayılabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
8 Format Hatası 09 Kasım 2018
Yönetim ilkeleri 28 Eylül 2017
Paydaş Anketleri 20 Eylül 2017
G4 Standartları 19 Eylül 2017