Şu bizim Kıbrıs’ın ekonomisi ve ötesi…

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Kıbrıs’ta Maraş bölgesinin, kullanıma açılması konusu haberleri üzerine 38 yıldır ambargo altında yaşam sürdüren KKTC’nin ekonomisi ve iyileştirme gayretleri içinde yer alan konuları ele alıp irdeledim.  

1983 yılında kuruluşundan bu yana Türkiye’den maddi destek alan KKTC ekonomisini 5 gelişme eksenine oturtmayı denemiş, ambargoların etkisiyle şimdiki ekonomik yapısı AB üyesi Güney Kıbrıs Cumhuriyeti’nin gerisinde.

Önce bir kıyaslama yapayım: KKTC’nin GSMH büyüklüğü 11.6 milyar lira/2 milyar dolar seviyesinde. 2010-17 arasında yüzde 100 artış göstermiş, buna karşın kişi başına gelir gerilemiş. 13 bin 902 dolar ile orta gelir tuzağı içinde. Yüzde 4’lük büyüme hızı dünya ortalamasına göre düşük/zayıf bir görüntü veriyor. Güney Kıbrıs’ın 1.2 nüfusunun 30-34 yaş grubunun yüzde 52’si üniversite mezunu. Bu AB ortalamasının üstünde bir oran. Güney’de kişi başına gelir 24 bin 600 dolar. Güney’de 300 bin euroya oturma izni, 2 milyar yatırım yapana vatandaşlık veriliyor. Bu güne kadar bu yolla Güney’e 4 milyar euro gelmiş. GSMH’sının yüzde 80’i ağırlıklı olarak finans sektörüne dayanıyor. 1.6 milyar dolar ihracatına karşılık 4.2 milyar dolar ithalat yapıyor. Yılda 3 milyon turist ağırlıyor.

KKTC’nin bütçe büyüklüğü 4 milyar TL. Bunun yüzde 25’i Türkiye’nin verdiği yardımlar ve krediler. Prof. Sahillioğlu, Osmanlı’nın Kıbrıs’a katkısının yüzde 30 olduğunu belirtirdi. Bu açıdan bu örtüşme önemli. Zira adanın anavatan ilişkisinin veren/satan değil, alan/isteyen olarak yaşadığını/ yaşayabileceğini gösteriyor.

KKTC bütçesinde en büyük kalem 3.2 milyar TL ile “Personel ve cari harcamalar” kalemi. Bütçe bu haliyle maaş ve sosyal yardım ödeme kesesi durumunda.

Bütçe içindeki en anlamlı gelir 1.1 milyar TL’lik ithalat vergileri. Bunların yüzde 100 artırılması durumunda 2.2 milyar TL’ye yükselecek gelir Türkiye’nin katkısına eşdeğer olabilecek. Ancak, bu denli artış bile bütçenin cari harcamalarının yüzde 68’ini karşılayabilecek.

Türkiye yardımlarının yüzde 86’sı hibedir/karşılıksız bağış. Hibenin yüzde 50’si KKTC savunma harcamalarına dönüktür. 2017 yılında Türkiye katkısının yüzde 42’si 765 milyon TL. KKTC kamu maliyesini desteklenmesi için harcanmış. Bu katkı bütçe personel giderinin yüzde 25’ini oluşturuyor.

Vergi gelirlerinin yüzde 25’i gelir vergisinden. KDV’nin toplam vergi içindeki payı yüzde 15. Harç- fon ve diğer kalemler ise vergi gelirlerinin yüzde 40’ını oluşturuyor.

Yüksek öğrenim ekonomisi içerisinde kurulu 19 üniversitede toplam 102 bin öğrenci bulunuyor. Vatandaşın akçeli anlamda öğrenci varlığından pek fazla yararlanamıyor.

KKTC’de kumarhane ekonomisi 26 kumarhane oteli ve 100 bin çalışanı var. Kumar turizmi için KKTC’ye 500 bin kişinin geldiği, devletin bu alandan tahmini 70 milyon dolar gelir elde ettiği düşünülüyor.

KKTC’de 37 gece kulübünde 350-1300 Moldova ve Ukraynalı konstramatis çalışıyor. Bu konuda ABD’ye göre bu bilgiye ulaşılıyor. Yasaya göre 1’inci sınıf bir gece kulübünde 12 konstramatis çalıştırılabilmesi çalıştırabileceği söz konusu iken bu sayının yüksekliği kaçak olarak istihdam edilen gece işçisi kadın olduğunu gösteriyor.

KKTC’de 2014’te çıkan yasa ile 15 merkezde tüp bebek çalışması yapılıyor. Aylık talep 1500 olarak belirtiliyor. Ancak fili rakamın bunun 4 katı olduğu söyleniyor. Uluslararası özellik taşıyan bu yapının ekonomik girdisi hakkında resmi bilgi yok.

KKTC’de 2018 yılında Teknoloji geliştirme bölgesi yasası kabul edildi. ODTÜ Kıbrıs’ta 15 bin 700 metrekarelik alanda ODTÜ-Kaltev’i kuruyor. Tam faaliyete geçtiği durumunda bölgede 1500 kişi istihdam edilecek. 3D “düşün–dene-dönüştür” ilkesiyle 2018’de 13 Start-Up’çı finalist vermesine karşın, Teknopark’ın devlet eksenli proje laborotuarı olarak kullanılabileceği düşüncesi yaygın.

KKTC’nin kuruluşundan bu yana ambargolar altında geçen 38 yılık dönem sonunda 2019 yılında içinde bulunduğu ekonomik durumunu ele aldık. Ekonomik yapısını geliştirmek için gayretlerinin neler oluğuna değindim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar