Tekstilde kriz derinleşiyor

Türkiye’nin köklü sektörlerinden teks­til ve hazır giyim, uzun zamandır üre­tim ve istihdam kriziyle karşı karşıya kal­makta ve son yıllarda bu krizin gitgide de­rinleştiği görülmektedir. Yüksek faiz ve finansmana erişim zorluğu nedeniyle iş­letmelerin çoğu başta Mısır olmak üzere üretimlerini başka ülkelere taşımaktadır. Bu durum, ülkemizde ciddi bir istihdam ve vergi kaybına yol açmış bulunmaktadır.

Ülkemizde kalan işletmelerin bir kıs­mı konkordatoya başvurmuş, bir kısmı ise faaliyetini zararla sürdürmeye devam et­mektedir. Son yıllarda döviz kurlarının ve ücret artışlarının enflasyonun altında kal­ması nedeniyle çoğu ihracatçı olan tekstil firması ihracattan vazgeçmiş, devam eden­ler ise zararına çalışmaktadır.

Ekonomi yönetiminin döviz kurunu bas­kılaması sonucu ihracat gelirleri enflasyo­nun altında kalmaktadır. Türkiye’nin teks­til ihracatı 2022 yılında 10.35 milyar dolar­la zirveyi görmüş, ancak bu rakamın 2023 yılında 9.55 milyar dolara, 2024 yılında ise 9.49 milyar dolara gerilediği görülmüştür. Ayrıca, sektörde son iki yılda 300 bine ya­kın istihdam kaybı yaşanmıştır.

Son birkaç yılda asgari ücret maliyeti 500 dolardan 1000 dolar seviyesine çıkmış, bu durum Türkiye’de üretilen tekstil ve hazır giyim ürünlerinin rakip ülkelere göre da­ha pahalıya satılmasına veya satış sorunu yaşanmasına yol açmıştır. Ayrıca, ana pa­zar olan Avrupa’da yaşanan durgunluk ne­deniyle sipariş kayıplarının yaşanması da sektörel sıkıntılara sebep olmuştur.

2022 yılında pamuk kriziyle başla­yan tekstil ve hazır giyim sektörü, sonra­ki yıllarda artan faizler, kur baskısı ve iş­çilik maliyetleri sonucu derin bir krizle karşı karşıya gelmiş bulunmaktadır. Üre­tim sorunu yaşayan şirketler, fabrikala­rını maliyetlerin Türkiye’ye göre dörtte bir seviyesinde olduğu Mısır’a kaydırma­ya başlamıştır. Tekstil ve hazır giyim sek­tör temsilcilerinin açıklamalarına göre, ilk defa hazır giyim sektörünün son bir yıl içe­risindeki Türkiye dışı yatırımı Türkiye içi yatırımın üç katını geçmiştir.

Tekstil firmaları konkordatoda başı çekiyor

Ticaret sicili gazete ilanları ve konkor­dato takip listesine baktığımızda, konkor­datoya başvuran şirketlerde tekstil ve ha­zır giyim firmaları ilk sıralarda bulunmak­tadır. Birçok global markaya üretim yapan firmaların dahi konkordatoya başvurma­sı dikkat çekmektedir. Konkordato kara­rı alabilen işletmelerin ise çoğunun ya ret kararı aldığı ya da iflas kararı aldığı görül­mektedir. Öte yandan, bunun sonucu ola­rak alacaklı olan birçok işletme ise alacağı nedeniyle mağdur olmaktadır.

Türkiye’de tekstil ve hazır giyimin mer­kez üssü yıllardır ağırlıklı olarak İstan­bul’daki Laleli, Merter ve Osmanbey paza­rıydı. Bilindiği gibi Laleli piyasası tekstilde bir nevi uluslararası pazar haline gelmişti. Ancak, son yıllarda bu bölgelerdeki kirala­rın ve hava paralarının çok yüksek olması etkili olmuş ve birçok işletme kapanmıştır. Bu durumun beraberinde turizmi de ciddi şekilde etkilediği görülmüştür.

Tekstil göçünde Mısır başı çekiyor

Göç, büyük ölçüde son yıllarda yaşa­nan sert ekonomik sorunlardan kaynak­lanmaktadır. Türkiye’de işgücü maliyetle­ri özellikle batı bölgelerinde 1100 ila 1200 dolara kadar yükselirken, Mısır’da ise işgü­cü maliyetlerinin 200 ila 250 dolar seviye­sinde olduğu ifade edilmektedir.

Ayrıca, Mısır’ın tekstil bakımından cazi­be merkezi olmasının başka birçok nede­ni de öne çıkmaktadır. Yatırımcı yüklerini azaltması, vergi dışı ücret envanteri uygu­laması, ulusal nitelikli fonları arttırması, gümrükleme süresini iki güne düşürmesi ve gümrüksüz ABD ve AB pazarına erişimi sağlaması, Mısır’ı bu süreçte avantajlı ko­numa getirmektedir.

Bir öneri

Konu hakkında bugüne kadar farklı öne­riler sunulmuş olmasına rağmen sorunlar maalesef çözülememiştir. Türkiye’nin, ipek yoluyla Asya’yı Avrupa’ya bağlayan konumu dolayısıyla bu avantajı tekrar yakalaması ve globalde tekstil üssü olması ülke ekonomisi açısından fazlasıyla önemlidir. Önerim; bel­li başlı illerde serbest bölgeler gibi koşulla­rı belli olan tekstil bölgeleri tesis edilmesi, bazı teşvik ve desteklerle sektörün koruma altına alınması gerektiğidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar