Terörsüz günlere...

Terör kelimesi köken olarak Latince 'korkutmak'tan geliyor. Günümüzde gemi azıya almış kimi gruplarca tüm insanlık adeta bu belâ karşısında titriyor, geleceğinden, yakınlarının can güvenliğinden endişe ediyor. Sadece insanlarla kalsa iyi, adeta devletleri köşeye sıkıştırmış umuduna kapılıyor, terör örgütleri.

Kutlamaya hazırlandığımız bayrama günler kala beklenmedik, ya da kimilerine göre göz göre gelen terör Atatürk Havalimanında, onlarca masum insanın canını aldı. Sokakta yan yana gelen iki kişinin, konuşmasında ana konuyu terör oluşturuyor. Terör sadece insanları değil, ekonomiyi de vuruyor. Uçaklar boş uçuyor, rezervasyonlar iptal oluyor veya gelen turist ilk fırsatta konuk bulunduğu ülkeden ayrılıyor.

Terörün iki türlü önlemi var, birincisi, uluslararası işbirliği ve samimiyet, ikincisi de ülkemiz açısından değerlendirirsek, ortak yani toplumun tüm kesimlerinin, partilerinin, sivil toplum kuruluşlarının, emniyetin ve istihbaratın bir araya gelip, ortak mücadele yöntemi belirlemesi. Uluslararası işbirliği ne yazık ki, samimiyetten uzak, kimi ülkeler terör örgütlerine farklı gözlüklerden bakıp, bu kuruluşları, bir türlü 'terör örgütü ' sınıflandırmasına sokamıyorlar. Bu zayıflık ya da vurdumduymazlık, bu grupları cesaretlendiriyor ve kan dökmeye devam etmelerini sağlıyor. Uluslar ailesi, daha henüz terörün tarifinde anlaşamadı.

Ülkemiz açısından alındığında da ne yazık ki, her kafadan bir ses çıkıyor ve bir ortak noktada buluşulamıyor.

Bu konuda belki başlangıç teşkil edecek atılım Vatan Partisi tarafından başlatıldı. Vatan Partisi bastıracağı 2 milyon 500 bin adet broşür ile, toplumun her kesimine ulaşarak, 'Teröre Karşı Kesin Çözüm, Devlet ve Milletçe Topyekün Mücadele,' çağrısında bulundu. Eğer düşmana karşı birleşilmez ise, bu onun işine yarar, söz konusu çağrının, toplumumuzdan karşılık bulması en azından bir birlik işareti olarak ele alınabilecek ve belki de savaşın kazanılmasının ilk adımları atılabilecektir.

Atatürk Havalimanı saldırısını düzenleyenlerin, umulmadık bir coğrafyadan, Özbekistan, Dağıstan ve Çeçenistan'dan gelmeleri ise terör uzmanlarınca, üzerinde önemle durulması gereken bir husustur...

Toplumumuzu derinden sarsan, benzer olayların bir daha yaşanmaması dilekleriyle, yaşamını yitirenlere, rahmet, yakınlarına ve Türk Milleti'ne başsağlığı diler, başta Dünya Gazetesi okurları olmak üzere, tüm Müslüman dünyasına terörsüz, huzur dolu bayramlar yaşamaları dileklerimi iletirim...