Türkiye’de konut meselesine yeni bir mercek: Konut politikaları raporu

Türkiye’de barınma ihtiyacı, uzun yıllar­dır piyasa dinamikleri üzerinden şekille­niyor. Ancak özellikle son on yılda artan eşit­sizlikler, kırılganlıklar ve mekânsal dışlanma, konut erişiminin artık sadece ekonomik de­ğil, aynı zamanda sosyal bir sorun haline gel­diğini gösteriyor.

Bu noktada, konut politi­kalarının yeniden tanımlanması ihtiyacı her zamankinden daha belirgin. Tam da bu amaç­la hazırlanan 2024-2028 yıllarını kapsayan 12’nci Kalkınma Planı Konut Politikaları Özel İhtisas Komisyonu Raporu, konut alanında­ki dönüşüm arayışına önemli katkılar sunu­yor. Ben de bu rapor sürecine raportör olarak katılmış ve çalışmanın hazırlanmasına katkı vermiştim.

Aslında raporun temel yaklaşımı net: Konut piyasası bir “politikalar bütünü” değil, bir­birine bağlı sosyal, mekânsal ve finansal un­surların oluşturduğu bir ekosistem olarak ele alınmalı. Raporda öne çıkan başlıkları ve so­nuçları özetlemeye gayret edeceğim:

Konut hakkı: Yatırım aracı değil, yaşam hakkı

Konut, uzun süredir yatırım ve tasarruf ara­cı olarak görülüyor. Ancak bu anlayış, özellik­le düşük ve orta gelir gruplarını barınma hak­kından uzaklaştırıyor. Rapor, konutu yeniden bir temel insan hakkı olarak tanımlıyor. Bu bağlamda kamu destekli konut politikalarının sosyal yönü güçlendirilmeli, barınma hakkı yalnızca mülkiyet üzerinden değil, erişilebi­lir kiralık konut seçenekleriyle de sağlanmalı.

Uygun arz: Sayıdan fazlası gerek

Türkiye’de üretim ağırlıklı konut politika­sı izlenmesine rağmen, ihtiyaç sahibi grup­lara uygun konut üretimi sınırlı kaldı. Rapor, gelir gruplarına göre ayrıştırılmış konut ti­polojileri, altyapısıyla birlikte planlanmış ya­şam alanları ve bölgesel ölçekli arz planlama­sı öneriyor. Tek tip üretim anlayışının yerini çok boyutlu sosyal konut stratejilerine bırak­ması gerektiği vurgulanıyor.

Serbest piyasa koşullarında kiracılık sta­tüsü giderek güvencesizleşiyor. Özellikle bü­yükşehirlerde kira artışları enflasyonu aştı. Raporda, uzun vadeli kira sözleşmeleri, devlet destekli sosyal kira uygulamaları ve kira piya­sasına yönelik düzenleyici çerçeveler önerili­yor. Bu bağlamda sosyal kira modelleri ile ka­mu-özel ortaklığı temelli kiralama projeleri dikkat çekiyor.

Arsa politikası: Kamunun elindeki stratejik güç

Konut maliyetlerinin en büyük kalemi olan arsa temini, kamu politikalarının etkinliğini doğrudan belirliyor. Rapor; arsa bankacılığı, kamu arazilerinin sosyal konuta tahsisi, re­zerv alan yönetimi ve TOKİ’nin yönlendiri­ci rolünün yeniden tanımlanmasını öneriyor. Planlı arsa üretimi yapılmadan konut erişile­bilirliği sağlanamaz. Klasik ipotekli kredi sis­teminin etkinliği zayıfladı. Rapor, katılım fi­nansmanı, gayrimenkul yatırım fonları, kira destekli hibrit modeller gibi yenilikçi çözüm­lere odaklanıyor. Ayrıca sosyal konut üretimi için kamu destekli finansman havuzlarının oluşturulması ve emeklilik fonları gibi kay­nakların sektöre kanalize edilmesi öneriliyor.

Sağlıklı konut politikaları için veri taban­lı karar mekanizmaları oluşturulmalı. Rapor, ulusal ölçekte entegre konut bilgi sistemi ku­rulmasını öneriyor. Ayrıca, yerel yönetimle­rin yetkinliğini artıracak kapasite geliştirme programları da vurgulanıyor.

Sektörün rolü: Sadece üreten değil, dönüştüren

Özel sektör artık yalnızca inşa eden değil; toplumsal faydayı da gözeten bir aktör olma­lı. Arsa geliştirmeden finansmana, satıştan sürdürülebilirliğe her aşamada şeffaflık, katı­lımcılık ve sosyal sorumluluk ilkeleri ön pla­na çıkmalı. Rapor, özel sektörün dönüşümde­ki rolünü açıkça tanımlıyor.

Sonuç

Konut Politikaları Raporu, yalnızca mev­cut sorunları teşhis etmekle kalmıyor; aynı zamanda geleceğe dönük stratejik bir yön çi­ziyor. Konutu bir hak olarak gören, sosyal fay­dayı merkeze alan, mekânsal planlama ile fi­nansal erişimi birlikte değerlendiren bütün­cül bir yaklaşım öneriyor. Bu yaklaşım, yerel yönetimden merkezi kuruma, yatırımcıdan kullanıcıya kadar tüm paydaşların katılımını zorunlu kılıyor. Rapor, bu çok aktörlü yapıya dair hem sistemsel hem de uygulamaya dönük önerileriyle, konut sorununu aşmak isteyen ülkemiz açısından dikkate değer bir yol ha­ritası niteliğinde. Raporun hazırlanmasında emeği geçen herkese içten teşekkürlerimle…

Yazara Ait Diğer Yazılar