Unicorn, antik çağın tek boynuzlu güçlü atı, bugün hangi şirketlerin tanımında kullanılıyor?

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Antik çağın huni boynuzlu güçlü atının ‘Unicorn’ ismi 2013 yılında Aileen Lee tarafından 1 milyar dolar devlet değerine ulaşmış, sermayesiz, hizmet sektöründeki bazı hızlı büyüyen digital şirketler için kullanılmaya başlandı. Bu şirketlerin sorunlu ama sonu belli olmayan hikayelerini ele almak istedim.

Unicorn, antik dünyada huni biçiminde tek boynuzlu atın adıydı. İncil’de anılan güçlü hayvandı. Tarihte bazı ülkelerin sancaklarında simge olarak kullanılmıştı. Sonra, pek söz edilmeyen Unicorn’u 2013 yılında yeni kullanımıyla Aileen Lee, yeniden hayatımıza soktu. Lee, özellikle 1 milyar dolar defter değerine ulaşan yeni tip şirketler için bu adı kullandı ve yer etmesini sağladı.
Bu tanımda yer alan şirketler, genelde sermayesiz kurulmuş, teknik çözümü yüksek, digital alanda ve hizmet sektöründe yer alıyorlar. Ve onlar Unicorn şirketler olarak tanımlanıyor. Bizde henüz böyle tanımlanan şirket söz konusu değil.

Kim bu Unicorn’lar… Bilmediğimiz değil, gelişmelerini bildiğimiz şirketler. Genelde start-up olarak başlangıç yapıyorlar. İşin sermayesi akıl ve akıldan çıkan iş oluşturuyor. Ultra sanayi çağının ürünleri digital sektörünü çok severek bu alanda hızla yükseliyorlar. Genellikle değerleri 5 yılda tavan yapıyor. Kurucusu parlattığı şirketini o dönemde satıyor. Bu şirketlerin ihtiyaç giderici bir alanda doğru odaklandıkları ortak özellikleri arasında yer alıyor. Buna karşılık ciddi istihdam yaratmıyorlar. Bunda imalatçı sektörde yer almamaları sebep oluyor. Sevmedikleri bir özellikleri de vergi vermek. Bunun için akla gelmeyen ülkelere giderek vergi ayrıcalıklarından yararlanıyorlar. Hak hukuk konularını da sevmiyorlar. Demokrasi de onların savunduğu bir konu değil. Ortada duruyor, ama onlar için hiçbir anlam ifade etmiyor.

Şimdilerde yeni bir özelliklerinden de söz ediliyor. Kar etmiyorlar… Daha doğrusu zarar etmeyi amaçlamış görünüyorlar. Bu, hastalığı ele alan The Economist dergisini tanısı, hastalığın karsızlık değil, ama iş modelinin yanlışlığı olduğu…

İş modelleri, “Vurkaç” üzerine kuruluyor. Şimşeğin çakması gibi. Bu şirketlere bu özelikleri için batıda Blitzscaling şirketler de deniliyor. Kazanan her şeyi alırlarken, zarar topluma ciro ediliyor. Peki Anadolu söyleyişiyle cenaze ortada mı kalıyor? Cemaat cenazeyi kaldırıyor. Zararı devlet üsleniyor dense de, aslında üslenen toplum oluyor.

Şimdi Amerika’da sayıları 156 olan Unicorn şirketler önde gelenlerinin 47 milyar dolar kesinleşmiş zararları söz konusuyken halka açılma girişimindeler. Toplamak istedikleri para 350 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Bunun geri ödenebilmesi için 10 yıl boyunca her yıl yüzde 50 büyümeleri gerektiği hesaplanıyor. Filmin sonu henüz yaşanmış değil. Ama buna benzer bir olay 1990’larda yaşanmıştı. Onun sonuçlarını biliyoruz. O dönemin hızla yükselen firmaları, sonra yükseldikleri dalgalar sonlarınca son bulmuşlardı. Şirketler batmış, fakat kurucuları zengin olarak, Amerika’nın çeşitli yerlerinde kurdukları çiftliklerde varsıl olarak yaşam sürdürmüşlerdi. Onun için sonu henüz bilinmeyen Unicorn şirketlerin bizden uzak durmasını dileyelim. Aksi halde şair Orhan Şaik Gökyay’ın dediği gibi “destursuz bağa girmenin alemi olmadığını” öğreniriz…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar