Yıldırım Holding havaya girdi Özbekistan’da ihale kazandı

Kerim ÜLKER
Kerim ÜLKER Perde Arkası kerim.ulker@dunya.com

Latin Amerika’dan İskandinavya’ya dünyanın değişik ülkelerinde 19 liman işleten ve yöneten Yıldırım Holding, gözünü havacılığa dikti. Yıldırım Holding, Özbekistan’ın başkenti Taşkent’in dünyaya açılan kapısı uluslar arası havalimanını yapacak. Saatte 1.200 yolcu ağırlayan Taşkent Uluslararası Havalimanı’nın yeni terminalini üstlenen Yıldırım Holding, pasaport kontrol noktalarından ofis bürolarına, gümrüksüz mağazalardan kafe ve restoranlara kadar birçok alanı yapacak. Yapılacak teknolojik yatırımla pasaport kontrol süresi 7 dakikaya inecek.

Özbekistan Hükümeti, 2021 yılına kadar birçok şehrindeki havalimanlarını uluslararası standartlara çekmek için yatırım çalışması başlattı.

Havacılıkta modernizasyon sürecine girdi

Taşkent ile birlikte Termez, Semerkant gibi kentlerdeki havaalanlarının pistleri yenilenecek, modernizasyonu da tamamlanacak. 2 pisti, 101 uçak park alanına sahip Taşkent Uluslararası Havalimanı için Yıldırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım, Özbekistan Hükümeti ile geçen yıl aralık ayında masaya oturmuştu. Yüksel Yıldırım, Taşkent’in modernizasyonu için görüştüklerini ifade ederek, “Nisan ayında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Türk heyetinin bir parçası olarak Özbekistan’ı ziyaret ettim ve iki proje imzaladım. Cumhurbaşkanı’na Özbekistan’a serbest pazar yaratma ve büyüme sağlama konusunda yardım edeceğime söz verdim” demişti.

Sırada ABD ve İtalya var

Yıldırım Holding, madencilikte Asya ve Amerika pazarlarında hızla büyüyor. Ancak en önemli işi deniz limanı işletmesi. Yıldırım, Malta, Ekvator, Peru, Norveç, İsveç, Portekiz ve İspanya’da hızla büyüyor. İtalya, ABD gibi ülkelerde de yeni limanları devralmaya hazırlanıyor. Bir anlamda denizlerde dünyanın en büyük işletmeci şirketinden biri haline gelirken bir yandan da fırsatları “hava”da arıyor.

Trakya, sanayiden sonra gıdada da markalaşacak

29 Ekim’de kapılarını açan 3’üncü Havalimanı, yapımı devam eden 1915 Çanakkale Köprüsü, Halkalı- Kapıkule Hızlı Tren Hattı en çok Trakya Bölgesi’ne yarayacak. Avrupa’ya açılan kapı olan Trakya’da işte bu mega projelerin heyecanı var. Bir anlamda bölgeyi lojistiğin merkezi haline getirecek olan projelerin tamamlanması bölge halkını da oldukça heyecanlandırıyor.

Trakya’nın yakın dönem ekonomisinde üstleneceği rolü, gıdada Türkiye’nin yeni merkez oluşu gibi konuları Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin ile konuştuk. Mega projelerin bölgenin geleceğini daha da geliştireceğini anlatan Şahin, Trakya’nın Ekonomi Bakanlığı sanayi teşvik verilerine göre son 5 yılda 21 milyar TL yatırım, 26 bin civarında istihdam aldığını söylüyor. Şahin, teşviklerin de etkisiyle İstanbul’un finans merkezi, Trakya’nın da üretim üssü olma yolunda ciddi atılımlar içinde olduğunu kaydediyor. Şahin, “İstanbul’dan uzaklaşan sanayi yatırımı için en dikkat çeken rota Trakya. Özellikle ticaretimizin yarısından fazlasının Avrupa Birliği ülkelerine yapıldığını da dikkate alırsak, giderek sanayi yatırımı konusunda ciddi adımlar atılıyor” diyor.

Ağır sanayi ile birlikte tarıma yönelik yatırımların da önemli oranda artış gösterdiğini anlatan Şahin’in verdiği bilgilere göre Uzunköprü ve Keşan’da kurulması beklenen Organize Sanayi Bölgeleri özellikle yabancı yatırımcı için cazibe merkezi olacak. Son dönemde dünyanın birçok ülkesinde Çin’in başlattığı İpek Yolu Projesi konuşuluyor. Bu projenin en dikkat çeken bölgesi ise Türkiye. Halkalı-Kapıkule hızlı tren hattı projesi de bu proje için oldukça önemli. 2022’de tamamlanması beklenen projenin toplam maliyeti 3.2 milyar TL. Trakya bu projenin hayata geçmesini dikkatle bekliyor. Şahin, “3’üncü Havalimanı ve 1915 Çanakkale Köprüsü ile iki yönden de önemli bir bağlantı eklenecek. Dolayısıyla Trakya, coğrafi konumu dolayısıyla önemli anlamda katkı sağlayacak” şeklinde konuşuyor.

Trakya ürünlerine özel mağaza

Trakya’nın bir diğer özelliği de Türkiye’nin ambarı olma hedefi. Nüfusun 4’te 1’ine sahip İstanbul’u neredeyse Trakya doyuruyor desek yeridir. Mahmut Şahin, “Organik tarım, bal üretimi, çilek üretimi, mantar üretimi, orman ürünleri ve tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştiriciliği gibi alanlarda girişimlerin artmasını hedefl iyoruz. Trakya’da üretilen beyaz peynir, kaşar peyniri, eski kaşar, yoğurt gibi yüksek kalitede süt ve süt ürünlerinin Türkiye çapında tanınması ve markalaşması üzerine 2016 yılında çalışma başlattık. Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli illerinde bulunan üreticilerle ortak üretim stratejisi, markalaşma ve pazarlama gibi konularda görüş alışverişinde bulunuyoruz. Bölgemizde yüksek kalitede süt ve süt ürünleri üretiliyor. Ama maalesef bu ürettiğimiz ürünler ülke çapındaki tüketiciler tarafından çok bilinmiyor, tanınmıyor.

Ajans olarak istiyoruz ki Trakya peyniri ve diğer süt ve süt ürünleri yakınımızdaki İstanbul ve diğer pazarlarda tüketiciler tarafından bilinsin ve özellikle tercih edilsin. Tüketici markete gittiğinde Trakya’nın peynirini, kaşarını istiyorum diyebilmeli” diyor.

Avrupa’ya satılan süt ve süt ürünlerinin Trakya Bölgesi’nde üretildiğini kaydeden Şahin, “Bölgede üretilen ürünler Avrupa’ya satılabiliyor. Bu konuda tek üretici bölgeyiz. Bunu markalaşma ile buluşturmak istiyoruz. Bir üst marka oluşturarak yerel üreticilerimize destek verecek projeler üzerinde çalışıyoruz. Belirli şehirlerde mağaza kurarak hem üreticilerimize destek olacağız hem de ürünlerine vitrin olmaya çalışacağız” diye anlatıyor. Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, İstanbul’un gölgesinde kalmış olsa da İstanbul’u beslemeye devam ediyor. Yeni sanayi merkezi olma hedefinin yanı sıra tarım ve gıdada markalaşma bölgenin yeni hedefi. Lojistik yapı, iş gücü, tarım politikaları, destekler sunuluyor. Bir de buna markalaşma eklendiğinde daha bölgeyi yurtdışında daha çok duyacağız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar