Yönetim kurulları dönüşmeli
Yapay zeka, dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik, jeopolitik karmaşa, gittikçe artan iç ve dış riskler… Böyle bir dönemde şirketlerin yönetiminde büyük resmi görebilen, öngörülü, akil, nereye gidilmesi gerektiğini bilen insanlar olmalı. Bizde durum ne? Şirketlerimiz çoğunlukla yönetim kurullarını aktif ve etkili kullanamıyorlar.
Yönetim kurulları aile dinamiklerinin uzantısı gibi işlev gösteriyor. Yönetim kurullarını aktif olarak çalıştırabilen şirketlerde dahi, gündem ve ele alınması gereken esas meseleler doğru belirlenmiyor. Operasyonel ve finansal konular gündemi kaplıyor. Yeni dönemin ruhu yakalanamıyor. Bunda üye profilinin, hatta bağımsız üye profilinin de içinde bulunulan sektör veya mali kökenli olması etkili rol oynuyor.
Yönetim kurulu hataları
Hepsini burada belirtmek zor ama en başta yönetim kurulunu aktif olarak çalıştırmamak geliyor. Bunun kök sebebi de yönetim kurulu oluşturamamak ya da etkili bir kurul oluşturamamak. Altında ne yatıyor derseniz, çalışma usul ve esaslarını belirlememek, üye profilini hatalı seçmek ve bağımsız üyelerden faydalanmamak derim.
Güven sorunları, aile içinde kalsın bakış açısı, biz hallederiz öz güveni ya da güçlü bir tek adam patron bakış açısı buna mani oluyor. Yönetim ve icra birleştiğinde, icra üzerinde gözetim ve rehberlik ortadan kalkıyor. Ayrı olsa da yönetim kurulu etkisiz olduğunda, yine verim alınamıyor.
Diğer bir sorun, yönetim kurulunun ne olduğu ve faydaları bilinmiyor. Güçlü yönetim kurulu hız veya yetki kaybı gibi görülüyor. Bugün içinde olduğumuz yapay zekâ ve sürdürülebilirlik dünyasında, bu kabul edilemez bir durum haline geldi. Yakın zamanda sizin kredi alıp alamayacağınızı dahi belirleyecek olan ESG denen olayın G’si yönetişim.
Yönetişim yönetim kurulu ile başlıyor. Şirketler özellikle de orta üst ve büyük ölçekli şirketler, bu konuda adım atmaya gerek görmedikçe, çok geç kalıyorlar. Artık başarılı bir tek adam patron, ya da profesyonel bir tepe yönetici yeni dönemde bizi kurtarmayacak. Bizi güçlü, geleceği iyi okuyan, stratejik bakabilen, icraya doğru yön veren ve geleceği şekillendirme becerisine sahip bir yönetim kurulu kurtaracak.
Yönetim kurulu nasıl güçlendirilir?
En doğrusu, mevcut kabulleri sorgulamak. Yönetim kurulu illa ki icrai kişilerden oluşmak zorunda değil, ancak yönetim kurulu nedir, yönetim kurulu üyeliği nedir, sorumluluklar nelerdir, nasıl bir çalışma esası olmalı konularını bilen ve anlamış üyeler gerekiyor.
Aileden gelen üyelerin işi, sektörü, genel işleyişi bilmeleri bir avantaj. Burada güçlü yönetim kurulu için daha önce şirkette icrai görevler üstlenmiş ya da dışarıda profesyonel yaşamda tecrübe kazanmış aile üyeleri bir avantaj. Ama yönetim kurullarında icrai görevi olmayan üyeleriniz, hatta aile üyeleriniz de olmalı. Ayrıca, icrai sorumluluğu olan üyeler çoğunlukta ise, ki çoğu şirkette bu durumu gözlemleyebiliyoruz, o vakit, bağımsız üyeler ile kurul desteklenmeli. Biz çalar, biz oynarız derseniz, hataları göremezsiniz. Öyle bir dönemdeyiz ki, gerçekten on sene içinde büyük fırsatlar ve riskler bizleri bekliyor. Bu dönemden içe kapanıp çıkamayız.
Genellikle bağımsız üye deyince, şirketlere sektör, operasyon, denetim veya finans tarafı güçlü bağımsız üyeler öneriliyor, bu profil tercih ediliyor. Bence büyük bir hata yapılıyor. Yönetim kurulu bu profilde üyeler ile operasyonel ve mali gündemlerden kurtulamıyor. Bu profil şüphesiz beş sene önceye kadar gayet yeterliydi. Ancak bugün kesinlikle sürdürülebilirlik, yapay zekâ, risk yönetimi, inovasyon ve strateji backgroundlu, dönemin ruhunu kavramış üyeler tercih edilmeli. Yönetim kurulları yeni dönemde “Yeni Nesil YK” dediğimiz bir yaklaşımla toplanmalı, çalışmalı ve karar almalı.