Düşük faiz mi, güven mi?

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Bağımlı sistemlerde işler iyi gitmeyince, suçlu aranmaya başlıyor…

Ve güven sorunu baş gösteriyor…
Güvensizlik ise tüm sistemi daha da geri götürüyor…
*    *    *
Kredi Garanti Fonu (KGF) Genel Müdürü Hikmet Kurnaz anlattı…
“Kefalet verirken teminat istemediğimiz KOBİ temsilcilerimiz, yüksek teminat istediğimiz KOBİ temsilcilerine göre daha sorumlu davranıyor.
Kredi geri dönüş oranlarında da bu görülüyor. 
Dönmeyen kredilerde yüksek teminat istediğimiz KOBİ temsilcilerinin ağırlığı fazla.
Bu, güvene dayalı sistemin olumlu getirisini gösteriyor.
Teminat istemediğimiz KOBİ temsilcisi, 'Bana güvendiler, ne yapıp edip, bu parayı ödemek zorundayım' diyor ve çok çalışıyor.
Yüksek teminat istediğimiz ise, 'Nasıl olsa benden fazla teminat aldılar, uğraşıp alsınlar' mantığıyla hareket ediyor.”
*    *    *
Dedik ya birbirine ‘güven’ önemli…
Cumhurbaşkanından vatandaşa, siyasetten bürokrasiye kadar her alanda herkesin birbirine güvenmesi ve herkesin ortak hedef için çalışması…
*    *    *
KGF Yönetim Kurulu Üyesi ve Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı ise KGF çalışanlarına seslendi…
“Sizler alandasınız. Bizler de yönetim kurulu olarak politika belirleyicisiyiz. Ancak, siz isteyin, bizde sizinle birlikte alana çıkmaya, tek tek firma temsilcilerini ziyaret etmeye ve sorunu gidermeye hazırız. Sizlerin eksiklerini kapatmak bizim yani yönetim kurulu üyelerimizin görevi.”
Bu vurgu, KGF çalışanları arasında, “Yönetim kurulu üyelerimiz eksiklerimizi kapatabilecek güçte ama bu eksikleri daha fazla çalışırsak biz de kapatabiliriz” şeklinde algılandı. 
*    *    *
Güven ve birliktelik olmayınca da geliştirmek mümkün olmuyor, farklı alanlara kayılıyor, bireysel olarak başkalarının deneyip geliştirdiği şeyler deneniyor…
*    *    *
Tablolar... Grafikler... Teknik analiz... Finansal okur yazarlık... Fibonacci eğrisi... Bant aralıkları... Foreks piyasaları... Hedge fonlar... CDS'ler... Volatilite...
Gelişmiş ülkelerin yıllar önce geliştirip, uyguladıkları 'paradan para kazanma' parametreleri...
*    *    *
Geliştirip uyguladılar...
Şimdi yeni parametreler geliştiriyorlar...
Bizim gibi ülkeler ise onların yıllarca uygulayıp deneyim kazandığı ve veri setini elinde tuttuğu bu parametreleri 'bugün' kullanarak para kazanmayı hayal ediyorlar...
*    *    *
Geliştiriyorlar...
ABD'ye bakalım...
2013 yılında yeryüzünde bulunmayan işler hayal ediyorlar...
2014 yılında o hayal ettikleri işleri geliştirip 1 milyon kişinin de o işlerde istihdam edilmesini sağlıyorlar...
*    *    *
ABD'yle devam edelim...
Hedef koyuyorlar...
“2020 yılında nüfusun yüzde 65'i, bugün hiç olmayan, hayal dahi edilemeyen bir işte çalışacak” diyorlar...
Sorumluluk alıp kendilerini zorluyorlar...
*    *    *
Biri 12, diğeri 10, bir diğeri 6 yıl önce fabrika kuran, toplamda 408 kişiye istihdam sağlayan ve şu anda sermaye sıkıntısı çeken üç arkadaşımla bir araya geldik önceki gün...
Tecrübeli olanı, özetle, “Bankayla anlaştık. 2016'ya kadar 5 makine daha gelecek” dedi...

Diğeri, özetle, “Irak'ta talep yoğun. Mal veriyoruz ama açık hesap çalışıyoruz ve para alamıyoruz. Pazarı kaybetmemek adına mecburen gönderiyoruz” dedi..
Diğeri, özetle, “Belçika'da 8 yaşında, 4 makine bulup onları aldık. Pişman oldum ama iş işten geçti. Forekste oynasak daha iyiydi...” dedi.
*    *    *
Üretimde, çevremizdeki ülkelerden çok çok ileride oluşumuz, hatalara / sıkıntılara / rekabet dezavantajına / teknolojide dışa bağımlılığımıza rağmen direttiğimizi gösteriyor...
Diretme, direnme alışkanlığı, teknoloji geliştirme ve üretimi konusunda da katalizör olacağa benziyor...
Son yıllarda yaşanan finansal piyasalara yöneliş ise direncin azalmaya başladığının ilk sinyallerini veriyor...
Birbirimize olan güven eksikliği, bunun üzerine yıpranan insan ve kurum ilişkileri ise direnç eksikliğini hızlandırıyor.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar