2016 yılının sonuna gelirken…

Uraz ÇAY / SAXO CAPİTAL
Uraz ÇAY / SAXO CAPİTAL UZMAN GÖRÜŞÜ

2016 senesinde çoklu varlık fiyatlamalarını ilk çeyrekte Çin ve hammadde fiyatları belirsizliği, ikinci çeyrekte Fed faiz artışı beklentilerinde gerileme, üçüncü çeyrekte Brexit ve son çeyrekte Trump başkanlığı damgasını koyarken İtalya referandumundan çıkan “hayır” oyunun etkilerini 2017 ilk çeyrek fiyatlamalarında, Fransa seçim süreci ile çok daha yoğun hissedeceğiz.

2016 senesinde eksi getiriler, düşük enflasyon ve düşük büyüme denkleminin ise 2017 senesine başlarken Trump politikaları başlıca güçlü dolar, yükselen enflasyon beklentileri ve üretkenlikte toparlanma ile değişeceği mevcut durumda söylenebilir.

2016 senesinde çok konuşulan negatif getirili tahvil stokunun ABD seçimleri sonrası azalışa geçmesi ve asıl soru olan “30 yıllık tahvil rallisi bitti mi?” ise 2017 fiyatlamalarında ana tema olması bekleniyor. ABD getirilerindeki yükselişin S&P 500 endeksine negatif yansıyacağını belirtmek ise çok doğru olmaz. Faiz artışının şirketlerin kârlarına “yüksek borç seviyeleri” dolayısıyla negatif etki yapacağı yorumları ise çok eksik. Aslında “niye faiz/ getiriler artıyor” diye sorgulandığında ‘yükselen ABD büyümesi, hammadde fiyatlarındaki toparlanma ve enflasyon beklentilerindeki artış’ cevabı S&P 500 hisse başı kâr büyümesinin 2016 üçüncü çeyrekte tekrardan artıya geçişi ve şirketlerin ABD dışında tutukları nakitleri vergi affı ile ABD’ye getirip hisse alım programlarının tekrardan devreye girmesi ile birleşince 2009’dan başlayan rallinin 2017 senesinde de süreceğini bize gösteriyor.

G10 para birimlerinde dolar karşısında bu senenin en çok öne çıkan para birimlerinden biri Japon Yeni idi. Japonya Merkez Bankası BoJ’un para politikalarında yeni güçsüzleştirmek adına nerdeyse her şeyi denemesi, Başbakan Abe’nin mali tarafta büyümeyi canlandıracak adımlar atması istenilen sonucu vermezken Trump başkanlığı ile çok farklı bir tablo karşımıza çıkmış oldu. İki ülkenin para politikaları enflasyon beklentilerindeki yükselişin Fed’i piyasa beklentilerinden daha fazla faiz artışına sürüklemesi durumunda (mevcut beklenti iki artışa işaret ediyor) BoJ’un verim eğrisi kontrolü ile birlikte düşünüldüğünde 2013 senesinde dolar/yen paritesinde yaşanan yükselişin bir benzeri 2017 senesinde yaşanabilir. Gelişen ülke kurlarında ise hem petrol fiyatlarındaki yükseliş hem de Trump etkisinin Rus Rublesi’nde 2016 yaşanan primlerin devamını 2017 senesinde görebilmemizi sağlayacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Trump riski ve piyasalar 03 Kasım 2016