Trump riski ve piyasalar
ABD başkan adayı Clinton’nın, Trump’ın ardı ardına ortaya çıkan fiyaskoları yüzünden (Kadınlara olan tutumu başlıca), anketlerde oldukça artan kazanma olasılığının geçtiğimiz hafta Cuma günü tekrardan açılan FBI soruşturması ile azaldığı bu haftaki anketlerde görülüyor. “Trump riskinin” artmış olması S&P 500 endeksi negatif, altına pozitif etki ettiği kısa vade de piyasa yorumları arasında olsa da gerçek bir riskten kaçış fiyatlamasının olmaması piyasanın Clinton’nın seçileceğine hala inandığının bir göstergesi. Öncelikle, FBI soruşturmasının yasal olmadığına dair çıkan yorumlara katılmıyorum ancak daha önce hiçbir başkan adayına seçime bu kadar az zaman varken soruşturma açılması ve Trump’ın Rusya ilişkilerine dair spekülasyonlara cevapsız kalış birçok soru işaretini doğuruyor. İkinci olarak ABD seçiminin bizim anladığımız şekilde bir seçim olmadığı (tek günde oy verme işlemi yok. Erken oy verme ile sekiz kasıma kadar zaten büyük bir oy çoğunluğu çoktan “sandıklarda “olacak) ve demokratların erken oy vermede hızlı davrandığı, son olarak da seçmen tabanında kesin oyumu bu adaya kullanacağım diyen oranının Clinton’da fazla olması tam anlamıyla bir riskten kaçış fiyatlaması görmemizin ve niye piyasasının hala Clinton’a inandığının başlıca nedenleri.
Eğer gerçekten bir riskten kaçış fiyatlaması olsaydı USDJPY de tekrardan 100 seviyesine doğru bir hareket, ABD 10 yıllıklarında tekrardan 1.75% seviyesinin altına dönüş ve endüstriyel metallerde sene başında olduğu gibi ciddi bir satış yaşanması gerekiyordu. S&P 500 ve altın fiyatlamalarına baktığımızda ise “Trump riski” yerine bilanço sezonunda önümüzdeki çeyrek için şirketlerin beklentilerini genellikle aşağı revize etmesi (Değerlemelerde 2016 son çeyrek ve 2017 ilk çeyrek kar büyümesi mevcut fiyatların korunması adına çok önemli) ve Hindistan tarafında Daiwa festivali nedeniyle fiziksel altın talebinin artmış olması gösterilebilir. Sonuç olarak, FBI soruşturması Clinton başkanlığını engellemesi yerine dengeli bir kongreye neden olacağı görüşündeyim. Uluslararası piyasalarda varlık fiyatlamalarında ise hala merkez banklarının etkileri, global büyüme ve sabırsızlıkla beklenen enflasyon/mali politika hamleleri hala baş rollerde. ABD seçimlerinin Brexit’e benzetilmemesi gerektiğine inanmamın arkasındaki neden ise bir insan ile bir düşünce arasındaki fark.