ABD politikaları ve Euro Bölgesi’nde belirsizlik
Önümüzdeki günlerde jeostratejik konuların daha da ön plana çıkabileceğini düşünmeye devam ediyoruz. Gelişmekte olan ülke piyasalarına yönelik soru işaretleri, küresel faizlerdeki yükseliş trendi, Trump’ın ithal otomobiller için soruşturma emri gibi konular, piyasalarda soru işareti yaratan başlıklar arasında.
Riskli varlık sınıfında yer alan hisse senetlerinin baskı altında kaldığını, güvenli liman varlıklarına ilginin arttığını takip ediyoruz. Uzun vadeli yükseliş trendini koruyan tahvil faizlerinde dengelenme çabası etkili olurken, Suudi Arabistan ve Rusya’nın üretim kısıntılarını gevşetmeyi teklif etmesi ile birlikte petrol fiyatlarında satış baskısı etkili. Küresel risk barometresi olarak da izlenebilen S&P 500 endeksinde yatay konsodilasyon süreci devam ediyor. ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3,12 zirvesinden bu yana 18 baz puan civarı geri çekilmiş durumda. Altında 1290 direnci üzerinde tepki denemeleri etkili.
Makro tarafta yurt içinde dış ticaret verisi, ABD’de çekirdek PCE ve tarım dışı istihdam takip edilecek önemli veriler. Özellikle ABD’de çekirdek PCE ve ücret artışlarına yönelik sinyallerin önemli olacağını belirtmek istiyoruz. Güçlü rakamlar, ABD tahvil faizlerindeki yukarı yönlü trende destek olabilir ve riskli varlıklara yönelik soru işareti yaratabilir.
Yurt içinde ise 4 Haziran’da açıklanacak Mayıs TÜFE verisi ve ardından 7 Haziran’da gerçekleşecek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) PPK toplantısı önemli olacak. Geçen haftaki “TCMB’den yeni adımlar gelebilir” raporumuzda, 7 Haziran’daki rutin toplantıda da ek adımlar gelmesi yönündeki beklentilerimizi paylaşmıştık. Nitekim Merkez Bankası’ndan para politikasında sadeleşme kararı geldi ve TL varlıklar haftaya olumlu başladı. Aşırı iskontolu BIST-100 endeksinde 101.000 ana desteği üzerindeki tepki yükselişleri korunuyor ve sert yükselişler ardından tahvil faizlerinde dengelenme çabası hakim.
İran, Lübnan ve Suriye ile ilgili gelişmeler, Euro Bölgesi’nde siyasi tansiyondaki artış olasılığı, ABD’nin İran anlaşmasından çekilmesi ile birlikte ABD ve Avrupa arasındaki ilişkilerin gerginleşmesi ve bunun ticaret konularına da sirayet etmesi olasılığı bu hafta takip edilecek konu başlıkları olacak.
Büyüme tarafında yavaşlamaya işaret eden bazı sinyallerin gelmeye başlamış olduğuna dikkat çekiyoruz. Özellikle petrol fiyatlarında yaşanmış artışın enflasyonu yükseltici etkisini göreceğimizi düşünüyoruz. Yani stagflasyonvari sinyaller gelmeye başlayabilir. Nasdaq ve S&P 500 gibi bazı küresel borsa endekslerinin önümüzdeki yaz aylarında Şubat diplerine yakın hatta altına gelme olasılığı olduğu görüşündeyiz.