Enflasyonda Plevne müdafaası: Dolar / TL cephesinden Euro / TL istikametine
Tuna Nehri akmam diyor
Etrafımı yıkmam diyor
Şanı büyük Osman Paşa Plevne’den çıkmam diyor.”
Taktisyenler ikiye ayrılır. Kimileri savunma ağırlıklı bir kafa yapısına sahipken, bazıları hücum zihniyetiyle oyun kurar. Satranç ustaları arasında beyazı seçip açılıştan itibaren tahta kontrolü isteyenler bulunduğu gibi, siyahı seçip oyunu savunmada kabullenmeyi tercih edenler de vardır. Michael Jordan, bu dengeyi her iki yönde kurabilmiş bir isimdi. 1988 NBA sezonunda “Yılın Savunmacısı” ödülünü kazanmıştı.
Türkiye’nin mevcut ekonomi programı, benzer şekilde müdafaa karakterli. Stratejinin merkezinde kurun istikrarı yer alıyor. Otoritelerin kendi deyişleriyle dizaynın neticesi. Resmî söylemde belirli bir kur seviyesi hedeflenmediği belirtilmesine rağmen dezenflasyon programı büyük ölçüde kurdaki oynaklığın azaltılmasına bağlı.
Nitekim, Türk Lirası’nın ABD Doları karşısındaki dalgalanması azaldıkça, enflasyonun kur hassas kalemlerinde düşüş kaydedildi. Mal enflasyonu ve ÜFE yıllık bazda yüzde 20’li seviyelere kadar çekildi.
Ancak her savunma hattında görüleceği üzere burada da zayıf noktalar var. ABD Doları’nın değeri yalnızca Türkiye’nin kontrolüyle şekillenmiyor. TCMB’nin oyun planı Dolar endeksi DXY gibi dış belirleyicilerin etkisine açık.
Dez-enflasyon programı başlatıldıktan sonra DXY, 100 ila 110 bandında dalgalandı. Trump başkanlığı devralmadan hemen önce dolar oldukça güçlüydü. Euro/dolar kur çaprazında parite diye nitelenen 1 seviyesi tehdit altındaydı. Ancak yalnızca üç ayda DXY yüzde 10,6 düşerek 98 seviyesine kadar geriledi. Bu süreçte euro da yeniden 1,15 – 1,20 adil değer bölgesine yöneldi.
‘Güçlü euro – zayıf dolar’ kombinasyonu yurt içerisinde sevinçle karşılandı. Çünkü üreticilerin dolar bazlı girdi maliyetleri düşerken ihracat ürünlerinden kambiyo geliri yazıldı. Zayıf doların küresel hammadde deflasyonu üzerindeki baskısı da Türkiye’ye pozitif yansıdı.
Özellikle enerji faturamızdaki düşüş, hem cari denge hem de manşet enflasyon açısından olumlu oldu. Türk Lirası cinsinden petrol fiyatları ile TÜFE’nin konut ve ulaştırma başlıklarında yer alan enerji kalemleri arasında neredeyse birebir ilişki mevcut. Bu nedenle üretici enflasyonundaki gerilemenin bir süre sonra TÜFE’ye yansıması şaşırtmamalı.
Ancak çekirdek enflasyon gıda ve enerji kalemlerini dışlar. Çekirdeği oluşturan kalemlerin yarısını mal, diğer yarısını hizmet fiyatları belirler. Hizmet enflasyonunun kur stabilizasyon programı dışında kaldığını geçen hafta işlemiştik. Peki mal fiyatları neye duyarlı?
Türkiye, küresel tedarik zincirinde genellikle euro fiyatlanan satış / pazarlama bölgelerine raporlar. Dolayısı ile uluslararası zincirlerin iç pazarda sattıkları ürünlerde euro belirleyicidir.
Veri serileri karşılaştırıldığında, mal fiyatlarının euro/ TL’ye daha duyarlı davrandığı görülüyor. Bu nedenle son dönemdeki hızlı euro yükselişi mal fiyatları enflasyonu açısından ciddi bir risk teşkil ediyor. Son kur atağı ve piyasa oynaklığının dolar cephesinde önemli ölçüde savuşturulmasına karşın birçok şirketin bütçesini euro/TL 45 seviyesinden güncellediği biliniyor. DXY’deki son düşüş bu beklentileri yeniden yukarı çekecek gibi.
Bu da dez-enflasyon programında en çok kazanım sağlanan mal enflasyonunu hızlı geçişkenlikle bir miktar dalgalandırabilir. Euro/TL’deki hareket dış denge açısından olumlu bir gelişme olmasına karşın enflasyonist bir yapı içeriyor.
Fiyat istikrarının bileşenleri:
Gıda fiyatları: Zirai don nedeniyle enflasyonist, manşette etkili, çekirdek dışı.
Hizmet fiyatları: Kurdan bağımsız, sınırlı dez-enflasyonist, çekirdekte etkili.
Enerji (petrol) fiyatları: Küresel deflasyon ve zayıf dolar/TL sayesinde dez-enflasyonist, fakat çekirdek dışı, manşette etkili.
Mal fiyatları (euro/TL): Enflasyonist, çekirdekte baskın unsur.
Zirai don ve euro/TL kur çaprazındaki yükseliş, dezenflasyon sürecine güçlü bir fren etkisi yapmış durumda. Merkez Bankası’nın savunmaya kapanması bu risklerin doğal bir sonucu.
Tabii bazı taktisyenler de vardır ki onlar için en iyi savunma hücumdur. Fatih Terim’in Atina zaferinde kaleci Volkan bile topu oyuna hızlı sokan bir hücum oyuncusuydu. Ama Bernabeu’da Real Madrid karşısında işler tersine dönmüştü. (Merzifonlu) Kara Mustafa Paşa da Viyana önlerinde Sobieski’yi görmesine rağmen, topların yönünü değiştirmeye tenezzül etmemişti. Kuşatmanın şiddetiyle şehrin birkaç saat içerisinde düşeceği inancındaydı.
Şu anda euro/TL formasyonu Kahlenberg sırtlarındaki Sobieski’yi andırır nitelikte. Dez-enflasyon programının arkadan bozguna uğramaması için savunma hattının dolar/ TL’nin ötesine euro/TL istikametinde genişletilmesi gerekebilir.

