Ne kadar uzak o kadar yakın: Faiz ablukası, zam serbestisi ve 2026 yılı tarım hasadı

“Çok yakın, mesafelere al­dırmaksızın. Kalpten ırak kalmaya, benliğimizden şüpheye düşmeksizin. Ve gerisi­nin de bir önemi yok. Ne dedik­lerine aldırmaksızın.” Metallica

Enflasyon raporu toplantıla­rında Başkan Dr. Karahan’a ba­zen şu manaya gelecek sorular yöneltiliyor: “Gol yeme riskiniz var. Bu maça çift kaleciyle çık­mayı düşünüyor musunuz?”

Kalecisiz oyun: Enflasyona karşı abluka taktikleri

Bazı teknik direktörler ka­leciyi hücumun formasyonu­nun ilk oyuncusu pozisyonun­da kurgulamayı sever. Milli ta­kımın 2007 Atina zaferinde Kaleci Volkan buna en iyi ör­neklerden biriydi. Dün andığı­mız ATATÜRK de Anafartalar – Conk Bayırı’nda ve Afyon Ko­catepe’de hasmının iflahını ke­sercesine (“up the ante”) taar­ruz karakteri sergilemişti – üs­telik müdafaadayken! Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın söylemek istediği de tam anla­mıyla buydu: Rakibi abluka altı­na alabilirseniz kalecisiz de oy­nayabilirsiniz.

Akçay bunu bir satranç teri­miyle açıkladı. ATATÜRK’ün cephede yaptığını, masada ya­parcasına. Rakibin filine ya da atına konan tehdit, taş yemeden ve taş kaybetmeden oyunu kur­gulamanızı sağlar. Pozisyon üs­tünlüğü getirir. Yani ekonomi­yi yavaşlatmadan enflasyonu düşürmek mümkündür. O yüz­den ablukanın kendisi hamleye yeğdir. Modern askeri doktrin­de “pre-emptive cota­inment”.

Soğuyan ekonomi, sıcak fiyatlar: Reel sektörün ince hattı

6 Ekim 2025 tarihli “Kamikaze” başlıklı ya­zımızda fiyat artırma­nın iyi bir fikir olmadı­ğını vurgulamıştık. Zira reel sektör, soğumaya yüz tutan bir konjonktürde zam yapmaya kalkarsa ciro kaybeder; daralan marjlarını satış hacmiyle telafi edemez.

Aralık, genellikle yıl sonu in­dirimleriyle düşük gelmeye me­yilli aylardandır. Geçtiğimiz yıl da enflasyon aylık %1 oranında gerçekleşmişti. Şu anda Kasım ayı itibarıyla indirim kampan­yaları başladı bile.

Reel sektör, Ekim ayı İktisadi Yönelim Anketi’nde satış fiya­tı beklentilerini aşağı çekmeyi sürdürdü. Dr. Karahan, Merkez Bankası’nın reel sektör beklen­tilerine daha çok ağırlık verdiği­ni belirtti. Çünkü piyasa yapıcı (market maker) sektör onlardır. Eğer fiyatlar doğru belirlenirse, hanehalkı refahı otomatik iyile­şir. Alım gücü artar, hayat paha­lılığı algısı azalır, enflasyon bek­lentileri düşer.

Emtia ayrışması: Enerji, tarım ve “doktor”un dönüşü

Merkez Bankası grafiklerin­de emtiaları enerji ve enerji dı­şı olarak ayırıyor. Ancak aslında burada bir kategori daha var: ta­rım emtiaları.

Bu konuyu 20 Ekim tarih­li “Doktor” başlıklı yazımızda ele almıştık. Şu anda ekonomi­nin üç C’sinden yalnızca bakır ayakta kalıyor. Değerli metal­ler zirvede ancak iktisadi kul­lanım alanları sınırlı, endüst­riyel metaller dirençli. Buna karşın enerji ve tarım emtiala­rı deflasyonist bir konjonktür­de seyrediyor. Bu tablo, Merkez Bankası’nın enerji maliyetleri­ni belirleyici bir unsur olarak gördüğünü gösteriyor. Oysa pa­ra politikası dışında kalan gıda tarafında girdi maliyetleri gev­şeme eğiliminde. Yıl sonu enf­lasyonunun tahmin patikasının üzerinde seyretmesi cari koşul­lardan değil; ilkbahardaki zirai don ve yaz aylarındaki kuraklı­ğın gecikmeli ve ikincil etkile­rinden kaynaklanıyor.

Bu nedenle Merkez Bankası 2026 yılı tahminlerine dokun­madı. Merkez Bankası’nın yak­laşımını ve Akçay’ın tutumunu evvelki hafta “Havadaki Bulut­tan Nem Kapmak” başlıklı yazı­mızda öngörmüştük.

Ne kadar uzak o kadar yakın: Faiz ablukası, zam serbestisi ve 2026 yılı tarım hasadı - Resim : 1

Gıda fiyatları 2026: Hasat, gübre ve şimdiki zamanın ekonomisi

Aslında 2026’nın gıda fiyat­ları bugünlerde belirleniyor. Çün­kü ekim-dikim sezonu başladı. Ta­rımın girdileri olan gübre ve yem fiyatları elverişli seyrediyor. Bu nedenle 2026 baharında piyasa­da sürpriz yaşanmaması gereki­yor. Gıda fiyatları, baz etkisinin de yardımıyla, önümüzdeki yıl olumlu seyredecektir. T.C. Hazine ve Mali­ye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek, Dünya Gazetesi sempozyumunda bunu belirti. Meteorolojik bir şok yaşanmadığı sürece arz normalle­şecek.

Eylül ayında yaşanan şok Ekim ayında bir miktar tortuyla kendi­ni düzeltmeye başladı. Meyve fi­yat artışı yıllık bazda %80’den %50’lere yavaşladı. Hayvancılıkla ilgili kalemlerde son bir yılın ay­lık ortalama artışı %2,1. Et ve ben­zer protein kategorilerinde fiyat­lar istikrara kavuşmuş durumda. Enflasyonun yükselmesi için bu kategorilerde aylık artışların kalı­cı şekilde %3’ün üzerine oturma­sı lazım. Ancak yem fiyatları öy­le demiyor. Mısır hasadı (geç baş­lar) olumlu seyretti. Hasat öncesi iç arz piyasaya gelmeden ithalat politikası üzerinden çeşitli ted­bir adımları atılmıştı. TMO, arpa ihaleleriyle stoklarını kuvvetlen­diriyor. Ayçiçeğinde de doğru za­manlama ile fiyat avantajı Eylül ihalesinde kullanıldı. Yağ kategori­sindeki Karadeniz havzası kaynak­lı şok savuşturulmuş görünüyor.

Son söz: Kaleyi boşaltmak, oyunu kazanmak

Sonuç olarak şöyle özetleyebili­riz:

1 Faiz ablukası, ekonomiyi don­durmadan dezenflasyon sağlı­yor.

2 Düşük zam disiplini, iktisadi faaliyetin canlı, reel sektörün ayakta kalmasının yolu.

3 Enerji fiyatlarındaki düşüş, fi­yat istikrarında oyun kurucu değişkenlerden biri.

4 Reel sektörün fiyatlama davra­nışı, hanehalkı alım gücünü ar­tırarak pahalılık algısını dönüştü­rüyor.

5 2026 gıda fiyatları bugünlerde şekilleniyor; ekim sezonu güb­re ve yem fiyatlarıyla olumlu baş­ladı.

6 Aralık ayı, enflasyonun kutup yıldızı konumunda, rotayı net çizecek.

Bazı maçlarda kaleciler ileriye çıkarak son dakikada kazandıran golü atarlar.

Bazen maçı kazanmanın yolu, kaleyi boşaltmaktan geçer.

Hayat ironilerle dolu. Uzak gö­rünüyor, gecikiyor ama enflasyo­nun %20 bandına çekilmesi aslın­da an meselesi.

Piyasa, 2026’da son dakika golü­ne yenilmesin.

Yazara Ait Diğer Yazılar