Hayat pahalılığı bir kutu çikolata mıdır? Kahve ve kakao fiyatlarının Türkiye ekonomisine etkisi

Bora Tamer YILMAZ
Bora Tamer YILMAZ Ekonoritmiks boratamer.yilmaz@dunya.com

Mehmet Rauf’un Suat’ı (kadın) ve Haruki Murakami’nin Watana­be’si (erkek) Boğaziçi’nin taş duvardan bir pastanesinde buluşsalar Watanabe Suat’a muhtemelen “sevdi mi seni?” di­ye sorardı.

Çikolatanın yumuşak tadı bi­le cevabın yüzyıl geride kaldığını bilen Suat’ın sessizliğini bozamazdı. Yudum­ladıkları matcha çayı ve Türk kahvesi soğumaya yüz tutarken boğazı düğüm­lenmiş halde soruyu anca bir başka soru ile cevaplayabilirdi: “Peki ya sen sevdin mi?” Başka bir şey konuşmaz kalkıp ayrı yönlerde yürürlerdi, aynı kadere.

Hesabı deflasyonist Japon Yeni ile mi yoksa enflasyonist Türk Lirası ile mi öderlerdi bilemeyiz. Ama bildiğimiz bir şey var ki ABD Doları bazında mat­cha çayı fiyatları da, kakao fiyatları da kahve fiyatları da astronomik seviyele­re ulaştılar.

Kakao ve kahvede yeni normal: Yüksek fiyat rejimi

Yumuşak tarım emtiaları grubunda yer alan kahve ve kakao fiyatlarında­ki sert dalgalanmalar dinmiyor. Geçti­ğimiz yıl astronomik seviyelere ulaşan fiyatlarda normalleşme henüz sağla­namadı, aksine yeni ve yüksek bir fiyat bandının oluştuğu görülüyor.

2024 Ni­san'da kakaonun fiyatı 8 bin dolar eşi­ğine geldiğinde, JP Morgan fiyatların 7 bin dolar seviyelerinde istikrar kaza­nacağını öngörmüştü. İlk aşamada ger­çekleşen bu senaryo, Aralık ayı itiba­rıyla bozuldu ve fiyatlar tarihi bir rekor kırarak New York ICE’da gün içi işlem­lerde ton başına 13bin dolara yaklaştı. Bu süreçte fiziki stok yeter­sizliği ve vadeli kontratlar­daki likidite sıkışıklığı fiyat oynaklığını daha da artırdı. Yüksek fiyatlar nedeniyle çi­kolata üreticileri birçok pa­zarda talep düşüşü gözlem­lediklerini belirtirken, fi­yatlar 8 bin dolar desteğine çekildi.

Ancak son dönemde Afrika’da kötüleşen hava ko­şulları, yaşlanan kakao ağaç­ları ve kalite sorunları ne­deniyle hasat belirsizlikleri arttı ve fi­yatlar yeniden yükselerek kritik 9 bin dolar eşiğini aşarak tekrar yükselişe geçti. Spekülatörler, kakao kontratla­rına yeniden ilgi duymaya başladı. Yeni kontrat hacmi çoğalırken pozisyonlan­manın fiyat artışı yönünde yoğunlaştı­ğı gözleniyor. Geçtiğimiz Cuma günü Gana, erken hasadı bile iki ay öne çeke­rek Ağustos’ta başlatacağını açıkladı.

Citi’nin de Arabica kahve için ön­gördüğü libre başına 3,20 ila 3,60 ban­dı aşılmış durumda. Gerek hazır kah­velerde kullanılan Robusta gerekse premium ürünler için tercih edilen Arabica çekirdeklerinin fiyatları, ka­kao gibi zirve seviyelere yakın. Robus­ta’nın üreticisi Vietnam, Arabica’nın üreticisi Brezilya’da fiyat seviyesini normalleştirecek bir hasat henüz ger­çekleşmedi.

Dayanamayan tarihi butik markalar

Hershey, Mondelez, Nestlé ve Ül­ker gibi büyük oyuncular, 2025 yılının ilk çeyrek finansal sonuçlarını açıkla­dılar. Sektör, ciddi bir maliyet kriziyle karşı karşıya. Maliyet baskısının, be­lirsizliklerle birlikte 2026 yılına kadar sürebileceği beklentisi, şirketlerin bü­yüme tahminlerini aşağı çekiyor.

Hershey’nin Kuzey Amerika şeker­leme satışları yıllık bazda %15 düşer­ken, şirketin brüt kâr marjı geçen yılki %44,9 seviyesinden %41,2’ye geriledi. Mondelez ise beklenen satış rakamla­rını tutturamadı. Şirket, tüketicilerin alım gücündeki gerilemeye karşı, ürün­lerinin ambalaj boyutlarını küçülterek maliyet baskısını yönetmeye çalışıyor. Ürün tarifelerini değiştireceğini açık­layan üreticiler de bulunuyor.

Benzer bir hamle Nestle’den de gel­di. Nestle, 23 Haziran’dan itibaren fi­yat artışına gideceğini duyurdu. Şir­ket bu kararını doğrudan artan kakao maliyetleri ile gerekçelendirdi. Türki­ye’nin önde gelen üreticisi Ülker’in ilk çeyrekte nominal satış cirosu yatay ka­lırken, net kârı %25 düşüş kaydetti.

Butik markaların nefesi ise büyük­ler kadar derin çıkmadı. Fransa’nın tarihi “Legal” kahve markası kepenk indirirken Avusturya’nın ünlü Mo­zartkugel üreticisi ticari yaşamını sonlandırdı. Brezilya’da da bazı zincir markaların tasfiye sürecine girdiğini izliyoruz.

TÜFE ve dış ticarette kahve – kakao etkisi

Kakao fiyatlarındaki hareketliliğin iç piyasaya yansımaları kaçınılmaz. Hem kakao fiyatının kendisi hem de malze­me sağladığı “çikolata ve şekerleme­ler” grubunda artış Nisan ayı itibariyle %70 oranında. Kahve ve kakao ithala­tının faturası ilk üç aylık süre zarfında 400 milyon ABD Doları artış kaydet­ti. Mevcut tempo devam ederse, kahve ve kakao piyasasındaki dalgalanmanın 2025 yılına ilave faturası 1 ila 1,5 mil­yar dolara ulaşabilir. Kahve fiyatları da TÜFE enflasyonunda %67 artışa kar­şılık geliyor.

Kahve ve kakao ile ilgili ürün grup­larının TÜFE sepetindeki toplam ağır­lığı %1’e yakın. Bu durum, Nisan ayı itibarıyla %38 seviyesinde gerçekle­şen TÜFE enflasyonunun yaklaşık 0,7 puanının kahve ve kakao kaynaklı ol­duğunu gösteriyor. Merkez Bankası, TBMM Plan ve Bütçe Komisyon sunu­munda zirai donun etkisini ise 0,4 pu­an olarak belirtti!

Bir kutu çikolatadan geriye kalanlar

Hayatı bir kutu çikolataya benzeten­ler genellikle 1994 yapımı filmde Tom Hanks’in canlandırdığı Forest Gump karakterine atıfta bulunurlar. Kutunun içinden ne çıkacağı bilinmez. Bu teş­bih aslında 1987 tarihli Murakami’nin “İmkansızın Şarkısı” (Norwegian Wo­od) romanında Watanabe’ye bir na­sihattir. Bir kutu çikolatanın içinden önce lezzetlileri yenir. Geriye kalanlar tatsızlardır. Hayat da güzel anların tü­ketilmesidir. Kahve ve çikolata keyif­le tüketildikçe, geride bıraktıkları tat, hayatın beklenmedik maliyeti olarak karşımıza çıkan enflasyondur.

Hayat pahalılığı bir kutu çikolata mıdır? Kahve ve kakao fiyatlarının Türkiye ekonomisine etkisi - Resim : 1

Hayat pahalılığı bir kutu çikolata mıdır? Kahve ve kakao fiyatlarının Türkiye ekonomisine etkisi - Resim : 2

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar