Hazır giyimde bin 366 şirket dünyaya üretiyor

Fikret ÇENGEL
Fikret ÇENGEL Bir Dünya Ekonomi fikret.cengel@dunya.com

Deprem bölgesinde 1366 hazır giyim firması 70 ülkeye ihracat yapıyor. Dünyaca ünlü markalar destek için bölgeden siparişini arttırmak istese de, yüzde 70'e ulaşan kapasitenin artması için daha fazla çalışana ihtiyaç var. Tekstilcilerin en büyük sorunu üretim maliyeti ve düşük katma değer.

Deprem bölgesinde sosyal hayat her geçen gün eksik de olsa yerine oturuyor. Günlük yaşam ile birlikte ekonomi de canlanmaya başladı.

Tüm sektörlerde hummalı bir çalışma var. Sorun çok, destek yetersiz ancak canla başla çarklar döndürülmeye çalışılıyor. Sanayide kapasite yeniden yüzde 70’lere ulaştı. İstihdam sorunu henüz bir sorun olarak aşılabilmiş değil. Bir çok sanayi tesisinde işçi arayışı sürüyor. Gelişim Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Akçay, Adıyaman’daki üretim merkezinde 600’e ulaşan istihdamı 800’e çıkarabileceklerini belirterek, “Yeter ki iş için gelsinler. Hemen alım yapmaya hazırız” diyerek üretim kapasitesini yeniden yüzde 100’e çıkarmak istediklerini ifade ediyor. Şu an en büyük sorunun dünyadaki talep daralmasından kaynaklandığını belirten Akçay, “Adıyaman’da yeni bir yatırımla üretim tesisi kurduk. Depremde etkilenmedik. Kısa zamanda makineler çalıştı. Hatta boşta olan iki hattımız var. Kısa zamanda istihdamımızı ve üretim adetimizi arttırırız” diye konuştu.

TGSD Başkanı Ramazan Kaya, deprem bölgesinin tekstil ve hazır giyim üretimi için çok değerli bir bölge olduğunun altını çizerek şu ifadeleri kullandı:

- Yıllık 50 milyar dolarlık üretim yapan Türk hazır giyim sektörü; ihracat, yurt içi pazar satışları, turist harcamaları ve bavul ticareti olarak da bilinen yolcu beraberindeki hazır giyim ihracatıyla beraber toplam 62 milyar dolar satış büyüklüğüne ulaşıyor.

- Günümüz itibarıyla yüzde 93’ü 40 ülkeye, yüzde 70’inden fazlası Avrupa’ya olmak üzere dünyanın her bölgesine ihracat gerçekleştiriliyor.

- Sektör firmalar ülkemizin 81 iline yayılmış durumda. 2022 yıl sonu verilerine göre Türkiye’de 26 bin 62 hazır giyim üreticisi firma var.

- Hazır giyim sektörü Mart 2023 itibarıyla 711 bin kişiyi istihdam ediyor. Bu sayı, tekstil sektörü dahil edildiğinde 1,2 milyona, AVM, perakende ve diğer hizmetler de dahil edildiğinde 2 milyon kişiye yükseliyor.

- 2022 yıl sonu verilerine göre deprem bölgesinde 1.366 hazır giyim firması faaliyet gösteriyor.

- Türkiye’nin hazır giyim üretim kapasitesi 2022 yıl sonu itibarıyla 3,96 milyon ton. Bu üretimin 352 bin tonu yani yüzde 8,9’u bölgede yapıldı.

- 143 binin üzerindeki çalışan sayısıyla sektördeki toplam istihdamın yüzde 19,7’si deprem bölgesinden.

Üretim maliyetlerindeki artış, 800 dolara ulaşan işçi gideri, küresel talep daralması zaten deprem etkisiyle yaşanan olumsuzlarla beraber tekstil sektörünün zor bir dönemde geçmesine sebep olduğunun altını çizen Ramazan Kaya, dış talebin artması durumunda da sorunların bitmeyeceğini kaydetti. Sektör olarak bir yol ayırımında olduklarını ve ‘ucuz’ ülke olmaktan çıkmak gerektiğini belirten Kaya, “Katma değeri arttıracak, nitelik ve değer üretecek bir sektöre ulaşmamız gerekiyor. Diğer ifadeyle kuş kondurmamız gerekiyor. Herkes hazırlığını buna göre yapmalı. Aksi takdirde zor günler bizi bekliyor” diye konuştu.

Tekstil sektörü 2023 ihracat hedefi 13 milyar dolar

Türk tekstil sektörünün 2022 yılını 12,9 milyar dolarlık ihracatla kapattığını hatırlatan Kipaş Holding Yönetim Kurulu üyesi ve İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Öksüz, “Küresel ölçekte dünyanın en büyük beşinci, AB’nin ise en büyük ikinci tedarikçisiyiz. 2023 yılının ilk 5 ayında ise 4,9 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Yıl sonunda 13 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirerek mevcut seviyemizi korumayı hedefliyoruz. Tekstil sektörü olarak önceliğimiz uluslararası rekabette pazar payımızı kaybetmemek ve küresel pazardaki payımızı artırmak” dedi. Sektör olarak üretim maliyetlerinin yükselmesinden dolayı sıkıntılar yaşadıklarının altını çizen Ahmet Öksüz, “Tekstil sektörümüzü en çok etkileyen hususların başında üretim maliyetleri geliyor. Sektör olarak enerji maliyetlerinin firmalarımızı üretimlerini durduracak seviyeye geldiğini bakanlıklarımıza iletmiştik. Devletimiz sağ olsun peş peşe iyileştirmelerle enerji fiyatlarını nispeten makul seviyelere indirdi. Bununla birlikte asgari ücret artışı da sektörümüzü etkileyen hususların başında geliyor. Üretim maliyetlerimiz Asya, Kuzey Afrika, Türk Cumhuriyetleri gibi rakiplerimizin çok üzerinde. Söz konusu maliyetleri maalesef küresel müşterilerimize de yansıtamıyoruz. Çünkü küresel ölçekte bir talep daralması söz konusu.” ifadelerini kullandı.

İthalata önlem şart

Pandemi sürecinde Çin’in özellikle Avrupa ve ABD pazarlarında büyük yara aldığını dile getiren Ahmet Öksüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çin, pandeminin bitmesiyle birlikte mevcut pazarlarındaki payını koruyabilmek adına firmalarını çok önemli seviyelerde sübvanse ediyor. Çok agresif bir şekilde hareket ediyorlar. Çin’in sübvansiyonları sadece ihracatımızı etkilemiyor, aynı zamanda iç piyasa üretimimizi de etkiliyor. Çin, Türkiye’ye de çok önemli seviyede tekstil ürünü ihracatı gerçekleştiriyor. 2022 yılında maalesef 2 milyar doların üzerinde dış ticaret açığı verdik. Üstelik tekstil sektörümüz her zaman verdiği dış ticaret fazlasıyla Türkiye’nin gurur kaynağı olmuş; Türkiye’ye döviz kazandırmış bir sektör. Bu çerçevede bakanlıklarımızdan beklentimiz ithalata yönelik acil bir önlem alınarak istihdamımızın ve milyarlarca dolar yatırımla kurulan üretim kapasitemizin korunması.”

Dev markalar alım yaparak destek olmak istiyor

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği, Adıyaman ve Kahramanmaraş’a dünyaca ünlü markaların Türkiye temsilcilerini davet ederek, bölgedeki gelişmeleri ve iş birliği arayışlarını toplantıda değerlendirdi. İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz ve yönetim kurulunun da katıldığı toplantıda alım heyetlerinin bölgeye olan desteklerinin artması talep edildi. Aralarında Ralph Lauren, Calvin Clain, Marks & Spencer, North Face, Benetton gibi dünyaca ünlü markaların temsilcileri ise, deprem bölgesine destek vermek için markalardan talebin bu bölgeye biraz daha kaydırılması konusunda destek istediklerini belirtti. Organize Sanayi Bölgelerinde yer alan konteyner kentlerin kurulmasına destek verdiklerini belirten temsilciler, markaları daha fazla alım yönünde ikna etmeye çalıştıklarını ve bölgeye olan desteklerini sürdüreceklerini ifade etti. Verilecek siparişlerin kalitesi ve zamanlaması konusunda üretici şirketlerden daha dikkatli olunmasını isteyen temsilciler, bu şekilde dünya markalarına karşı ellerinin de güçlü olacağını kaydetti. Toplantıda konuşan İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, Kahramanmaraş’ın tekstilde özellikle de hammadde tarafında önemli bir şehir olduğunu söylerken, deprem bölgesinde sanayinin en fazla etkilendiği iş olarak da Kahramanmaraş’ın öne çıktığını kaydetti. Çöken ya da ağır hasar alan tesislerde enkazın kaldırıldığını, ayakta kalan tesislerde firmaların üretime geçtiğini dile getiren Öksüz, şehirdeki üretim kapasitesinin yüzde 70’i geçtiğini aktardı. Öksüz, “Ancak bu kapasite tesisten tesise farklılık gösteriyor. Piyasadaki talepsizlikten dolayı çalışacak durumda olup çalışmayanlar da var. Çalışan bulunamadığı için duran bir fabrika yok Kahramanmaraş’ta. Talebe karşılık verecek bir istihdam var” dedi.

Konteyner kentlerde yaşam en az 3 yıl daha sürecek

Kahramanmaraş merkezli depremin üzerinden 140 gün geçti. 11 il ve milyonlarca insanı etkileyen deprem felaketi sonrasında ulusal bir birlik örneği gösterilerek yaralar sarılmaya çalışıldı. Devlet, özel sektör, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar olağanüstü bir gayret gösterdi. Dünya da yüzyılın felaketine duyarsız kalmadı. Depremin hemen ardından olmak üzere defalarca bölgeyi ziyaret ettim. Hatay, Adıyaman, Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta depremzedeler ve bölge iş dünyasının temsilcileri ile bir araya geldik. Yaşanan öncelikli sorunları gündeme taşımaya gayret ettik. Geçtiğimiz hafta yine Kahramanmaraş, Adıyaman ve Gaziantep’i kapsayan bir ziyaretim oldu. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanları Ramazan Kaya ile Senem Dikmen ve yönetim kurulu üyeleri ve dünyanın önemli hazır giyim markalarının Türkiye temsilcilerinin de yer aldığı ekiple Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta konteyner kent ve sanayi tesislerini ziyaret ettik. TGSD’nin alım gruplarının da desteği ile Adıyaman’da kurduğu konteyner kent bölgede örnek sayılabilecek bir altyapıda kurulmuş. 22 dönüm arazi üzerine TGSD Konteyner Kent ve Yaşam Alanı’ndaki 324 konteynerde yaklaşık bin 200 kişi yaşıyor. Hemen yakınında aile sağlığı merkezi olan alanın içinde de Halk Eğitim Merkezi, kütüphane, psikososyal destek merkezi, anaokulu, çocuk parkı ve çamaşırhane bulunuyor. Bir evin tüm temel ihtiyaçlarını kapsayacak şekilde tasarlanıp tefriş edilen barınma konteynerleri ile hazır giyim sektörünün en önemli merkezlerinden biri olan Adıyaman’da barınmanın ötesinde iyi yaşam koşulları sunulması, göçün önlenmesi ve üretimin devamlılığına katkı sağlanması hedeflenmiş. Kurulan birçok konteyner kent geçici ama nitelikli bir yaşam alanı sağlıyor. Gözlemleyebildiğimiz kadarıyla konteyner kentlerdeki kalite alanın ve nüfusun yoğunluğu ile de ilgili. 500 konteyner olan alanlarda iletişim, altyapı ve hizmetler daha sağlıklı yürürken, bin hatta 2 bin konteyner bulunan kentlerde sıkıntılar büyüyor. Yazın gelmesiyle hava sıcaklıklarının 40 dereceyi bulduğu bölgede büyük konteyner kentlerde klima veya gölgelik alanlar çok eksik. Şebeke suyunda sorunlar yaşanıyor. Küçük konteyner kentlerde erzak dağıtılırken, depremzedeler kendi yemeklerini pişiriyor. Büyük konteyner kentlerde hala yemek çadırı düzeni devam ediyor. 140 gün ardından bugün bu koşulların sağlanması bile çok ciddi bir gelişme. Bu noktada yapılan çalışmalar takdiri hak ediyor. Ancak unutulmamalı ki, konteyner kentlerde yaşam en az 3 yıl daha devam edecek. Geçici barınma merkezi olarak yapılan bu kentler asgari yaşam alanı oluşturarak göçün önüne geçmek ve kentlerdeki eko sistemin devam etmesini sağlamaktı. Gerçekçi olalım, Hatay, Adıyaman ve Maraş’ta deprem nedeniyle ağır hasarlı on binlerce bina yıkılmayı bekliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İhracatta sorun nerede? 06 Mayıs 2024