Hüsrana uğratan dizi finalleri: Büyük beklentiler büyük hayal kırıklıkları

Bir diziyi sevmek, sadece haf­talık bir hikâyeyi izlemek de­ğildir; karakterlere bağlanmak, kurulan dünyaya yatırım yap­mak ve yıllarca süren bir yolculu­ğa ortak olmaktır. İşte bu yüzden, bir dizinin finali yalnızca bir bö­lüm değil, tüm yolculuğun anla­mını belirleyen son imzadır. An­cak ne yazık ki, bazı diziler bu im­zayı altınla değil, silik bir kurşun kalemle atıyor. Yıllarca beklenti inşa eden senaryolar, finalde ya aceleye geliyor ya da izleyicinin duygusal beklentilerini görmez­den geliyor.

Peki neden bazı diziler görkem­li başlangıçlardan sonra finalde tökezliyor? Yazar yorgunluğu, se­yirci baskısı, kanal politikaları ve fazla uzatılan sezonlar, bu hayal kırıklıklarının ortak nedenleri arasında. Gelin, televizyon tari­hinin en tartışmalı finallerine ya­kından bakalım.

Game Of Thrones: Tahtın düşüşü

Dizi tarihinin en büyük yapım­larından biri olarak kabul edilen Game of Thrones, final sezonuy­la tarihe geçi. Ama yanlış sebep­lerle. Sekiz sezon boyunca işle­nen karmaşık politik entrikalar ve karakter dönüşümleri, son al­tı bölümde hızla kapatıldı. Dae­nerys’in “Mad Queen” dönüşü­mü, öncesinde yeterli psikolojik temel bulamayınca izleyici için şok değil, mantıksız bir sürpriz oldu. Bran’ın kral seçilmesi ise “hikâyeye uygun mu?” sorularını doğurdu.

İzleyici tepkisi: Change.org’da 1,8 milyon imza ile “son sezon yeniden çekilsin” kampanya­sı başlatıldı. Görsel kalite zirve­deydi ama anlatı ritmi bozuldu; HBO’nun 10 bölüm yerine 6 bö­lümde final istemesi aceleciliğe neden oldu.

Lost: Cevapsız soruların adası

2000’lerin en etkileyici yapım­larından biri olan Lost, gizem do­lu hikâyesiyle seyirciyi ekran ba­şına kilitledi. Ancak final, tüm bu gizemlerin tatmin edici cevaplar yerine mistik bir kapanışla son­lanmasına neden oldu.

İzleyici tepkisi: 6 sezon boyun­ca izledik, ama hiçbir soruya ce­vap alamadık. Dizi boyunca veri­len gizemler, mitolojik öğeler ve komploların çoğu tatmin edici açıklamalara kavuşmadı.

How i met your mother: 9 sezonluk bir şaka

Komedi dizilerinde final genel­de hafif olur ama How I Met Your Mother’ın finali, 9 sezon boyunca kurulan tüm duygusal yapıyı çöpe attı. “Anne” karakteri son sezon­da tanıtıldı ve iki bölümde öldü­rüldü. Ardından Ted’in tekrar Ro­bin’e dönmesi, dizinin mesajını tersine çevirdi.

İzleyici tepkisi: Bizi 9 yıl bo­yunca kandırdınız.

Dexter: Katilin baltası

Anti-kahraman Dexter’ın yol­culuğu karanlık ve zekiceydi, ta ki oduncu sahnesine kadar. Finalde Dexter’ın Kanada’da sıradan bir hayat sürmesi, izleyiciyi hem gül­dürdü hem kızdırdı.

İzleyici tepkisi: Kapanış dra­matik bir yalnızlık vurgusu yap­maya çalıştı ama yazımda acele­cilik ve karakter tutarsızlığı vardı.

The Sopranos: Sanat mı, sabotaj mı?

The Sopranos’un finali televiz­yon tarihinin en tartışmalı sah­nesi olarak kabul ediliyor: Final sahnesi (ekranın aniden karar­ması) sinema tarihine geçti ama birçok izleyici için hayal kırıklı­ğıydı. Tony Soprano’nun akıbeti asla açıklanmadı.

İzleyici tepkisi: “Kimileri için dahi bir final, kimileri için şaka gibi bir kapanış.

Peki neden böyle oluyor?

Büyük yapımların sonu neden genelde hüsranla bitiyor? Burada en önemli nokta oluşan aşırı bek­lenti. Diziler uzadıkça özgünlü­ğünü kaybediyor. Daha fazla kâr için uzatılan diziler, organik final yapısını da kaybediyor.

Final bir dizinin ruhudur. İzle­yiciler yıllarca bağ kurar, hikâyeyi içselleştirir. İşte bu yüzden kötü yazılmış bir final, yalnızca bir bö­lüm değil, tüm yolculuğun hatır­lanma biçimini değiştirir. Ve bel­ki de bu yüzden, “Hikâyeler nasıl biterse orada kalır” cümlesi, bu diziler için acı bir gerçek.

Yazara Ait Diğer Yazılar