İnşaat sektörü ve tahkim: Türk müteahhitlerin küresel başarısı

Dr. Ural AKÜZÜM
Dr. Ural AKÜZÜM

Ortadoğu, Afrika, Hindistan, Avrupa, Rusya ve Körfez bölgesinde özellikle 500 milyon doları aşan büyük projelerde Türk müteahhitlik firmaları aktif yer almaktadır. Çok taraflı ve çok hukuklu komplike yapıları olan bu projelerde tahkim, hem sözleşmesel bir zorunluluk hem de fiilî bir ihtiyaç haline gelmektedir.

Türkiye, uluslararası mü­teahhitlik hizmetlerinde dünyada ikinci sıradadır ve yalnızca fiziksel altyapı proje­leriyle değil, bu projelerin karma­şık sözleşme yapıları, finansal kurguları ve uyuşmazlık çözüm mekanizmalarıyla da küresel bir aktör olarak öne çıkmaktadır. İn­şaat sektörü, uluslararası tahkim hukukunun en yoğun uygulandı­ğı alanlardan biridir. Zira yüksek finansmanlı, çok taraflı ve teknik açıdan karmaşık projelerde orta­ya çıkan uyuşmazlıkların adil, uz­manlığa dayalı ve tarafsız bir şekil­de çözülmesi kritik bir ihtiyaçtır.

Sektörün küresel etkinliği

2024 verilerine göre, Türk mü­teahhitlik firmaları tarihi boyun­ca 80’den fazla ülkede yüz milyar­larca dolarlık proje üstlenmiştir. ENR tarafından yayınlanan ‘Dün­yanın En Büyük 250 Müteahhitlik Firması’ listesinde 42 Türk firma­sı yer almaktadır. Bu firmalar, Or­tadoğu, Afrika, Hindistan, Avrupa, Rusya ve Körfez bölgesinde özel­likle 500 milyon doları aşan büyük altyapı ve üstyapı projelerinde ak­tif olarak yer almaktadır. Çok taraf­lı ve çok hukuklu komplike yapıla­rı olan bu projelerde, tahkim hem sözleşmesel bir zorunluluk hem de fiilî bir ihtiyaç haline gelmektedir.

Türk firmaları, uyuşmazlıkla­rın çözümü için ICC, LCIA, SIAC ve ISTAC gibi tahkim merkezle­rine sıklıkla başvurmaktadır. Bu merkezler, tarafsızlık ve uzman­lık temelli yapılarıyla inşaat hu­kukunun karmaşık boyutlarını et­kili bir biçimde ele almaktadır. IS­TAC, son yıllarda hem yerli hem de uluslararası taraflar nezdinde itibarlı bir tahkim merkezi olarak öne çıkmıştır.

Uluslararası inşaat projelerinde en yaygın kullanılan sözleşme mo­deli olan FIDIC kitapları; işveren, yüklenici ve mühendis arasında­ki ilişkileri, ödeme planlarını, ge­cikmeleri ve uyuşmazlık çözüm mekanizmalarını ayrıntılı şekilde düzenlemektedir.

FIDIC uluslara­rası inşaat projeleri için geliştiril­miş standart sözleşme kitaplarını ifade eder ve mühendislik projele­rinde işveren, yüklenici ve danış­man ilişkilerini sistematik biçim­de düzenler. DAB (Uyuşmazlık İnceleme Kurulu), devamında tahkimi öngörmektedir. DAB, ta­raflar arasında çıkabilecek teknik ve idari uyuşmazlıkları proje sü­reci içinde çözmek üzere kurulan bağımsız bir uzman kuruludur. Bu sözleşmeler, çözüm yolu olarak önce DAB, devamında tahkimi ön­görmektedir.

Türk müteahhitler, bu sözleşme rejimine olan uyumları sayesin­de, yüksek değerli projelerde şef­faf, öngörülebilir ve denetlenebi­lir yapılar sunmakta; bu da global rekabet gücünü ciddi anlamda ar­tırmaktadır.

PPP projeleri ve tahkimin stratejik rolü

Kamu-Özel İş Birliği modeliyle gerçekleştirilen mega altyapı pro­jelerinde tahkim, sözleşme mima­risinin temel unsurlarından bi­ridir. İstanbul Havalimanı, 1915 Çanakkale Köprüsü ve Kuzey Mar­mara Otoyolu gibi büyük ölçek­li projelerde, tahkim şartları, pro­jelere katılan uluslararası finans çevrelerinin öncelikli talepleri arasındadır. Tahkim şartları, bu sözleşmelerde çok dilli ve çok yar­gılı yapılarda tasarlanmaktadır. Bu durum, hem yabancı sermaye için hukuki öngörülebilirlik sağlamak­ta hem de taraflar arasındaki uyuş­mazlıkların uzman kurumlarda çözülmesine olanak vermektedir.

Tahkim, uyuşmazlıkları çöz­mek için etkili bir aracıdır, ancak ideal olan bu uyuşmazlıkların doğ­masının önlenmesidir. ‘Önleyi­ci hukuk’ anlayışı, sözleşme tasa­rımlarının hukuki, finansal ve tek­nik açıdan dengeli ve net biçimde yapılandırılmasını esas alır. Türk inşaat firmaları bu konuda her ge­çen yıl daha fazla profesyonelleş­mekte; projelerin başından itiba­ren hukuk müşavirleri, sözleşme uzmanları ve finans ekipleriyle entegre bir çalışma modeli geliş­tirmektedir. İnşaat uyuşmazlık­larında çok iyi yetişen bir Türk hukukçu grubu olduğu, bunların yeniliklere adapte olabilme kabi­liyeti, yabancı dil bilgisi ve hukuk derinliği uluslararası tahkim çev­relerinde dillendirilmektedir.

Kurumsal yapilar: TMB ve İntes'in rolü

Türk inşaat sektörünü temsilen faaliyet gösteren TMB ve İNTES, tahkim konusunda sektörü eğit­mekte ve uluslararası standartlara uyumu teşvik etmektedir. Her iki kurum, yüksek kurumsal hafızaya, uluslararası ağ ve uzmanlık altya­pısına sahiptir.

Yeni dönemde TMB Genel Sek­reterliği görevine atanan Fuat Ka­sımcan, daha önce Ekonomi Ba­kanlığı Anlaşmalar Genel Müdür­lüğü'nde Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Daire Başkanı olarak hukuk ve kamu diplomasisi bo­yutuyla önemli katkılar sunmuş deneyimli bir isimdir. TMB Baş­kanı Erdal Eren ise tecrübesiyle sektöre yön vermeye devam et­mekte, önemli kazanımlara des­tek olmaktadır. İNTES tarafında ise tecrübeli Başkan Celal Koloğ­lu'nun liderliğinde, Genel Sekre­teri Necati Ersoy'un uluslararası tahkim, sözleşme yönetimi ve sek­törel diplomasi tecrübesiyle ça­lışmalar derinleşmektedir. Bu iki kuruluş, hukuk ile inşaat sektörü arasındaki kritik kesişim noktası­na ve ekosisteme ciddi katkı sağla­maktadır.

Ülkenin gözbebeği inşaat sektörü

Türk inşaat sektörü, yalnızca projeleriyle değil, tahkim hukuku­na yaklaşımıyla da küresel düzey­de bir profesyonellik sergilemek­tedir. Tahkim, firmaların finansal ve kurumsal kapasitesini artır­makta, sözleşme disiplini ve önle­yici hukukla desteklendiğinde çok boyutlu bir rekabet avantajı sun­maktadır. Yerli tahkim merkezle­rinin güçlenmesi, Türkiye'yi böl­gesel bir tahkim cazibe merkezine dönüştürecek potansiyele sahip­tir. Tahkim, önümüzdeki dönem­de Türk müteahhitlik hizmetleri­nin katma değer zincirindeki en kritik halkalardan biri olmaya de­vam edecektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar