Karuşuk kuruşuk

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI hakan.cinar@dunya.com

Dolar da euro da hızla yükseliyor, aslında kurlar artıyor tabiri Türk Lirası geriliyor anlamına da gelmekte. Bu durum yabancı yatırımlar için Türkiye’deki, başta ücretler olmak üzere, maliyetlerin düşmesi, yani ülkemizin ucuzlaması anlamına da geldiği için durumdan hoşnut olanlar var elbet. Kurların mevcut durumu, cari açığın sene sonunda nasıl tamamlanacağı, 2023 yılına dair e-ticaretteki 350 milyar Türk Lirası hedefinin Sayın Başbakan tarafından paylaşılması, Bilim, Sanayi Teknoloji Bakanı tarafından açıklanan ithalata karşı yerli hamle atağı bugünlerde belki de en çok konuştuğumuz ve odaklandığımız konular oldu.

Dövizdeki dalgalanma, yaşamımızda büyük bir önem taşımakta. Dış ticaret dengemiz ve yatırımcıların davranışlarını doğrudan etkiliyor olması konuyu önemli hale getiriyor. Bundan ötürüdür ki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bankalara yönelik günlük fonlamanın tamamını geç likidite penceresinden sağlamaya başladı. TCMB bankalara günlük yaklaşık 120 milyar TL fonlama yapıyor. TCMB bünyesinde faaliyette bulunan Bankalararası Para Piyasası’nda bankaların borç alabilme limitleri 22 Kasım 2017 tarihinden geçerli olmak üzere gecelik vadede yapılan işlemler için sıfıra düşürüldü. Bankadan yapılan açıklamaya göre, aynı tarihten itibaren geçerli olmak üzere gün içi limit işlemleri için bankalara tanınan limitler 21 Kasım 2017 tarihinde geçerli olan BAL limitlerinin iki katı olarak belirlendi. Tüm bu hamleler, dövizdeki aşırı yükselişi ve TL’nin değer kaybını aza indirebilmeyi başarabilecek mi birlikte göreceğiz.

Cari açık ve dış ticaret dengesi açısından kurlardaki bu yükselişin, ithalata olumsuz etki ettiğini ihracatçıyı da eskiden olduğu gibi yeniden kur farkı geliriyle mutlu ettiğini söylemek mümkün. Ancak kura bağlı etkileşimlerin her zaman kısa süreli olduğunu göz ardı etmemek lazım. Tam da bu esnada, Bilim, Sanayi Teknoloji Bakanımızın ifade ettiği, ithalata karşı yerli hamle başlatılarak 978 adet ürünün yerli üretimi için çalışıldığı ve 2018 içinde ilk ürünleri görmeyi umduklarından söz etmek isterim. Yerli üretim ve özellikle katma değerli ürün üretimi hepimizin sonuna kadar destekleyeceği ve mutluluk duyacağı bir gelişme elbette. Bakan Özlü açıklamasında “Milli hedefler için, rotamız yerliliktir, yerli ürünlerin desteklenmesidir. Dışa bağımlılığı azaltmanın yolu, yerli ve milli üretimdir. Bu kapsamda, ‘İthalata karşı yerli üretim, yerli hamle’ çalışmasını başlatmış bulunuyoruz. Türkiye’nin ithal ettiği ara mallar içinden, ilk aşamada 978 adedini tespit ettik. Bu sayı, zamanla 2 bin 600’e kadar çıkacak. Bakanlığımızın hazırladığı ‘İthal Sanayi ürünlerinin Yerlileştirilmesi Projesi’nin sunumunu, geçtiğimiz günlerde Bakanlar Kurulumuza yaptık. Projemiz kapsamında; öncelikli olarak kimya, ilaç, elektronik, makine, teçhizat, gıda ve motorlu kara taşıtları sektörlerindeki ürünlerin ülkemizde üretilmesi için, teşvik mekanizması kuracağız. Bu projede; Maliye, Ekonomi ve Kalkınma bakanlıklarımızla birlikte çalışacağız. 2018’de ilk ürün sözleşmelerini yapacağız. Gelecek yıl sonunda, inşallah ilk ürünleri görmüş olacağız” derken, önümüzdeki dönemde ithalata yönelik tedbir ve kısıtlamaların artacağının adeta sinyalini de vermiş oldu. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, ağustos sonu itibariyle 1 yılda 1,5 milyon kişiye ilave istihdam sağlandığına dair açıklaması son dönemde duyduğumuz en pozitif söylemlerden biri oldu. Toplam istihdam edilen kişi sayısı, 28.8 milyonu bulurken tüm zamanların en yüksek istihdam rakamına ulaşılması elbette sevindirici idi.

2017’nin son ayına giriyoruz, dövizin neden yükseldiğine girmeye çok da gerek yok, pek çok faktörün etken olduğu malumumuz. Ben daha çok alınan tedbir ve sonuçları ile ilgilenmemizin önemine değinmek istedim. Ancak kabul etmek lazım, bir süre daha dalgalı ekonomik gündemi konuşuyor olacağız, herkesin dikkatli ve soğukkanlı davranması önemli. Böyle bir geçiş döneminde fırsatçılara izin vermek yerine, uzun dönemli ve sürdürülebilir projelere odaklanmak en sağlıklı ve en istikrarlı yol olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomik manzara 2024 19 Nisan 2024
Kadın deyince 08 Mart 2024